Gazeteci Ali Kişmir‘in, yazdığı bir yazıdan dolayı Savcılık aracılığıyla Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) tarafından 10 yıl hapislik öngören bir yasa maddesi tahtında açılan davasının ilk duruşmasında, davacının aslında GKK’ya bağlı bir Yarbay olduğu anlaşıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Yarbay’ın söyledikleri, yazının nasıl çarpıtıldığını bir kez daha ortaya koydu!
Özgür Gazete davayı anbean takip etti
Davanın ilk duruşması bugün Lefkoşa Kaza Mahkemesi‘nde, Yargıç Zehra Yalkut Bilgeç huzurunda görüldü. Davayı izlemek için çok sayıda siyasetçi, sivil toplum örgütü temsilcisi, gazeteci ve yurttaş Mahkeme bahçesini ve duruşma salonunu doldurdu.
Savcılık adına davayı yürüten Savcı Hasan Boşnak, tanık olarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda (GKK) görev yapan Sosyal Tesisler Müdürü Yarbay Cengiz Doğan‘ı dinletti.
Cengiz Doğan şahadetinde, Kişmir’in Facebook adlı sosyal medya hesabından ilgili yazıyı yazdığı 2020 yılında, GKK’ya bağlı Beyaz Ev adlı askeri gazinoda Müdür olarak görev yaptığını ve Binbaşı rütbesinde olduğunu belirtti.
Doğan: Kadın personelim ağlayarak aradı, “Komutanım bize ne demek istiyorlar böyle?” dedi
Doğan ilk olarak Savcı Boşnak’ın sorularını yanıtladı ve ilgili yazıyı bir kadın personelinin gördüğünü, ağlayarak kendisine geldiğini ve “Komutanım, bize ne demek istiyorlar böyle?” diyerek serzenişte bulunduğunu iddia etti.
Doğan, yazıyı sadece Facebook adlı sosyal medya sitesinden okuduğunu, başka bir yer ya da kişiden de kendisine bir bilgi gelmediğini söyleyerek, GKK’nın toplum nazarında en güvenilir kurumlardan biri olduğunu ve bu yazının da GKK’yı itibarsızlaştırdığını, toplum nazarında değersizleştirdiğini ve bu yüzden şikayetçi olduğunu savundu.
Beyaz Ev’in askeri bir gazino olduğunu, giriş kartı olan personel veya siviller ile aile yakınlarının buraya girebildiğini söyledi.
Savcı Boşnak ilgili yazının bir ekran görüntüsü çıktısını Mahkemeye emare olarak sundu, ekran görüntüsü “emare 1” olarak kaydedildi. Daha sonra tanık Yarbay Cengiz Doğan yazıyı Mahkemede okudu.
Savcı Boşnak’ın ardından Savunma Avukatı Hasan Esendağlı tanık Yarbay Cengiz Doğan’ı istintak etti.
Esendağlı: Yani şikayetçi sizsiniz?
Doğan’ın, “Bir kadın personelim geldi, yazıyı gösterdi, ben de şikayetçi oldum” sözlerini hatırlatarak, “Yani şikayetçi sizsiniz değil mi?” diye sordu.
Doğan bu soruya, “Şahıs olarak değil, GKK adına şikayetçi oldum. Şikayetçi olma talebi bana ait ama karar GKK’nın kararıdır. Beyaz Ev denilince herkesin aklına GKK gelir. Binlerce personel ve sivil ile aileleri buradan faydalanır” dedi.
Doğan kadın personelinin ağlayarak kendisine gösterdiğini söylediği ilgili yazıyı okuduğunu ve şikayetçi olmak önerisiyle dönemin GKK Komutanı Zorlu Topaloğlu‘na gönderdiğini, Topaloğlu’nun da “Şikayetçi ol” dediğini iddia ederek, bunların hiçbirinin yazışması olmadığını, sözlü talimatla gerçekleştiğini söyledi.
Esendağlı: Bu yazıdan ne anladınız?
Esendağlı Doğan’a, “Bu yazıdan ne anladınız?” diye sordu, Doğan şu cevabı verdi;
“Yazının ilk üç paragrafını okuduğumda, herkesin anladığı şeyi anladım, bunu okuyan herkes Beyaz Ev’e Genel Ev denildiğini anlar”
Doğan Esendağlı’nın soruları üzerine ilkokulu Mehmetçik İlkokulu‘nda, liseyi Namık Kemal Lisesi‘nde okuduğunu ve Kara Harp Okulu mezunu olarak Uluslararası İlişkiler alanında da yüksek lisans yaptığını söyledi.
Esendağlı Doğan’a, tüm bu okul dönemi boyunca kendisine Türkçe ve Edebiyat derslerini veren hocalarını hatırlayıp hatırlamadığını sordu, Doğan ilkokul öğretmeninin Mehmet Erçelik olduğunu, ortaokulda Nihat Hoca adlı bir öğretmeni olduğunu, lisedeki öğretmeninin ise adını hatırlamadığını belirtti.
Kişmir’in avukatı Hasan Esendağlı Doğan’ın, “İlk üç paragrafı okuduğumda Beyaz Ev’e Genel Ev denildiğini anladım” sözlerine işaret ederek, bu yazının genelinin ne anlattığını sordu.
Doğan: Yazı tamamen siyasetle ilgilidir
Esendağlı: Yani GKK ile ilgili değildir
Doğan, “Yazı tamamen siyasetle ilgilidir, siyasi bir eleştiri yazısıdır. Ama buna GKK’nın dahil edilmesi GKK’yı toplum nazarında küçük düşürmüştür” iddiasıyla cevap verdi.
Doğan, yazının bütününün siyasi bir eleştiri yazısı olduğunu kabul ettiğini, şikayetçi olmalarının nedeninin de yazının tamamı değil ilk 3 paragrafı olduğunu yineledi, yazının tamamının GKK’yı ilgilendirmediğini belirtti.
Esendağlı Doğan’ın emare 1 ilgili yazıya bakmasını istedi ve “Bu yazıdan, şikayetçi olduğunuz, GKK’nın manevi şahsiyetinin tahkir ve tenkif edildiğini düşündüğünüz cümle ve kelimeleri tek tek okumanızı isterim” dedi.
Doğan yazıdan şu paragrafları okudu; “Ankara’nın son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı rütbeli vekilleri çağırdığı yerin adı Beyaz Ev olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası Genel Ev’dir”
Doğan bu cümleyi, “Yer ile konum eş anlamlıdır. Çağırılan yer Beyaz Ev ise siyaseti getirdiği yer de Beyaz Ev’dir yani Genel Ev Beyaz Ev’dir” şeklinde yorumladı.
Doğan üçüncü cümlede de “‘Ankara’nın işlettiği Genel Ev’de’ diyor yani ilk cümledeki Beyaz Ev’i kastediyor. Bundan da şikayetçiyim. Toplam 3 cümle” dedi.
Doğan: Bana Ankara denildiğinde TC’nin başkentini anlarım
Esendağlı, yazıda Ankara ifadesi geçtiğini ve Ankara denilince ne ifade edildiğini sordu, Doğan buna “Bana Ankara denildiğinde TC’nin başkenti Ankara gelir benim aklıma, benim siyasetle işim yok. Başkalarının aklına TC hükümeti gelir” dedi.
Esendağlı bunun üzerine Kişmir’in yazdığı bu yazının Ankara hükümetini ve Kıbrıslı yerli siyasetçileri eleştiren bir yazı olduğunu söyledi, Doğan bunu kabul etti.
Esendağlı, “Dolayısıyla bu yazıdan, bugün Mahkemede olmamıza sebep olan çıkarımı yapan sizsiniz” dedi, Doğan ise “Ben değil, kurum yaptı” cevabını verdi.
Esendağlı, “Kişmir yazısında; ‘Ankara’nın son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yer’ diyor. Yani biri, UBP’li vekilleri çağırmış. Burada özne olarak kimden bahsediliyor?” diye sordu, Doğan “Ankara hükümeti” olarak cevap verdi.
Tanık Yarbay Cengiz Doğan, “Aslında bu yazı, Türkiye hükümetini ve yerli siyasileri eleştiren bir yazıdır” diyen Esendağlı’ya “Doğru” diyerek cevap verdi.
İstintak şöyle devam etti;
Esendağlı: Yazının bütününü ne şekilde anladığınız önem arz ediyor. Bu yazıda, “Ankara hükümeti veya buradaki temsilcileri, siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’lileri bir yere çağırmış. Çağırdığı yerin de adı Beyaz Ev’miş. Beyaz Ev’in ilk geçtiği yer burası. Buraya kadar olan cümleden ne anlarsınız?
Doğan: Yazıda Ankara hükümetinin KKTC hükümetine müdahalesinden bahsediyor.
Esendağlı: “Ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkcası Genel Ev’dir” yazıyor.
Doğan: Cümlenin ilk bölümündeki yer ile ikinci bölümündeki konum bana göre eş anlamlıdır. Beyaz Ev’in Genel Ev gibi kullanıldığıdır. Mecazen de olsa böyledir.
Esendağlı: Tamamen yanlış anlıyorsunuz ve şikayetçi olmak fikri size ait olduğuna göre bugün burada olmamızın sebebi sizin bu yanlış anlamanızdır.
Doğan: Benim değil karargâh değerlendirdi.
Esendağlı: İlk cümlede “Beyaz Ev’e Beyaz Ev” deniliyor, ikinci cümlede de “Ankara’nın siyasetimizi getirdiği konum için Genel Ev” deniliyor. Yazının GKK ile uzaktan yakından ilgisi yok. Yakından yok, bakın uzaktan da yok.
Doğan: Kurumuma göre var.
