Yeniden Türk’ten Türk’e Kampanyası

Türkiye Cumhuriyeti’nin, adanın kuzeyine yönelik her alanda baskısı ve dayatması artarak devam ediyor!..

Bilindiği üzere Ankara’da hazırlanan ve büyük bir baskı ile meclise gelen “Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) (Değişiklik) Yasa Tasarısı” tam bir “Türk’ten Türk’e” kampanyası!..

Öyle ki, bu yasaya göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyan ülke vatandaşlarına KKTC’den 3 daire alma hakkı tanınırken, diğer ülke vatandaşları ise 1 daire ile kısıtlandı!..

Peki, sizce bizi tek tanıyan, pardon, daha doğrusu tanıdığını iddia eden ülke hangisi?
Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti!..

Peki, bu “Türk’ten Türk’e” kampanyasını öngören yasa nerede hazırlandı?
Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti’de!..

Peki, KKTC’den en çok mal alma hakkı hangi ülkenin vatandaşlarına sağlandı?
Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti’nin!..

Böylece ayakta kalan ender sektörlerimizden birisi olan inşaat sektörünün de ipi çekilmiş durumda!..

Yüksek öğretimin skandallarla boğuştuğu, turizmin ise can çekiştiği bir ortamda ülkeye en çok kaliteli yabancı çeken alan da bir anda berhava edildi!..

***
Hani bu yasayı yaparsın ama en azından içerisine küçük de olsa Kıbrıslı için iyi bir şey koyarsın ancak nafile!..

Yasanın yapımında Kıbrıslının tuzu olmadığı için adının da yasada geçmemesi gayet normal!..

Oysa tüm yabancıların mal alımına eşitlik getiren ve Kıbrıslıların mal alımını kolaylaştıran bir yasa yapmak çok zor değildi!..

Ankara dayatmadan biz çoktan böyle bir yasal düzenleme yapmalıydık!..

Fakat yapmadık, doğa da boşluk tanımayınca Ankara kendi istediğini bize dayattı, biz de her zaman ki gibi bu dayatmaya boyun eğdik!..

Çok değil, kısa bir süre önce Türkiye’den et ithal edilmesi için baskı kuruldu!..

Bu baskı kabul görmeyince tepki olarak narenciyemizin Türkiye’ye girişini engellendi!..

Günün sonunda ise bizim değil Ankara’nın istediği oldu ve KKTC hükümeti tüm tepkilere rağmen et ithalatına izin verdi!.

Şimdi de yabancıların mal alımına getirilen kısıtlama!..

Amaç, emekçisiyle ve sermayesiyle Kıbrıslının nefes dahi almaması!..
Bir adım ileri gidememesi…

Kendi ayakları üzerinde duramaması!..
Hep avuçları açık şükran modunda bir toplum olmamızı istiyorlar!..

Ve bu yönde de ülkemizi ve bizi dizayn ediyorlar!..