InstagramKıbrısManşet

Turgay Avcı, “Sahte üniversite kurdular” dedi, Bakanlıktan onaylı eğitim kurumu çıktı!






Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı bir eğitim merkezi olan, henüz tek sertifika verecek bir eğitim dönemini dahi tamamlamayan ve yurt dışından öğrenci getirmeyen Cyprus Massachussetts Center Of Innovation’ın, Turgay Avcı marifetiyle polis baskınına uğraması ve “sahte üniversite kurdular” diye basına servis edilmesi sonrası kurum sahibi Tolga Atılgan Özgür Gazete’ye konuştu

Avcı neyi amaçladı?

YÖDAK eski Başkanı Turgay Avcı’nın tutuklanıp tutuklanmayacağının tartışıldığı ve hakkındaki iddiaların ayyuka çıktığı ve devletin en üst kademeleri tarafından tutuklanmasının engellendiği artık bilinen bir gerçek haline geldiği bir anda basına düşen bir haber ortalığı karıştırmıştı.

YÖDAK’a polis aracıyla giden 3 polisin Turgay Avcı’yı alması “tutuklandı” haberlerine neden olurken, Avcı bir anda gazetelere demeç vermiş ve polisleri kendisinin çağırdığını ve usulsüzlük yapan bir üniversiteyi denetlemeye gittiğini açıklamıştı.

Turgay Avcı ilgili kurumu “denetlemeye” gittiğinde bu fotoğrafı basına servis etmişti

Ardından gelen “sahte üniversite kuran 4 kişi tutuklandı” haberi gündeme bomba gibi düşmüş ve tutuklanan kişiler Mahkemeye çıkarılmıştı.

Garip olan ise; görev süresi boyunca üniversitelere denetleme yapmayan Avcı’nın, “komşular alışverişte görsün” tadında polis ve basını da haberdar ederek yaptığı bu sözde denetimin yapıldığı yerin aslında bir üniversitede olmamasıydı.

Atılgan: Üniversite olduğumuz söylemini duyunca şok olduk

Basına üniversite olarak servis edilen haberde adı geçen Cyprus Massachussetts Center Of Innovation’un sahibi Tolga Atılgan bu süreçte yaşadıkları şoku ve adı geçen kurumun gerçek kapsamını Özgür Gazete’ye anlattı.

Yaklaşık 20 yıldır adada yaşayan, Kıbrıslıtürk bir eşi ve 2 çocuğu olan Tolga Atılgan, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden mezun, Kıbrıs’ın kuzeyinde baroya kayıtlı ancak aktif avukatlık yapmayan bir hukukçu.

Kurumun sitesinde yer alan eğitim programları

Kıbrıslıtürk eşiyle evlendikten sonra yatırımlarını hem Kıbrıs’ın kuzeyinde hem de Türkiye’de devam ettiren bir iş insanı olan Atılgan, Cyprus Massachussetts Center Of Innovation’nı yaklaşık bir buçuk yıl önce kurduklarını ve bir üniversite olmadıklarını belirtti.

Atılgan, “Biz burayı, sertifika veren bir eğitim merkezi olarak, Eğitim Bakanlığı’nın ilgili tüzüğüne uygun bir şekilde kurduk, üniversite olduğumuz söylemini duyunca adeta şok olduk” dedi.

“Bizim henüz verdiğimiz bir sertifika dahi yok”

Lefkoşa’da Başbakanlığın karşı sokağında bulunan eğitim merkezinin henüz tek bir sertifika dahi verecek bir eğitim dönemi bile geçirmediğini söyleyen Atılgan, Bakanlığın ilgili tüzüğünde yer alan -öğrenci sayısı, metrekare, sınıf sayısı” gibi tüm kriterleri yerine getirdiklerini ve bu yüzden de ruhsat almaya hak kazandıklarını kaydetti.

Eğitim programları arasında “Turizm Yönetimi, Konaklama Yönetimi, İş İdaresi, Muhasebe Finans, Dijital Pazarlama” gibi 13 ayrı program bulunduğunu belirten Atılgan, bu programların her birinin de farklı eğitim süreleri olduğunu ve bunun 6 aylık süreçlerden başladığını söyledi.

Atılgan, “İşin en ilginç yanı; bizim henüz verdiğimiz bir sertifika dahi yok. Yani bir eğitim dönemini dahi tamamlamadık, kimseye sertifika vermedik” dedi.

“Akademisyenlerimizi tutukladılar”

Şimdiye kadar 76 öğrenci kaydı yaptıklarını, aktif olarak eğitimlere devam eden 50 civarında öğrencileri olduğunu aktaran Atılgan, yurt dışından öğrenci getirmediklerini ve böyle bir ofis hiç kurmadıklarını belirterek, kayıtların hep ülke içinden kişilerden oluştuğunu kaydetti.

