Yankı Odasının Ötesinde (2): Tüm Avrupa Bu Seçimlere Hazırlanıyor, Bizler Ne Yapıyoruz?
Kıbrıslıtürklerin dünyada temsil edilebileceği, sesini duyurabileceği mercilerden biri ‘Kıbrıslıtürk toplum liderliği’ olarak adlandırılan kktc cumhurbaşkanlığı mevkisidir.
Ancak 2020’deki seçim müdahalelerinden sonra sanırım hepimiz şu anki cumhurbaşkanının Kıbrıslıtürklerin iradesini yansıtmadığını biliyoruz, bizleri temsil etmediğini de sıklıkla dile getiriyoruz.
Bu durum, bizlerin uluslararası mecradaki sesini zayıflatsa da hala sesimizi duyurabilmemiz için temsiliyetimizin bulunabileceği önemli bir mecra var: Avrupa Parlamentosu.
9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine tüm AB üyesi ülkeler canla başla çalışıyor, peki biz Kıbrıslıtürkler bu konu hakkında ne yapıyoruz, ya da ne yapmalıyız?
Önceki yazımda, yapılan araştırmalara göre AB’deki sağın bu seçim sonrası yükselişe geçeceğini sizlerle paylaşmıştım.
Ayrıca AB’deki mevcut sistemin işlevsiz olduğunu, bu sistemin ya ‘federal Avrupa’ sistemi gibi daha entegre bir sisteme, ya da Avrupa şüphecisi olan, nasyonalist sağ kesimin AB içerisinde güç kazanması ile AB’nin sonunun başlangıcı yönünde gidileceğini anlatmıştım.
Evet, yanlış okumuyorsunuz. Eğer sağ kesimin AB içerisinde yükselmesine izin verirsek, bu AB’nin sonunun bir başlangıcı olabilir.
Kıbrıs Cumhuriyeti, Avrupa Parlamentosu’nda 6 koltuk ile temsil edilmektedir. Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm Kıbrıslılar, bu seçimlerde oy kullanabilmektedir.
2019’daki AP seçimlerinde ilk kez bir Kıbrıslıtürk Niyazi Kızılyürek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin en büyük iki partisinden biri olan AKEL’den aday girip Avrupa Parlamentosu’na seçilmiştir.
Peki Haziran’daki seçimlerde, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki partiler arasında dengeler nasıl değişecek?
AB’de sağın yükselişe geçtiğini söylemiştik, peki, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de bu yükselişe doğru orantılı olarak, aşırı sağcı ve faşist bir parti olan ELAM’ın Şubat 2024’te yapılan bir ankete göre Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki en popüler üçüncü parti olduğunu biliyor muydunuz?
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde son yapılan anketlere göre AKEL birinci sırada, DISY ise ikinci sırada yer alıyor. Bu da AKEL’in ve DISY’nin ikişer sandalyesini koruyacağını, dört sandalyenin yine bu iki partiye ait olacağını gösteriyor.
2019’daki seçimlerde de Kıbrıslıtürklerin seçime katılımı çok düşük olmasına rağmen, Kıbrıslırum destekçilerinin oyları ile seçilmişti Niyazi Kızılyürek AP’ye.
Bu da demek oluyor ki Niyazi Kızılyürek hala önümüzdeki seçimler için şansını koruyor.
Bunun yanı sıra, diğer iki sandalye için çekişmeli bir yarış olacak diğer partiler arasında.
Hükümetteki koalisyon partileri EDEK ve DIKO’nun şu an AP’de birer sandalyesi var; ama Kıbrıslırumlar arasında eleştiriye maruz kalan bu koalisyon partileri ciddi bir şekilde popülaritesini kaybediyor gibi görünüyor.
Anketleri incelediğimizde, EDEK’in boşalan sandalyesini ELAM dolduracak gibi görünüyor. Peki, bu bizlerin umutsuz olmasını mı gerektirir? Kesinlikle hayır, daha yapacak çok işimiz var.
Şu an yepyeni, barış yanlısı başka bir partimiz daha var Kıbrıs Cumhuriyeti’nde: Volt.
Geçtiğimiz günlerde Volt, Haziran’daki seçimler için adaylarını açıklamıştı. İkinci Kıbrıslıtürk adayımızı da bu listede görmüştük: Hulusi Kilim.
Genç, dinamik ve kalbi Kıbrıs için atan Hulusi Kilim’in yanında, Kıbrıs sorunu hakkında en çok okunan kitapların yazarlarından Makarios Drousiotis de yer alıyor.
Henüz yeni kurulan bir parti olmasına rağmen oldukça sempati toplamaya başlayan bir parti olan Volt, AP’deki altıncı sandalye için umut vadediyor. Tabi ki, tüm bunların sadece ‘umut vadetmekle’ kalmayıp gerçekleşebilmesi için bizlerin de üzerine düşen görevi yapması ve 9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanması gerekiyor.
Eklemeden geçmek istemiyorum, üçüncü Kıbrıslıtürk adayımız ise birkaç gün önce adaylığını açıklayan, Kıbrıs milliyetçiliği ile kendini tanıtmış, Kıbrıs Yeşiller Partisi’nden Oz Karahan oldu.
Kıbrıslıtürklerin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde etkin bir şekilde temsil edilmesi hem bir fırsat hem de bir sorumluluk oluşturur. Bu seçimler, Kıbrıslıtürklerin AB içinde daha güçlü bir ses haline gelmelerine ve siyasi çözüm sürecine katkıda bulunmalarına olanak tanır.
Ancak, bu hedeflere ulaşmak için Kıbrıslıtürklerin bilinçli bir şekilde katılım göstermesi gerekmektedir.
Kim bilir, belki bu dönem yüksek katılımımızla, akıllıca oy kullanarak normalde hakkımız olan iki tane barış yanlısı Kıbrıslıtürkü AP’ye seçeriz, ne dersiniz?