Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, toplum sağlığının riske atılmaması için hükümetin aldığı kararlarla ülke insanına güven veren kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti
Çakıcı: Ülkede bir karmaşa yaşanıyor
Bir TV programında konuşan Çakıcı, kapanma sürecinde hükümetin aldığı kararlar ve insanların içinde bulunduğu psikolojik durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ülkede bir karmaşa yaşandığını belirten Çakıcı, insanların da panik halde çok zor bir süreçten geçtiklerini ve duygularında da bir karmaşa yaşadıklarını kaydetti. Mehmet Çakıcı, düzensizlik ve disiplinsizlik sürecinden geçtiğimizi belirterek, hükümetin toplum sağlığı için ülke insanına güven veren kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğinin altını çizdi. Sağlık Bakanlığı ve Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi‘nin aldığı kararlara karşı Bakanlar Kurulu‘nun farklı bir tutum içerisinde ekonomik nedenleri öne sürdüğünü kaydeden Çakıcı, toplum sağlığının her şeyin önünde tutulması ve hükümet edenlerin de bununla ilgili tüm tedbirleri alması gerektiğini vurguladı.
“Ülkenin kapanma noktasına gelme sebebinin yetersiz tedbirlerlerden kaynaklanıyor”
Çakıcı, çoğalan vakalar sonrasında ülkenin kapanma noktasına gelme sebebinin yetersiz tedbirlerlerden kaynaklandığını belirterek, “TKP olarak yaklaşık bir yıldır açılacak iş yerleriyle ilgili eğitim, denetim ve sertifasyon işlemlerinin yapılmasıyla ilgili defalarca çağrılarda bulunduk, hala bugün bir adım atılmadığını üzülerek görüyor ve bunun da sebebini anlayamıyoruz” dedi.
“Yerel yayılmanın önüne ciddi tebdirlerle geçilebilir”
TKP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı,ülkemizde çıkan vakaların artık Türkiye nüfusuna göre risk oranı açısından neredeyse iki katına çıktığını belirterek, yerel yayılmanın önüne ciddi tebdirlerle geçilebileceğini ifade etti. Salgın sürecinde artan psikiyatrik sorunlara da dikkat çeken Çakıcı, bunca yıllık hekimlik hayatında hiç olmadığı kadar insanın farklı şikayetlerle kendisine ve diğer hekimlere başvurduğunu söyledi.
“Virüsün yarattığı psikolojik etkiler”
Çakıcı, psikiyatrik rahatsızlıkların DSÖ tarafından %40’a varan artış oranında açıklandığını kaydederek, yine yapılan açıklamada, bir pandemi değil, ikinci pandeminin de başladığı yönünde olduğunun belirtildiğini kaydetti.
Salgın sürecinde verilen tepkilerin değişkenliğine de vurgu yapan Mehmet Çakıcı, bunları dünyada ki intihar sayılarında ki artış, aile içi şiddetin artması, alkol ve uyuşturucu kullanımının giderek çoğalması olarak açıklayarak, bunun nedeninin de virüsün yarattığı psikolojik etkiler olduğunu söyledi. Çakıcı, ülkemizde alkol ve uyuşturucu kullanımında yaşanan artışın da şiddet ve suç oranlarının artması gibi başka problemlere yol açabileceği uyarısında bulundu.
İnsanların salgın sürecinde 3 tip reaksiyon verdiklerini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, bunlardan ikisinin patalojik olduğunu, bunların başında ise inkarın geldiğini söyledi.
“Kişi aşı olmayı, tedbir almayı ret ediyor”
Çakıcı şöyle devam etti:
“İnsan stresli olaylara 3 şekilde cevap veriyor. Böyle bir şey yoktur. Ciddi ölümler yaşanmıyor, aslında bu olay çok büyütülüyor. Yoğun bakım anlatıldığı gibi değil, insanlar bunu çok abartıyor gibi maske takmayı ve aşı yapmayı rededen bir inkar reaksiyonu gösterebiliyor.
Bu aslında Kıbrıs’a özgü bir şey değildir. Bu dünyada da böyledir ve biz buna inkar etme diyoruz. Bu stresi karşılama biçimimizdir. Bu stres inkar edildiğinde, şu anda var olan ölüm tehdidine yönelik bir çeşit savunma mekanizması geliştirmiş oluyoruz. Kişinin en temel savunma mekanizmasıdır ve adı da yalanlama inkardır. İkinci savunma biçimi şüphenin ortaya çıkarak komplo teorileri üretmektir.
Neden çıktı bu virüs, kim icat etti? İnsanlara çip takılacağıyla ilgili söylentiler konuşuluyor. Takip mi edileceğiz?ABD ve diğer büyük ülkelerin bizi yönetme biçimimi diyerek olaylara şüphe ile bakarız. Bu da insani bir tepkidir. Değerlendirme yanlış olsa da kendi psikolojimizle başa çıkma biçimidir. Böyle olunca kişi aşı olmayı, tedbir almayı ret ediyor. Kişi sokağa çıkınca bana bulaşmaz diyerek rahat tavırlar içerisinde dolaşmayı seçiyor. Bir de stres ve ölüm tehdidine karşı vermemiz gereken daha sağlıklı bir tepki vardır ki, buna sahip çıkmamız gerekir.
Dünyada ve ülkemizde bir virüs vardır ve her zaman ki grip virüsü değildir. Bunu saygın bütün bilim insanları söylüyor. Bizim bununla başa çıkmamız lazım. Yani kabullenmemiz gereken bir gerçekliktir. Paniğe girmeden, gereken tüm bilimsel tedbirleri alarak, bu yeni normal yaşantı ile başa çıkmayı öğrenmemiz gerekiyor”
“İnsanlık tarihi bu virüsle birlikte değişiyor”
İnsanlık tarihinin bu virüsle birlikte değiştiğini kaydeden Çakıcı, “Virüs her yıl yeniden karşımıza çıkabilir. Yeni dünya düzenimizi ekonomik yaşantımızla birlikte buna göre oluşturmamız gerekiyor. Ev içine yoğunlaşarak yaşamaya da alışmalıyız. Hepimiz yavaş yavaş kurallı bir yaşama başlayacağız. TKP olarak konulara bilimsel yaklaşmayı ve alınacak tedbirler ile ilgili bilimsel programlar geliştirilmesi tutumumuzu sürdüreceğiz” dedi.
