İktidarda Devam!
Ünal Üstel’in yaklaşan UBP Kurultayı için kullandığı sloganı görmeyeniniz yoktur: “İktidarda Devam, İstikrarla Devam!”
Görmemeniz mümkün değil zaten, reklam panolarının yarısı yatak cini misali yüzümüze bakan Ünal Üstel fotoğrafları eşliğinde bu sloganla kaplandı.
Memlekette “iktidar ve istikrar” olmasaydı; bu reklamların ne kadar tuttuğunu, bu paraların nasıl kazanıldığını, bu paraları kazanırken vergi verilip verilmediğini ve günün sonunda parti içi bir yarış olan kurultay için her adayın ne kadar para harcadığını da öğrenirdik.
Ama şükürler olsun ki memlekette hem “iktidar” hem de “istikrar” var da değil parti içi harcamalar, Genel Seçim harcamalarını bile Bağımsızlık Yolu dışında hiçbir parti açıklamadı!
***
Siz düşündünüz mü bilmem, bana parti içi bir başkanlık yarışında “İktidarda Devam” sloganının kullanılması epey tuhaf geldi.
UBP’nin mevcut milletvekili sayısı 24… Mevcut aritmetikle UBP’siz bir hükümetin kurulması için; CTP-DP-YDP koalisyonu kurulup 2 Bağımsız milletvekilinin de desteğini alması lazım. Yani imkânsız!
Koalisyon ortakları arasında içinde ne yazdığını bakanlar dahil herkesin unuttuğu ve zaten âdet yerini bulsun diye çiziktirilip bir köşeye bırakılan Hükümet Programı ile ilgili bir sorun yok!
Üstelik UBP’nin 24 milletvekili ile çıktığı son seçimde de Genel Başkan Ünal Üstel değildi! Yani “Bu başarı benim eserim, ben gidersem halk desteğini çeker” demek istiyor da olamaz!
E bu durumda UBP’nin başkanının kim olacağı ile UBP’nin hükümette kalıp kalmaması arasında ne gibi bir ilişki olabilir?
***
Biraz düşününce anladım Ünal Bey’in “İktidarda Devam” derken ne demek istediğini! Hiç de benim sandığım gibi, “DP ve YDP başkası ile hükümet kurar”, “24 milletvekili benim sayemdedir, ben gidersem oyumuz azalır” falan demek istemiyor Ünal Bey!
Çok daha basit bir şey söylüyor aslında: “Türkiye beni ister, kapkaççı sermaye benimle mutlu, ben gidersem hepinizin ayağı kayar!”
Buna ek olarak bir de şunu diyor slogan UBP’lilere: “Ben gidersem UBP iktidardan gider. UBP iktidardan giderse, elde ettiğiniz ve elde etmeyi ümit ettiğiniz bütün haksız menfaatler de benimle beraber gider. Ben yanarsam, siz de yanarsınız!”
Bence UBP tabanının mesajı alması benim kadar zor olmamıştır. Ben anlamak için biraz zamana ihtiyaç duydum, onların şıp diye anladıklarına eminim! Gereğini yapacaklarından da kuşkum yok…
***
Anladınız mı “İktidar” ne demek? İktidar; Türkiye’nin emri, sermayenin kavli ile koltuğa oturmak ve memleketin tüm kaynaklarını har vurup harman savurmak demek. İktidar; Türkiye’nin izni ile hükümet olmak, sermaye ile iyi geçinmek demek. İktidar; koltukla yetinmek, Türkiye’nin istediği, sermayenin beklediği sınırların dışına çıkmamak demek…
Beğenseniz de beğenmeseniz de iktidarın reklam panolarına yazılmış tanımı budur bu memlekette. Üstelik bu tanımda UBP ile hemfikir olanlar listesi hiç de kısa değil. Bu tanımı CTP de TDP de YDP de HP de DP de paylaşıyor…
Bağımsızlık Yolu dışında “hükümet olmakla iktidar olmak” arasında ayrım çizen bir parti gördünüz mü? Hepsi de tıpkı UBP gibi, hükümetten bahsederken “iktidar” demiyorlar mı?
Gerçek iktidarın hükümet dışında olduğundan, Türkiye’nin de sermayenin de hükümetten çok daha güçlü olduğundan, hükümet olunsa bile gerçek iktidar olana kadar Türkiye ve sermayeye muhalefet yapılması gereğinden bahsedenini duydunuz mu?
***
Ünal Üstel farklı bir şey söylemiyor. “Hükümet demek iktidar demektir” diyor. “Biz iktidardayız ve öyle kalacağız” diyor. “Türkiye’nin emri, sermayenin kavli ile istikrar devam edecek” diyor.
Geriye kalan rejim partileri de buna özeniyor. Hükümet olmak için kimisi Türkiye’ye, kimisi sermayeye yaltaklanıyor.
Mevcut iktidar yapısı ile bir dertleri olmadığını; ah bir kez hükümet olsalar kendilerini iktidar sayacaklarını her fırsatta dile getiriyorlar.
“Mevcut iktidar bloğunu yıkacağız, onun yerine emekçinin iktidarını kuracağız, sermayedarların ve ultra zenginlerin ciğerini sökeceğiz, bugüne kadar iliğimizi sömürenlerin yaptıklarını burunlarından fitil fitil getireceğiz” diyen, farklı bir dilden konuşan var mı Bağımsızlık Yolu dışında?
Yeni bir iktidar kurmak isteyenin, mevcut iktidarı yıkması, kendi iktidarını kurması gerekmez mi? Mevcut iktidara yaltaklanarak koltuk ve o koltuktan gelecek menfaat dışında bir şey elde edilebilir mi? Tıpkı UBP tabanı ve Ünal Üstel gibi…