Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, hükümetin Kutlu Adalı iddialarıyla ilgili Türkiye soruşturma açana kadar 10 gün boyunca ölü taklidi yaptığını vurguladı
Özersay: Hem Adalı hem de uyuşrutucu trafiğinin araştırılması için PGM’ye başvurduk
Özgür Haber’de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Özersay, suç örgütü lideri Sedat Peker sıradan bir kişi olmadığının ve dolayısıyla gerek Kutlu Adalı gerekse uyuşturucu trafiği hakkındaki itiraf ve iddialarının da sıradan olmadığının altını çizdi.
Peker’in, iktidarı elinde bulunduran ve geçmişte karanlık ilişkileri olan bir kişi olduğunu söyleyen Özersay, Pekeri’in söylediklerinin ciddiye alınması ve araştırılması gerektiğini belirtti.
Özersay, “Söylediklerinin tamamı yalan da olabilir doğru da olabilir. Sadece iddiada bulunmamış, görgü tanığı olduğu olaylar da olduğunu söylemiştir. İtirafta da bulunmuş hatta kendi kardeşini de deşifre etmiştir” dedi.
“TC’de soruşturma açılmadan önce, hükümet 10 gün ölü taklidi yaptı”
Özersay, Peker’in açıklamalarının ardından, parti olarak Polis Genel Müdürlüğü’ne gittiklerini ve girişim başlattıklarını anlattı.
“Adli yardımlaşma anlaşmasını devreye sokun dedik” diyen Özersay, bunu 10 gün önce sözlediklerini ve hükümetin 10 gün boyunca ölü taklidi yaptığını vurguladı.
“Hükümetin söylemleri, Türkiye’de soruşturma açıldıktan sonra ‘horozlanmaya’ başladı”
Özersay, “10. günde TC’de soruşturma açılınca akılları başlarına geliyor. Senin memleketinde bir cinayet işlendi. Ceza yasasına göre senin bu konuda harekete geçmen gerekirken sindin kaldın ve hükümet olarak kendi kendine oto sansür uygulayıp ‘soruşturmayı tekrar açarsam Türkiye ile başımı derde soykrım’ dedin oturdun” dedi.
Hükümet kanadının söylemlerinin, Türkiye’de soruşturma açıldıktan sonra hafiften ‘horozlanmaya’ dönmeye başladığını ve değiştiğini vurgulayan Özersay, “Polise eğer biz bu dilekçeyi vermeseydik, PGM Tatar ile 2 saat sonra görüşmeyecek ve Tatar hiçbir açıklama da yapmayacaktı” ifadelerini kullandı.
“Polis askere bağlıyken bu tahkikatı nasıl yapacak?”
HP ve muhalefet partileri olarak bir araya geldiklerini ve meclis araştırma komitesi kurulması için ana muhalefete destek verdiklerini belirten Özersay, ‘Ama diğer kurulan ve çalıştırılmayan iki komite gibi olacaksa boşuna kurmayalım’ dediğini de aktardı.
Özersay, komiteleri işletmenin, insanları bilgilendirmenin ve olayı canlı tutarak gündemde kalmasını sağlamanın çok önemli olduğunu ama sonuç alınamayacaksa bir anlamı da olmadığını belirtti.
Özersay, “Biz polise ve İçişleri Bakanlığı’na dilekçe verdik, sorduk. Muhaceret kayıtlarına bakın ve söyleyin dedik. İçinde bulunduğumuz şartlarda polis askere bağlıyken bu tahkikatı nasıl yapacak? Bakanlar Kurulu’nun bunu özel bir görevlendirme ile yürütmesi gerekir” dedi.
“Uyuşturucu ve kara para trafiğinin aklanması için de başvuru yaptık”
Parti olarak sadece Kutlu Adalı cinayetinin soruşturulmasını istemediklerini söyleyen Özersay, uyuşturucu ve kara para trafiğinin aklanması için de başvuru yaptıklarını hatırlattı.
Özersay, KKTC vatandaşı olan kişilerle ilgili iddiaların soruşturulmasını ve aynı şeyin TC’de olan ve bağlantılı olan kişiler için de yapılmasını istediklerini belirtti.
“Bu ülkede maalesef ki bu siyasi irade yoktur”
Özersay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Altınbaş ile olan iddialar vardı, iş kesimlerinden olan iddialar vardı. İddia sıradan bir kişi tarafından yapılmadı. Ben de gördüm, bende duydum diyen biri tarafından yapıldı.
TC’de Cumhurbaşkanı’ndan çok daha etkili insanlara ulaşabilen, devlet sırlarına ulaşabilen ve devlet adına yasa dışı görevler yaptığını itiraf eden bir kişi tarafından yapıldı.
Ben polisin bu konuda daha hızlı hareket etmesi gerektiğini Başbakana da söyledim. Bu memlekette geçmişte bu dosya ilerletilmedi ve durdurulup kapatıldıysa ve o dönemde görevde olan Serdar Denktaş da çıkıp ‘bizden bunu durdurmamız istendi’ demişse ben daha ne deyim.
Dosya bu gibi durumlarda ve cinayetlerde ,siyasi iktidarın ‘benim iradem vardır, araştırın’ politikasını gösterirse vardır. Ama bu ülkede maalesef ki bu siyasi irade yoktur”
Özgür Gazete/Özel Haber
