Çocuklara Devlet Eliyle Din İstismarı

Karar Verme Yetisi Olmayan Çocuklara Devlet Eliyle Din İstismarı
Geçenlerde Milli Eğitim Bakanlığı‘nın önerisi ile Bakanlar Kurulu, Disiplin Tüzüğü‘nde değişikliğe gitti.
Normalde bakanlık kılık kıyafet yetkisini okul idarelerine bırakmıştı. Zaten yüzde 95’inin laiklik yanlısı olduğu öğretmenler okulları başörtüsünden koruyordu.
Çünkü bakanın diliyle okullarımızda başörtüsü yasağı bulunmuyor!
Nazım Çavuşoğlu’nun önerisi ile okul idarelerinde olan bu yetki devredildi.
Baş örtüsünü direkt yasallaştırmanın aşırı tepki çekeceğini bilen Bakanlar Kurulu, “Bone/Bandana” adı altında küçücük kız çocuklarının başlarını KAPATTIRILMASININ önünü açtı.
Sözde Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu bir de bu fikri Bakanlar Kurulu’na taşıma sebebini geçerli kılmak için “Temel Hak ve Özgürlükleri” öne sürerek “Şikayetler geldi” demiş!
Tabi ki karar geçer geçmez gerici zihniyetlere gün doğdu ve ilk denemeyi İrsen Küçük Ortaokulu’nda yaptılar!
Küçücük bir kız çocuğu sabah sabah bu zihniyeti destekleyenler öncülüğünde başı kapalı bir şekilde okula getirildi. Tabi ki öğretmenler bu girişe izin vermeyince okul önünde ciddi tartışmalar yaşandı.
Denemeler diğer okullara da sıçradı ve sıçramaya devam edecek! Çünkü bu planlanmış bir kurgu!
Öğretmen sendikaları, geçen gün bakanlık önünde diğer birçok sendika ve siyasi parti temsilcileri ile bu yasanın bir an önce geri çekilmesi için eylem düzenledi.
Daha reşit olmamış, küçücük kız çocuklarının üzerine, devlet eli ve gerici zihniyetler aracılığı ile yüklenilen yükü düşünebiliyor musunuz?
Bakın, 18 yaşına girmemiş bir birey reşit olarak sayılamaz. Sebebi ise 18 yaş altındaki bireylerin, zihinsel, duygusal ve bilişsel olarak olgunluğa erişmemiş olmalarıdır.
Siz henüz zihinsel, duygusal ve bilişsel olarak olgunluğa erişmemiş bir kız çocuğuna başını örtmenin din özgürlüğü olduğunu mu söylüyorsunuz?
Özgürlük, bu küçük kız çocuğunun karar verme becerisini kazandığında, özgür iradesi ile istediği inanışa dahil olabilme ve bunu sürdürme hakkıdır.
Şu an yaşananlar küçücük bir kız çocuğunun, üstelik devlet eli ile istismar edilmesidir.
Kılık-kıyafet tüzüğü, okuldaki tüm öğrencilerin bir birinden ayrı olmadan, eşit bir şekilde eğitim alma hakkını sağlar.
Siz bu aldığınız kararla, zaten karar verme yetisi olmayan çocukların sırtına birde ötekileştirme baskısını yüklüyorsunuz!
Küçük bir kız çocuğunun saçı açık olsa ne olacak ? Olmasa ne olacak ?
Çocukları, çocukluktan çıkararak bir yetişkin olmaya zorluyorsunuz!
Bırakın! Onlar daha çocuk! Çocukluklarını yaşasınlar!
Kirli zihinlerle çocukları istismar etmekten vazgeçin ve bir an önce bu iğrenç yasayı kaldırın!
Kaldırın ki çocuklar bu baskıyı omuzlarında taşımak zorunda kalmasın…
Kaldırın ki günü geldiğinde özgürce seçim yapabilsinler!
Kaldırın ki bu istismar onlara daha fazla zarar vermeden bir an önce çocuk gibi yaşayabilme haklarını geri kazansınlar…