InstagramKöşe Yazarlarımız

Pof Ki Ne Pof!




Liyakat, birinin bir işe yeterlilik ve uygunluk durumunu anlatan bir kelimedir.

Boşanma oranı ne kadar artarsa evlilik tekliflerinin şaşaalılığının artması gibi, ekonomi kötüye gittikçe herkesin ekonomiden daha çok anlaması gibi, bir toplumda liyakat eksikliği ne kadar çoksa kelimenin kullanılma durumu da o kadar fazla oluyor.

Siyasi atamalarda liyakat konuşulurken, konu daha çok bürokrasiye ve geçici(!) alımlara geliyor, ancak seçilmişlerin liyakati konusunda da konuşmak gerekiyor.

Bir kişinin liyakatli olup olmadığını anlayabilmek için “Geldiği yeri mi yüceltti, yoksa oturduğu koltuk onu mu yüceltti?” sorusunu sorabilirsiniz. Eğer bir makama gelen kişi o makamı yüceltiyorsa liyakatlidir.

Ha, makama gelen kişi gücünü bulunduğu makamdan alıyorsa, orada ciddi bir liyakat sorunu var demektir.

En büyük başarısı müdür, müsteşar, milletvekili veya bakan olmak olan biri, liyakat sahibi olamaz.

Cinayete kurban giden rahmetli Kutlu Adalı’nın “Çirkin Politikacı Pof” adlı kitabını mutlaka okuyun. Adalı, bu kitapta Pof’un nasıl iktidara geldiğini, muhalefette ve iktidarda neler yaptığını anlattı bizlere.

Hani bugün artık hiç kalmadı ama, Çirkin Politikacı Pof bugün yaşasaydı neler yapardı, biraz da onları konuşalım.

Gelin 55 sene sonra bu hikâyeye birlikte devam edelim.

İktidarda bulunan veya iktidar tarafından atanan Pof, koltuğunu korumak için derin hesaplar içindedir.

Bu hesaplara ayırdığı enerjiyi işini hakkıyla yapmaya ayırsa da bir şey yapamayacağının da farkındadır ancak tek bildiği iş koltuk hesabı yapmak olan Pof, kendini belli etmemek için bu konuda bir yorum yapmamaktadır.

Memleketin düzeni böyle” deyip işine devam etmektedir.

Göründüğü kadar salak değildir Pof. işini bilir.

Pof, iktidarda kepçeyle yerken, kaşıkla dağıtmasını iyi bilir. Kaşıkla dağıttıklarını yiyenlere göre “yüce gönüllüdür” Pof.

Her icraatı kendine veya çevresine fayda sağlar. Reklamı için ise parayı acımaz hem seçimler için hem de ileride muhalefete geçerse diye hazırlığını da yapar. Kurnazlıkta doktora yapmıştır Pof.

Sadece diğer partililer ile yarışta değildir. Pof’un esas rakipleri içerdedir. Kendinden daha liyakatli olanı en önce tespit edip, hemen gereken hamleleri yapar. Son derece titizdir Pof.

Muhalefette de olsa prensiplerinden asla taviz vermez. İstikrarlı bir Pof’tur Pof.

Memleket yangın yeri de olsa, nasıl düzeltiriz diye düşünmez. Düşünürse Pof’luğunun hakkını veremez.

Onun yerine, “Nasıl seçilebilirim, önümdeki engelleri nasıl kaldırabilirim” diye mesai harcar Pof. Çok çalışkandır, duvarı delecek kadar azimlidir Pof.

Önünü temizlemek” için her yolu dener. Bazen güler yüzlü olur, bazen ise agresiftir Pof. Makam için her şey mubahtır. Zaten kendini makamla var etmiştir. Küçük resimlerle uğraşmaz, büyük resmi görür Pof.

Pof’un hikayesi bitmez, ancak Pınar kelime sayısını görünce bize çok kızacak. Bu hikâyeye sonra devam edeceğiz.









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu