Nüfus Kaç?

Memleketteki nüfus bilinmezliği benim için şahsi bir mesele olmuş durumda. Ne zaman bir yetkili nüfusla ilgili bir rakam söylese sinirden gülmeye başlıyorum.

Kesinlikle sağlıklı değil ama bu iş artık benim için inada bindi. Daha önce de bu konuyla ilgili yazmıştım, tazelemek şimdiye kısmetmiş.

GSMA verilerine göre Avrupa‘da nüfusun yüzde 90’ı cep telefonu hattına sahip, yani her 10 kişiden 9’unun bir hattı var.

International Telecomminication Union‘da benzer bir şekilde Avrupalı yetişkinlerin yüzde 93’ünün cep telefonu sahibi olduğunu söylüyor, yani, veriler birbirini destekliyor durumda.

Avrupa’dan daha az gelişmiş bir bölge olarak Kıbrıs’ın kuzeyinde cep telefonu hattı sahibi olma oranını sanırım yüzde 80-90 arasında kabul edebiliriz.

“Sanırım” diyorum çünkü bu konuyla ilgili de net veri yok. BTHK verilerine göre 2023’ün 4. çeyreğinde Kıbrıs’ın kuzeyinde mobil cihaz kullanan 805 bin 586 bin aktif abone var.

Ufak bir hesapla, bu oranlara göre Kıbrıs’ın kuzeyinde 895 bin–1 milyon 7 bin arasında kişi yaşadığını söyleyebiliriz. Ben bunu yazarken utanıyorum ama bu verilere bakarak “aşağı yukarı” bu kadar kişi şu an Kıbrıs’ın kuzeyinde bulunuyor.

Ortada net bir veri olmadığı için, tabii ki bu rakamlar da tartışmaya açıktır, ancak senelerdir verilerle ve ekonomiyle uğraşan biri olarak 2023 sonundaki nüfus aralığımızın bu olduğunu size rahatlıkla söyleyebilirim.

Şimdi gelelim işin önemli kısmına. Bunca mesele varken nüfus meselesi neden benim için inada bindi size onu açıklayayım.

Öncelikle nüfusu bilmezseniz ekonomiyi planlayamazsınız. İşsizliğin önünü almak, yatırım planlaması yapmak, tarımı, ticareti organize etmek imkânsız hale gelir.

Nüfusu bilmezseniz enerji üretimi ve su tüketimi planlaması yapamazsınız. Gelmekte olan kıtlıkta susuz ve enerjisiz kalırız.

Dilerseniz şöyle basit bir deney yapalım; bir aylığına depolara sadece 500 bin kişiye yetecek kadar su verelim.

Ay sonuna kadar su yeterse ben bu işi bırakacağım. Ancak yetmezse, tüm hesap kitaplarınızın, maliyenizin ve ekonomik planlamalarınızın yanlış olduğunu, bu kadar senedir yanlış iş yaptığınızı kabul edeceksiniz.

Var mısınız?

Nüfusu bilmezseniz eğitimi planlayamazsınız. Okullarda ve sınıflarda düzeni sağlayamaz, öğretmenlere işini yapmak için gerekli şartları sağlayamazsınız.

Yani yeri gelir, siz nüfusu bilmediğiniz için nesiller doğru eğitim alamaz, toplum cahilleşir.

Nüfusu bilmezseniz güvenliği ve sağlığı planlayamazsınız. Farklı bölgelerde ne tür hastalıklar var, hangi alanlarda kaç tane uzman yetiştirmemiz gerektiğini bilemezsiniz.

Yani yeri gelir, siz nüfusu bilmediğiniz için insanlar ölür.
Nüfusu bilmek işte bu kadar mühim, hayati bir meseledir.

Üzerinde konuşulan, kafa yorulan bütün ekonomik ve siyasi tezler nüfusu ve nüfusun dağılımını, demografik yapıyı tam olarak bilmeden ya yanlıştır ya da eksiktir.

İşte acı gerçeklerimizden biri de budur.