Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, kurulan hükümetin Kıbrıs Türk toplumunun iradesini yansıtmadığını vurgulayarak, TC‘nin Lefkoşa Büyükelçiliği önüne Kıbrıs’ın kuzeyine ait olduğunu ifade ettiği bir anahtar bıraktı
Elcil: TC, Kıbrıs Türk toplumunun siyasi iradesini ortadan kaldıran, kendine bağımlı siyasi bir rejim kurdu
KTÖS Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı eylemde konuşan Elcil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal nizamını ve toprak bütünlüğünü korumak için 1974 yılında garantörlük sorumluluğu çerçevesinde, askeri müdahalede bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin, izlediği kolonileştirme siyaseti ile Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıs Türk toplumunu yok oluşa sürükleyen, siyasi iradesini ortadan kaldıran ve kendine bağımlı siyasi bir rejim kurduğunu belirtti.
“Bağımsız, eşit iki ayrı devlet tezini” seçim yaptık görüntüsü adı altında, atadığı kukla siyasetçilere söyleten Türkiye yetkililerinin aslında bölücülük yaptıklarını vurgulayan Elcil, “Dünyaca tanınan, Kıbrıs Türk toplumunun eşit ortağı ve kendilerinin de garantörü oldukları, devleti bölmek ve yarısını ilhak etmek istemektedirler” dedi.
“Hayat pahalılığı ile toplum her geçen gün yoksullaşmaktadır”
1974’ten bugüne kadar izlenen sistematik nüfus aktarma siyaseti ile adanın demografik yapısını değiştirerek Kıbrıs Türk toplumunun siyasi iradesine müdahalelerinin yetmezmiş gibi, artık atanacak olan bakanın, müdürün, müsteşarın kim olacağına da onların karar verdiğini belirten Elcil, Türk Lirası kullanmaktan dolayı çöken ekonomik yapının yarattığı kriz ve geçim zorluğunu gizlemek için yapay hükümet krizleri yaratarak, gündem
değiştirmeye çalıştırdıklarını söyledi.
Elcil, “Oluşturdukları bu koloni düzeninde toplumu Türk Lirası’nın yarattığı enflasyon ve yüksek faizler ile her geçen gün fakirleştirmektedirler” diyerek, hayat pahalılığı ile toplumu her geçen gün yoksullaştığını vurguladı.
“‘Size para veriyoruz’ yalanı ile toplumu kandırıyorlar”
Tüm bunlar yaşanırken, “size para veriyoruz” yalanı ile toplumu kandırdıklarını söyleyen Elcil, “Gerçek olan ise maaşların yanında, TC’nin ödemesi gereken askeri harcamalar ve savunma bütçesi de yerel gelirlerden karşılanmaktadır” dedi.
Elcil şöyle devam etti:
“Tüm bu gerçekler ortada dururken, koltukta kalma adına, toplumuna sırtını dönüp, yağcılık-yalakalık ve ispiyonculukla geçinen, Ankara’ya hizmeti kendi toplumuna hizmetin önünde gören yerli işbirlikçiler arasındaki hükümetçilik oyununda, son yaşananlar siyasi iradenin Ankara hükümeti tarafından nasıl gas edildiğini açıkça ortaya çıkarmıştır.
“Yaşananların sorumlusu AKP Hükümeti ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki işbirlikçilerdir”
Bu yaşananların sorumlusu AKP Hükümeti ve onlara davetiye çıkaran adamızın kuzeyindeki yerli işbirlikçilerdir. Oluşturulan bu hükümet AKP’nin memuru olmaya mahkumdur ve Kıbrıs Türk toplumunun iradesini yansıtmamaktadır.
“Bize saygı gösterdiğiniz sürece, saygı göreceksiniz”
TC elçisinin açık müdahalesine sesini çıkarmayan, kendilerine yapılanı toplumla paylaşmayan yerli işbirlikçi siyasetçilerimizin bu onursuz, haysiyetsiz tutumları tarihe geçecektir. Bu onursuz duruşun en güzel örneği Alman işgali altındaki Fransa’da kurdurulan “Vishy” hükümetidir. XXI. Yüzyıldaki en güzel örneği de TC’nin işgali altındaki Kıbrıs’ın kuzeyidir.
Bu noktada TC’nin altına imza koyduğu uluslararası antlaşmalara saygı göstermesini, Kıbrıs Türk toplumu var olduğu için bu adada bulunduklarını hatırlatır, bize saygı gösterdiğiniz sürece, saygı göreceğinizi vurgularız”