Adli OlaylarInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Polisteyken bile tehdit mesajları devam etti!






Özgür Gazete’nin gündeme getirdiği “KÖLE KAMPI”ndaki Cypfruvex’in getirdiği Bangladeşli işçiler, geçtiğimiz gün 4 işçinin ifade vermesi üzerine cesaret kazandı, tehdit edilmelerine rağmen yüzlerce işçi Güzelyurt Polis Karakolu’na sığındı!

İşçiler esaret zincirlerini kırdı!

Gazetemizin geçtiğimiz pazartesi günü gündeme getirdiği KÖLE KAMPI skandalı büyüyerek devam ediyor!

Tarım Bakanlığı’na bağlı Cypfruvex Kurum Müdürü tarafından, yasa dışı şekilde adaya işçi getiren “danışmanlık” adı altında faaliyet gösteren şirketler aracılığıyla adaya getirilen işçilerin aylardır maaş alamadığı, insanlık dışı koşullarda bir kampta esir gibi tutulduğu, pasaportlarının ellerinden alındığı ve aç bile kaldıkları gündeme bomba gibi düşmüştü!

YILIN İNSANLIK SKANDALI | 21. yüzyılda köle kampı

Gazetemizin günlerdir sürdürdüğü ısrarlı yayınları sonrası, bu danışmanlık şirketlerinin temsilcileri tarafından tehdit edilen ve dayak yediklerini söyleyen 4 işçi geçtiğimiz gün, Özgür Gazete ekibi, İnsan Hakları Platformu ve CTP Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir’in iş birliğinde polise ulaştırılmıştı.

İşçilerin tehdit zincirini kırarak ifade vermesi, sorumluları şikâyet etmesi sonrası kamplarda kalan yüzlerce işçi de esaret zincirlerini kırdı!

Yüzlerce işçi polise sığındı!

Yüzlerce işçi dün sabah saatlerinde, kamplarından çıkarak Güzelyurt Polis Karakolu’na geldi.

Ancak gelenler arasında sadece Köle Kamplarında kalanlar değil, neredeyse aynı koşullarda olan Cypfruvex fabrikasında kalanlar da vardı.

Özgür Gazete ekibi, Çağlar Gulamkadir ve İnsan Hakları Platformu, Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları ile hiçbir hükümet yetkilisinin gelmediği bölgede, yüzlerce işçiye su ve ulaşım sağladı.

İfadelerinin günler süreceği tahmin edilen işçiler, kamplara geri dönemeyeceklerini çünkü tehdit edildiklerini belirtti, bunun üzerine ekibimiz kendi imkanlarıyla bir otobüs ayarlayarak işçileri kalacakları yerlere polis eşliğinde götürdü.

İfadesi biten işçinin gideceği ve sıradaki işçinin geleceği şekilde yapılan organizasyon sonra ifadeler tek tek alınmaya başlandı.

Karakoldayken bile tehdit edildiler

İşçiler, karakol önünde ve içinde bulundukları sırada dahi mesaj atılarak ve aranılarak tehdit edilmeye devam edildi.

Ancak onları tehdit ettiklerini söyleyen danışmanlık firması temsilcileri Mustafa (Mohammad Mostafa) ve Cihangir (Jahangir Hossan) adlı bu kişiler, poliste tüm bilgileri bulunmasına rağmen Özgür Gazete’nin polise bilgi verdiği Cumartesi gününden bu yana tutuklanmadı.

Redif’ten mide bulandıran açıklama: “Kültürleri bu”

Bu sırada günlerdir konuyla ilgili açıklama yapmayan Cypfruvex Müdürü Cemal Redif de Gadara medya aracılığıyla bir açıklama yaparak gazetemizi suçladı, Pınar Barut’un “güdümlü” olarak yalan haber yaptığını söyledi.

Cemal Redif

Görüntülerin ve işçi ifadelerinin açık ve aleni olmasına rağmen, haberleri yalanlayan Redif, konuşmasının sonrasında ise işçilerin kaldığı koşulların “insanlık dışı” olduğunu kabul etti ancak Bangladeşli işçilerinin “kültürünün bu olduğunu” savundu.

“Özgür Gazete ve Pınar Barut haberleri çarptırdı”

Redif ayrıca, işçilerin “Kişi başı bizden 8 bin euro alındı” ifadelerinin de yine Özgür Gazete ve Pınar Barut tarafından çarptırıldığını, para biriminin euro değil Bangladeş para birimi olduğunu iddia edecek kadar kendinden geçti.

Bünyelerinde tam 590 işçi olduğunu ve pasaportlarına da “kaçmasınlar” diye el koyduklarını itiraf eden Redif bu açıklamalarıyla kimseyi ikna edemediği gibi işçilerden alınan 8 bin euronun da kimler arasında bölüşüldüğü sorularına cevap veremedi.

