Kamuya İthal İstihdam!
Sıcak gündemden genele doğru gidelim…
Son dönemde kamuya istihdam edilen kişilerin yüzde 45’inin ikametgâhının Kıbrıs’ta olmadığını biliyor musunuz?
Bakınız, “İstihdam edilenlerin yüzde 45’i yabacı uyruklu insanlardır” falan demiyorum!!!
O aşamayı çoktan geride bıraktık!..
Artık Türkiye Cumhuriyeti’nde ikamet eden ve bir şekilde bakanlar kurulu kararı ile KKTC vatandaşı yapılan kişiler, online olarak kamu münhallerine katılıyorlar ve mevcut hükümet tarafından istihdam ediliyorlar…
Kuzey Kıbrıs’taki ilçelerin adını dahi bilmeyen bu kişiler, belki de hayatlarında ilk kez adım attıkları bu topraklarda kamu görevlisi olarak işe başlamış durumdalar…
Sanırım inanmakta zorlanacağınız bu olay, tek başına bu topraklarda ne duruma düşürüldüğümüzü özetliyor…
Bir tarafta bu akıl almaz rezalet yaşanırken, diğer tarafta ise hükümetin küçük ortağı Yeniden Doğuş Partisi’nin Genel Başkanı Erhan Arıklı, “UBP vatandaşlık verebiliyor ama biz veremiyoruz” diye açıklama yapıp bu durumu utanmadan kamuoyuna şikayet ediyor!..
Evet, bu da gerçek!..
Resmen Kıbrıs Türk Toplumunu yok etmek için yemin etmişler!..
***
Şimdi herhangi bir Kıbrıslı çıkıp da “Bu ülkede nüfus sorunu var”, “Yurtdışından bu ülkeye suç ithal ediliyor”, “Bu topraklarda güvenliğimiz kalmadı”, “Kendi memleketimize yabancılaştırıldık” derse, yanlış mı konuşmuş olur?
Yoksa ırkçılık mı yapmış olur?
Doğruyu konuşmak ve yazmak suç değildir arkadaşlar…
Gerçek tektir, gerçek nettir…
Kıbrıslı Türkler bu topraklarda hem kuzey, hem de güney tarafından mağdur edilen bir toplumdur…
-Ortağı olduğu devletinden hatası olsun ya da olmasın kopartıldı…
-1974 yılındaki savaşın ardından savaş suçu olmasına rağmen bu topraklara kontrolsüz bir nüfus akışı sağlandı…
-Aktarılan nüfusa önce ekip biçmeleri için arsa verildi, sonra ikamet etmeleri için ev dağıtıldı, ardından da aynı kişiler kamuya istihdam edildi…
-O da yetmedi, Türkiye’de ikamet eden kişilere önce vatandaşlık verildi, sonra da kamuya istihdam yapıldı…
-“Gelen Türk giden Türk” politikasıyla kimlikle girişlere izin verilerek ülkeye girişler denetimsiz bir hale getirildi…
-Kıbrıslı yatırımcılara sağlanmayan imtiyazlar ve ayrıcalıklar, yabancı yatırımcılara hunharca sağlandı…
-Son 2 ayda gerçekleşen veya gerçekleşmeyen tüm suikast olaylarında tetikçilerin tamamı Türkiye Cumhuriyeti’nden yollandı veya getirtildi…
Şimdi kardeşim, tüm bunlar dedikodu değilse ve gerçekse, bunları ifade etmek suç mu, ayıp mı, ırkçılık mı?
Bakınız, ihtimalleri veya herhangi bir öngörüyü konuşmuyoruz…
Rakamlar ortada, yapılanlar ortada, mahkeme kararları ortada…
Yani birisi çıkıp da, var olmayan bir konuda bir kesimi filan suçlamıyor!..
Kimsenin bu yaşanılanlar üzerinden “Afrika’daki tüm insanlar kötüdür” diye bir iddiası da yok!..
Veya Türkiye’den gelen herkesin tetikçi olduğu da savunulmuyor…
Kurtulun artık bu korku çemberinden…
Gerçekleri yazıp söylemek bir haktır…
Düşürüldüğümüz durum ortada…
Gittiğimiz yolun sonu da meydanda…