Esendağlı: Bu yazının bütünü sizin de ifade ettiğiniz gibi siyasi eleştiridir. Eleştiri konusu yapılan Ankara hükümeti ve onun buradaki siyasete müdahalesi ve bu müdahaleye alet olduğu yazar tarafından iddia edilen Kıbrıslı yerli siyasilerdir.
Doğan: Doğrudur. Ama eleştiriye alet edilen yer GKK’ya bağlı Beyaz Ev’dir.
Esendağlı: Bu yazıda GKK’lığı adı kaç kez geçiyor?
Doğan: Sıfır ama Beyaz Ev’in GKK’ya bağlı olduğunu herkes bilir.
Esendağlı: Nereden bilir? Bu sizin düşünceniz.
Doğan: Binlerce çalışanı, ailesi ve çevresi olduğunu düşünürsek…
Esendağlı: Ben Google’dan sörç yaptım, iki tane Beyaz Ev çıkıyor. Eğer siz bu şikâyeti yapmasaydınız, Google’daki aramada Beyaz Ev’in adı hiç çıkmayacaktı. Çünkü şu anda arama yapıldığında Ali Kişmir’in yazısı ve bu dava çıkıyor.
Doğan: Daha önce de çıkıyordu.
Esendağlı: Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, KKTC tüzel kişiliği içinde bir kurumdur. Güvenlik Kuvvetleri ile farkını söyler misiniz?
Doğan: Aynı şeydir.
Esendağlı: Değildir. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, teşkilatı olan, komutanı olan, alt kadroları olan, yasayla kurulmuş olan bir kurumdur, Güvenlik Kuvvetleri ise orduyu yani KKTC2nin silahlı gücünü anlatır.
Doğan: Ordu zaten GKK bünyesindedir. Bir sürü alt unsur da vardır.
Esendağlı: Silahlı kuvvetler dediğimiz şey ordudur yani Güvenlik Kuvvetleridir. Yanına “komutanlığı” koyduğumuzda kurumunu ifade eder. Beyaz Ev bir işletme mi?
Doğan: Evet, döner sermayeye bağlıdır.
Esendağlı: İşletmeci Ankara hükümeti midir?
Doğan: Hayır GKK’dır.
Esendağlı: Siz de bu işletmenin başındaki sorumlusunuz.
Doğan: Evet
Esendağlı: Dolayısıyla yazıdaki “Ankara’nın işlettiği Beyaz Ev” ifadesi doğru olmaz. Yani Genel Ev ifadesi KKTC’nin bütünü, ülkenin siyaseti için söylenmiştir.
Doğan: Kast ettiği Beyaz Ev, GKK’nın Beyaz Ev’i değilse kabul ederim.
Esendağlı: Yazıya verdiğiniz anlamın yanlış olduğunu iddia ediyorum ya; Birinci cümle için “Beyaz Ev’e Genel Ev dedi” diyorsunuz. Ben size iddia ederim ki bu yazıda Beyaz Ev’in kullanılmasının tek amacı, bu eleştiri konusu yapılan toplantının yapıldığı yerin orası olmasıdır. O toplantı orada yapıldı.
Doğan: Orada toplantı olup olmadığını benim bilmem mümkün değil. Yaptığı eleştiriyi Beyaz Evi Genel Ev’e benzeterek yaptı.
Esendağlı: Devamında da bu çağrı ve benzeri müdahalelerin ülke siyasetini Genel Ev’e dönüştürdüğünü söylüyor.
Doğan: O şekilde söylemiyor.
Esendağlı: Yazının sizinle ilgili olmadığını söylediğiniz diğer kısımlarını da okuduğunuzda bunu söylediği görülüyor. Genel Ev’e çevrilen Beyaz Ev değil adanın kuzeyidir.
Doğan: Yazıda yazılanları kendimize göre yorumlayacak mıyız?
Esendağlı: Ben diyorum ki sizinle alakalı olmayan bir yazıyı üzerinize aldınız, üzüntü çektiniz, kendinize mal ettiniz, bizi de bu davaya gelmek zorunda bıraktınız.
Doğan: Biz kurum olarak yazıyı okuduğumuzda söylediğim ifadeler çıkıyor.
Esendağlı: Size görü yaşlı gelen çalışanınızın adını söyler misiniz?
Doğan: Fatma Yamadağ, sadece o da değil. O ilk söyleyen kişi. Eşim bankada çalışıyor. Bankada bile eşim gittiğinde insanların yazıyı okuduğunu gördü, eşime sorduklarında da ağladı kadın. Vatandaş bunu okuduğunda benim anladığımı anlıyor.
Esendağlı: Peki siz yanlış anladıysanız?
Doğan: Herkes mi yanlış anladı?
Esendağlı: Herkes dediğiniz; siz, Fatma Hanım ve eşiniz.
İstintak burada sona erdi ve dava görülmek üzere 6 Aralık 2024 tarihine ertelendi.
Özgür Haber Merkezi /Pınar Barut
(Haberin tüm hakları saklıdır, izinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz)