Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, “Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğünün; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin siyasi eşit ortağı Kıbrıs Türk toplumunu yok oluşa sürüklediğini” açıkladı
Gökçebel: Kıbrıs Türk toplumu, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarını teslim etmeye zorlanıyor
Gökçebel yazılı açıklamasında, federasyon görüşmeleri ile, BM’nin tescil ettiği gerçek çözüm modeli ve parametrelerin oluşturulduğunu belirtti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarına aykırı olmayan, Türkiye’nin de bugüne kadar Kıbrıs’ta kalmasını sağlayan Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşmaları olduğunun bazı çevrelerce sürekli ortaya konulduğunu ifade eden Gökçebel, buna karşın Kıbrıs Türk toplumunun, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarını teslim etmeye zorlandığını belirtti.
Gökçebel, “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bugün tamamen Rum Cumhuriyeti konumuna getiren yanlışın Türk tarafı politikaları olduğunu” kaydetti.
“Kıbrıs Türk tarafını dışlayan politikalar uyguladılar”
Gökçebel, 50 yıldır Kıbrıs Türk tarafının politikalarını yürüten Türkiye ve ülkedeki hükümetlerin, Kıbrıs Türk tarafını dışlayan politikalar uyguladıklarını belirtti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kıbrıs politikasını eleştiren Gökçebel, Kıbrıs Türk toplumunun er ya da geç siyasi, eşit haklarını kabul ettirebileceği zeminin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmalarında var olduğunu belirtti.
“Kıbrıs Türk toplumu siyasi eşitliğini tescil ettirmek istiyor”
Gökçebel, şöyle devam etti:
“Bunu ortaya koyacak yegane yol, bu zemini zorlayacak olan ve bugüne kadar uluslararası hukuka, BM kayıtlarına giren federasyon üzerinde varılan antlaşmalardır. Bu zeminden kaçmak Kıbrıs Türk toplumunun son Cumhurbaşkanlğı seçimlerinde yaşadığı açık müdahale ile iradesinin gasp edildiği gibi, son yapılan referandumda ortaya konan % 65 federasyon iradesinin de gaspı anlamı taşımaktadır.
Kıbrıs Türk toplumu siyasi eşitliğini tescil ettirmek istiyor. Nüfus, baskı, ve taktiklerle teslim etmek istemiyor. Kıbrıs Türk toplumunu yok sayanlar, İnönü Meydanı’ndaki ‘Ne Yama, Ne Rehin Olmayacağız’ sesine kulak vermek zorundadır. Egemenlikten, eşitlikten anlaşılması gereken sadece budur.”
