Onların Çocukları

1983’te Türkiye‘nin tehditleri ile tek taraflı çıkarı için kurulan “KKTC” isimli DeFacto yapı bizim çocukları ve içinde bulunan herkesi tüm dünyadan izole edeceğini bile bile kuruldu.

Ersin Tatar’ın, Türkiye Milli Takımı’nın tur atlamasıyla “bizim çocuklar” adı ile bir başka devlet olan Türkiye’nin başarısını kendi ülkesinin başarısı olarak benimsemesi ve “bizim çocuklar” şeklinde lanse etmesi kimseyi şaşırtmadı.

Ancak bizim çocuklarımız Türkiye’nin adadaki varlığı sebebi ile gelişen dünyadan izole bir hayat yaşamaya mecbur bırakılmakta, işgal yönetiminin getirdiği asimilasyonlar ve sahte devlet eliyle ile göç etmeye mecbur bırakılmaktadır.

Ersin bey, bizim çocuklarımız sana saray yapılırken çadırlarda eğitim görmekte, bizim çocuklar sporu 25 yaşından sonra geleceği olmadığı için bırakmaktadır.

Yani kısacası senin anlayacağın bizim çocuklar 50 yıldır yokluk içinde var olma çabasındadır.

Senin çocuklarının -kimseyi temsil etmesen da o makamda- imkân bulamadığı ülkesinde var olabilme gailesi ile ortaokuldan tanışır olmuş, hayatını beyin göçüne uygun tasarlayarak, her geçen gün giderek yok olduğu ortadadır.

Buna karşılık Tatar, başka bir ülke ve bayrağı sahiplenmek istersen kapı açık, zaten seni tutmak isteyen da yok.

Sporun herhangi bir dalının siyasileştirilmesine karşıyım.

Dünyada sınırları yıkan, dileyen istediği ülkeyi istediği takımı dünyanın neresinde olursa olsun desteklemekte özgürdür.

Fakat atanmış siyasi bir kimliğin kendi ülkesindeki yok oluşa sırt dönüp başka bir ülkenin başarısını bizim çocuklar olarak lanse etmesinin kabul görmesi mümkün değildir.