Fidias da Kim?
Kuşkusuz, Avrupa seçimlerinin sonuçları sürprizlere neden oldu ve bunlardan en büyüğü “bunca değerli ve önemli aday” varken 24 yaşındaki bir Youtuber olan Fidias Panayotu‘nun seçilmesiydi.
Adanın iki tarafında da pek çok kişi Fidias’ın seçilmesiyle şok oldu.
Doğal olarak, birçok Kıbrıslı Türk anlaşılır bir şekilde 70 bin Kıbrıslı Rum’un nasıl olup da sadece sosyal medyada çılgınca şeyler yapan bir gence oy verebildiğini merak etmektedir.
Lakin adanın güneyindeki yaşamın iç dinamiklerine ve Fidias’ın Kıbrıs Rumcasında yaptığı açıklamalara bakıldığında çok da şaşırmamak lazım. Fidias’a oy verme kararının Avrupa Birliği‘ne yönelik tutumlarıyla hiçbir ilgisi olmadığı gibi, Avrupa Birliği’ne bir mesaj göndermeye çalışmadıklarını da belirtmek gerekir. Bu karar tamamen Kıbrıs Cumhuriyeti‘nin siyasi kurumlarıyla ilgilidir.
Peki Fidias kim?
Fidias, biyografisinde belirtiğine göre 24 yaşında Lefkoşalı bir genç ve bir papazın oğludur. Bir Influencer‘dır ve sevgiyi yaymak amacıyla sosyal medyada, özellikle YouTube ve TikTok‘ta aktiftir.
20 yaşındayken cebinde bir kuruş parası olmadan Youtuber olmak için Los Angeles’e gidip başka Youtuber’lerle irtibata geçene kadar orada birkaç ay boyunca kirayı başkalarıyla paylaşır ve hatta tuvaletleri temizlemek karşılığında diğerlerinden daha ucuz kira ödemek için bir anlaşma yapar.
Yaptığı birtakım değişik şeylerin arasında Elon Musk‘ı kucaklamayı da hedefliyor. Üç aylık bir çabanın ardından bunu başarır ve dünyanın en ünlü Youtuber’larından biri olur.
Sonuç olarak şimdi Amerika‘da yaşıyor, sosyal medya hesaplarında 5 milyon takipçisi ve kendi şirketi var ve kendisi bir milyonerdir.
Peki neden Kıbrıs’a dönüp AP seçimlerine aday oldu?
Açıkladığına göre şu anda Amerika’da yaşıyor ve bir milyoner olmasına rağmen, Kıbrıs halkının olan biten her şeye öfkelendiğini ve mevcut siyasi partilere olan güvenini kaybettiğini görüyor.
Bu durum ona, değişimi başkalarından bekleyenler arasında olmak yerine, değişimin kendisi olması gerektiğini düşündürdü. Siyasi bilgisinin olmadığını ancak gerekli değişiklikleri yapmak için elinden gelen her şeyi yapabilmek amacıyla hem Kıbrıs‘taki hem de Avrupa’daki tüm durumlardan haberdar olmak istediğini açıkça belirtiyor.
Eğitim sisteminin acilen değiştirilmesi gerektiğine inanıyor, böylece öğrenciler okuldan nefret etmek yerine öğrenmeyi arzulayacaklar.
Bir gazetecinin Kıbrıs sorunuyla ilgili sorusu üzerine, iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyonu destekleme eğiliminde olduğunu ancak bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak istediğini söyledi. Aşırı sağcı parti ELAM ile ilişkisi sorulduğunda, 14 yaşındayken abisiyle birlikte parti hakkında fazla bir şey bilmeden ELAM’ın bir yürüyüşüne katıldığını lakin şimdi bir yetişkin olarak onların görüşlerini benimsemediğini söyledi.
Fidias’ın siyasi durum hakkında bilgi sahibi olmamasına rağmen, neden bu kadar çok insan onu Avrupa’daki temsilcileri olarak seçti?
Fidias seçim kampanyası sırasında halkın karşısına her çıkışında sade günlük kıyafetler giydi, her zaman sergilediği ifade ve duruşa sergiledi ve resmi Yunanca yerine Kıbrıs Rumca lehçesinde konuşmayı tercih etti. Ve bana göre en önemlisi, sözlerinin sıradan insanlar için açık ve anlaşılır olmasının yanı sıra, “bilmiyorum ama öğreneceğim” demekten korkmadı.
Ayrıca, seçildikten hemen sonra iki şey söyledi.
Birincisi, parlamentoyla ilgili olarak edindiği bilgiye göre her bir AP üyesi 26 bin avro maaş paketi alıyor; milletvekili maaşı 7 bin 800 avrodur ve paranın geri kalanı Brüksel‘deki konut ihtiyaçları, sekreter ve personel maaşlarının yanı sıra Fidias’ın söylediğine göre hiçbir Kıbrıslı AP üyesinin yapmadığı Kıbrıs’ta bir ofis tutma masraflarını karşılamak için verilmektedir.
İkincisi, “kendisine oy verenlere, oy vermeyenlere ve hatta kendisine şaklaban diyenlere” Avrupa Parlamentosu’nda ortaya çıkan her konu hakkında kendilerini ayrıntılı olarak bilgilendireceği sözünü verdi. Hatta doğrudan demokrasi sistemini uygulayacağını ve sosyal medya hesapları aracılığıyla orada alınacak önemli kararları oylamaya sunacağını söyledi.
Fidias ne bir tehdit, ne partilerin oy kaybetmesinin nedeni, ne bazı “çok önemli” kişilerin seçilememesinin nedeni, ne “gençlerin düşük seviyesinin simgesi”, ne kapitalizmin/milliyetçiliğin/faşizmin ürünü, ne de Kıbrıs’ta ve Avrupa’da olan her kötülüğün temsilcisidir.
Fidias’ın seçilmesi, tüm siyasi çevrelerden gelen pek çok karşılıksız çekin sonucudur.