Asgari Ücret, Ekonomik Tedbirler ve Baz Etkisi

Bu haftanın gündemi asgari ücret olacak gibi duruyor. Asgari ücreti belirleyecek komisyon ne karar verecek, kararı hangi taraf protesto edecek bilmiyorum.

Ancak, daha önce de yazdığım gibi, asgari ücret ile ilgili tartışmalar başladığında, komisyon toplandığında, asgari ücret belirlendiğinde ve asgari ücret yürürlüğe girdiğinde hayat ayrı ayrı zamlanıyor.

Asgari ücretin bin dolara yaklaşacağının konuşulması bile piyasayı hareketlendirdi. Bu daha önce defalarca başımıza geldi, yine akıllanmadık. Aynı hataları tekrar tekrar yapıyoruz.

Asgari ücret gerçekten bin dolara denk bir miktar olsa bile genel fiyat yükselişi karşısında alım gücüne ciddi bir artış getirmeyecek. Kaldı ki, asgari ücrette bu kadar büyük bir artış olacağını düşünmüyorum.

Türkiye’nin geçen hafta açıkladığı ekonomik tedbirlerden sonra asgari ücrette yapılacak artışın beklenilen seviyede olmayacağını düşünüyorum. Her konuda Türkiye’yi takip eden hükumet bu konuda Türkiye’nin yolundan çıkar mı?

Hiç zannetmiyorum.

Türkiye çok ciddi bir para sıkıştırma politikası uygulamaya başladı. Dövizi artık bu seviyelerde dengelemek, bütçe açığını da kapatmak istiyorlar. Kendilerine göre doğru bir politika yapıyorlar.

Türkiye için doğru olan her şey bizim için doğru olmayabilir tabii ki, ancak bunun tartışılması bir iradeyle mümkün olabilir.

Mevcut yöneticilerimiz bir irade ortaya koyup da asgari ücreti ciddi bir şekilde yükseltseler bile, yükseltirken yaptıkları yanlışların sebep olduğu genel fiyat artışı nedeniyle bir anlam ifade etmeyecek.

Son olarak da euroya geçişten bahsetmek istiyorum. Eğer euroya geçseydik veya gelirleri euroya endeksleseydik maaşların şimdiden daha düşük olacağı argümanı dillendiriliyor.

Bu, kâğıt üzerinde doğru olsa bile son derece eksik bir yorumdur. Şu ana kadar yaşadığımız enflasyonu, seneden seneye değil, aydan aya yükselen fiyatları hesaba katmayan bir görüştür. Gerçeklik payı çok azdır.

Peki euroya geçseydik enflasyon olmayacak mıydı?

Hemen açıklayayım.

Evet, tabii ki olacaktı. Ancak, TL kullanmanın belirsizliğiyle ortaya çıkan artış olmayacaktı. Bunun yanında TL’nin değer kaybı yaşayabileceğini öne sürerek daha da yükselen fiyatlar (greedflasyon) da yaşanmayacaktı.

Yani, euroya geçiş sağlansaydı kendimizi bu iki enflasyon sebebinden koruyacaktık. Koruyamadık. Ekonomiyi, sadece kâğıt üzerindeki rakamlar olarak görmek de ayrıca çok büyük bir hata.

Euro kullanmanın toplum üzerindeki pozitif etkisini, daha Avrupalı hissetmeyi rakamlar ile açıklayamazsınız.

Düşünsenize, sene başında maaşınızla biriktirdiğiniz 200 euro, sene sonunda hâlâ daha 200 euro olacaktı.

Toplumun, TL kullanmakla yaşadığı stresi, geçirdikleri rahatsızlıkları ve hastalıkları düşünün.

Lütfen, sadece rakamlara bakarak yorum yapmayın. Ekonomi çok daha insani ve siyasi bir alandır.