Atılgan, “Tutuklanan ve sahte üniversite kurmakla suçlanan akademisyenlerimiz de alanlarında uzman değerli akademisyenler. Bünyemizde bulunan tüm çalışanlarımızın da sigortaları ve çalışma izinleri bir tamam yapılmış durumdadır. Yatırım yaptığımız ve şirketlerimizin olduğu (Otel, rent a car, sigorta) tüm alanlardaki tüm çalışanlarımıza da bakılabilir. Tek kuruş sigorta borcumuz dahi yoktur” dedi.

“Asistanım arayınca duyduklarıma inanamadım”

Ankara’da da otelleri olduğunu, yurt dışında da birçok yatırımları bulunduğunu açıklayan Atılgan, sürekli yurt dışına gidip geldiğini, ilgili eğitim merkezine yapılan baskının da kendisinin yurt dışında olduğu bir dönemde meydana geldiğini anlattı ancak bu hafta adaya döneceğini belirtti.

Atılgan, “Perşembe günü akşam üstü asistanım N. Hanım aradı ve aradı ve YÖDAK’ın polisle birlikte kuruma geldiğini, ‘Siz burada sahte üniversite işletiyorsunuz’ dediğini aktardı. İnanamadım. Bütün belgelerin verilmesini istedim ve bir yanlışlık olduğunu düşündüm” dedi.

“YÖDAK’la hiç muhatap olmadık, biz üniversite değiliz”

Eğitim kurumunu açarken YÖDAK’la hiç muhatap olmadıklarını, Turgay Avcı dahil YÖDAK’ın hiçbir üyesini tanımadığını, direkt Eğitim Bakanlığı’na müracaat ettiklerini ve Bakanlığın da kendilerine ‘Size izni biz vereceğiz, bu bizim alanımız’ dediğini aktaran Atılgan, “Polis Eğitim Bakanlığı’ndaki ilgili kişilerin de ifadesini alamamış. Ben nerede suç işledim anlamış değilim. Bence polis de anlamış değil. Ortada bir suç yok, ben üniversite değilim” dedi.

“Aralık ayında Eğitim Bakanlığı bizi denetledi”

Öyle ki; geçtiğimiz Aralık ayında Eğitim Bakanlığı’nın kuruma gelerek denetim yaptığını, her şeyin bir tamam olması nedeniyle de herhangi bir sorun yaşamadıklarını kaydeden Atılgan, verdikleri (henüz hiç vermedikleri) sertifikaların da Eğitim Bakanlığı onaylı olduğunu belirtti.

Atılgan, “Hukukçu olarak şöyle söyleyeyim; Üniversite denetliyoruz denmiş; Ben sahte üniversite bile olsam YÖDAK’ın ilgili tüzüğünde ‘geçici kapatma’ gibi bazı yaptırımlar var. YÖDAK bize daha önce gelmemiş, ‘Siz üniversitesiniz, ona göre işlemlerinizi yapın’ da dememiş. Yani bir anda YÖDAK ‘Burası üniversitedir’ diyerek kuruma polisle baskın yapmış” dedi.

“Bu yaşananları hak etmiyoruz, yargıda hakkımızı arayacağız”

Kurumun sitesinde, verecekleri sertifikaların dünyanın birçok ülkesindeki üniversitede de geçerli olduğuna dair bilgiler bulunduğunu anlatan Atılgan, kendi kurumlarında alınan eğitimlerle buralara gidilip, kendi verdikleri derslerin sayılarak daha ileri seviyede eğitim alınmasına da imkân yarattıklarını anlattı.

Atılgan, “Kurumun hiçbir belgesine ulaşamıyoruz şu anda. Ama her şey Bakanlıkta ve poliste var. Velev ki biz YÖDAK’ın yetki alanındayız o zaman Eğitim Bakanlığı niye bize onay verdi. Velev ki hata yapıldı ama sonrasında da Bakanlık kuruma denetime geldi. Bu soruların cevabını biri bana vermeli” dedi.

Kimseye derdini anlatamadığını, adaya bu hafta tutuklanma riskine rağmen geri döneceğini söyleyen Atılgan ancak bu yaşadıklarından sonra Kıbrıs’taki yatırımlarını gözden geçireceğini söyleyerek, “Bu yaşananları hak etmiyoruz. Süreç sona erdiğinde yargıda hakkımızı arayacağız” ifadelerini kullandı.









Başa dön tuşu