Redif ifade verdi, serbest bırakıldı

Redif açıklamasından kısa süre sonra polise ifadeye çağırıldı. Redif 3 saate yakın süren ifadesinin ardından elini kolunu sallayarak karakoldan ayrıldı.

Özant: Gözlerimizle görmek için geldik

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Yönetim Kurulu da haberlerimiz üzerine KÖLE KAMPI’nı ziyaret etti. Gözlerine inanamayan doktorlar, Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı ve gördükleri manzara isyan ederek Çalışma Bakanlığı’na işaret etti.

KTTB Başkanı Ahmet Özant şunları söyledi;

“Özgür Gazete’nin gündeme getirdiği haberden sonra işçilerle ilgili yaşanan sıkıntıları yerinde görmek amacıyla bugün buraya geldik.

Gördüğümüz şeyler iç acıtıcı, çok üzücü.

İşçilerin 5 aydır burada olduklarını öğrendik, yaşadıkları yerler insanı koşullarda değil. Gerek binaların içi gerekse çevre sağlık açısından çok riskli ve tehlikeli.

“İnsan olarak yaşanacak bir çevre yok”

Duş ve tuvaletlerden kullandıkları sular açıkta akıyor, çevrede büyük çöp yığınları var.

Kısaca insan olarak yaşanacak bir çevre yok, çok üzgünüz. Bu işçileri resmen izin alıp getirenlerin vicdanlarını sorgulaması lazım.

Sağlık açısından değerlendirmek için geldik. Ama gerçekten çok sağlıksız bir çevrede yaşıyorlar, yatıyorlar, mutfak diye bir şey yok, yatak yok.

Çalışırken kazalar yaşanmış, bir işçi ağaçtan düşmüş, yürüyemiyor. Bir başka işçinin ayağında cilt enfeksiyonu var, günlerdir baş ağrısı çekenler var.

“Her şey gözler önünde gizlenecek hiçbir şey yok”

Buradan çağrı yapıyorum; Çevre Dairesi, Çalışma Dairesi, Belediye ve Kaymakamlık acilen burayı ziyaret etsinler, her şey gözler önünde gizlenecek hiçbir şey yok.

Doğru dürüst maaş alamıyorlar, aileleriyle görüşüp konuşamıyorlar. Şikayetlerini dile getirmekten, bizimle görüşmekten bile korktular. Demek ki baskı var ve tehdit ediliyorlar.

“Tüm yetkililer acilen buraya gelsin”

Buradan bir bulaşıcı hastalık oluşursa, bunun vebalini ilgili dairelere mutlaka sorarız. Gelmeyen görmeyen sivil toplum örgütleri ve hükümet yetkilileri acilen gelip görsünler.

Ben gözlerimle görünce anladım ki hakikaten durum çok vahim.

Bir de şunu öğrendik, sadece Güzelyurt değil patronları tarafından Lefkoşa gibi başka ilçelere de götürülüp çalıştırılıyorlar. Ada genelinde ciddi risk var.

Dalkan: Bulaşıcı hastalık riski taşıyan bir yer

Dr. Ceyhun Dalkan şöyle konuştu;

“Özellikle Çalışma Bakanlığı, Kaymakamlık, Belediye buraları görmeli, denetlemeli. İnsan onuruna yakışmayan ve ciddi bulaşıcı hastalık riski taşıyan bir yer”

Mert: Sağlık Bakanlığı gerekirse gezici bir sağlık ekibiyle sağlık sorunlarını çözmek zorundadır

Dr. Cemal Mert:

“Çok sağlıksız bir ortam, sinek ve böceklerle bulaşıcı hastalıklar yayılabilir. Ciddi bir muayene yapma şansımız olmadı ama uyuzdan tutun da her türlü mikroba açık yer.

Bunun topluma yayılma riski de yüksek, bütün ilgilileri buraya davet ediyoruz.

Sağlık Bakanlığı gerekirse gezici bir salık ekibiyle, gerekirse hastaneye götürerek sağlık sorunlarını da çözmek zorundadır. Gerçekten yürek sızlatan ir insanlık dramı yaşanıyor burada”

Erçal: Kıbrıslıtürkler olarak nasıl bu hale geldik?

Dr. Osman Ertuğ Erçal:

“Buraya gelince hayretler içinde kaldık, Kıbrısıtürkler nasıl bu hale geldik?

100 yıl önce belki vahşi kapitalizmin izlerini bugün burada görüyoruz. Biz Kıbrıslıtürkler eskiden çalışanlarımıza kardeş gibi bakardık, aynı okulda okur aynı hastanelerde tedavi görürdük.

Tüm yetkililer acilen buraya gelip çözüm üretmeli, biz de elimizden geleni yapacağız”









Başa dön tuşu