Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, toplumdaki derin ayrılıkçı kesiminin, firar ettikten sonra yakalanan Alexsandr Satalev olayında da kendini gösterdiğini vurguladı
Esendağlı: Bizim de başımıza gelen bu işte
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Esendağlı şunları kaydetti:
“RUS’U VEYA POLİSİ SAVUNMAK
Her konuyu derin ayrılıkçı en az iki cephede kavga konusu yapmayı alışkanlık haline getirmiş bir toplumda hak savunuculuğu veya meslek örgütü temsilciliği yapmaya çalışmak… Bizim de başımıza gelen bu işte.
“Ne yapmışız biz?”
Öncelikle 3 günlük zor bir takip sürecinin sonunda kimse zarar görmeden firari sanığı yakalayan Polis mensuplarına teşekkür edip, ele geçirilen sanığın hakları ile ilgili bir uyarı yaptık.
Akabinde ise kötü ve aşağılayıcı muamele izlenimi yaratan fotoğraflar üzerine, eğer bu şekilde davranan polis mensupları varsa bunların soruşturulması talebinde bulunduk.
İnandığımız doğruları, kimseye saldırmadan, suçlamadan, dengeli bir şekilde ifade ettik.
“Ama olmadı. Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranamadık”
Çünkü bir tarafta, Alex isimli Rus uyruklu sanığı ( çok afedersiniz ) bir taraflarından asılmış görmedikçe içindeki kin ve öfke sönmeyecek olanlar var.
Bunlar, bu adamı çoktan yargılayıp mahkum etti, infaz sürecine de geçti. Doğal olarak biz hızlarına yetişememiş olduk.
Diğer tarafta ise aynı kişinin yargılanma sürecini ve içinde bulunduğu durumu kullanıp yargıyı da polisi de bizleri de tokatlamak için fırsat kollayanlar var.
Bunların içinde de yargı sürecini kendi kafasına göre tamamlayıp, işi Rus’un davasının ispatlanamayacağı için yargı sürecinin uzatıldığını iddia etmeye vardıranlar dahi oldu.
İnfazcılar, Baro mensubu hak savunucularını, cinsel suç mağdurları ile empati yapamamakla suçluyorlar.
Kimi suçluyorlar? “Aile içi şiddet” veya “kadına karşı şiddet” olaylarını, uzak ülkelerde çekilmiş film senaryosundan ibaret sanan toplum mensuplarının gözüne soka soka, farkındalık ve mücadeleyi neredeyse tek başlarına yükselten “genç kadın hukukçu aktivistleri”!
Karşı cephe ise, Rus’un yargılanma sürecinin uzaması veya polise teşekkür etmiş olmamız üzerinden yine bize dil uzatıyor.
Kime? Zanlı hakları, sanık hakları, insan hakları mücadelesini ülkedeki bütün karşı unsurlar ve özellikle Polis nezdinde yıllardır yürüten Meslek Örgütü’ne ve mensuplarına!
Gerçekten yıldırdınız…