Bağımsızlık Yolu (BY) Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar‘ın, bir yandan hiç ciddiye alınmazken, aynı kişiler tarafından bazı söylemlerinin gereğinden fazla önemsendiğini belirtti
Rahvancıoğlu: Bunlar sizi onun ısrarlı bir takipçisinden öte bir şey yapmaz
Sosyal medya hesabından Tatar’ın ‘Kıbrıslı diye bir millet yoktur’ sözleri ve ona verilen tepkiyle ilgili açıklama yapan Rahvancıoğlu, Tatar’ın bir şeye ‘var’ dediğinde var olmayacağı gibi, ‘yok’ dediğinde yok olmayacağını vurguladı.
Rahvancıoğlu, “Bir yandan gereğinden fazla aşağılayıp küçümseyerek hiç ciddiye almadığınızı söylediğiniz bir adamı; diğer yandan fazlasıyla önemseyip ortaya attığı her lafın tersini söylemek; sizi onun ısrarlı bir takipçisinden öte bir şey yapmaz” dedi.
“Genleri, kanı, anası-babasıyla böbürlenenler; aslında aynı etnik ayrışmanın ters tarafında”
Bilinmesi gerekenin, ‘belirleme belirlenme ilişkisi’nin her zaman düz olmadığı ve bazen ters de olduğu olduğunu savunan Rahvancıoğlu, Nasreddin Hocanın oğlu ile ilgili hikayeyi (hikayeyi okumak için tıklayın) bilmeyenlrin açıp okumasını tavsiye etti.
Rahvancıoğlu, “Ersin Tatar’ın kendi milliyetçi ve ayrıştırıcı politikasına alet olup ben şuyum, ben buyum diyerek aynı dertten muzdarip olduğu kitlelerle arasına ayrım koymak isteyenler, genleri ile, kanı ile, anası-babası ile böbürlenenler; bence aslında aynı etnik ayrışmanın ters tarafında durararak aynı mantığı tersten paylaşmanın ötesine geçmiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Tatar’ın istediği de bu”
Rahvancıoğlu şöyle devam etti;
“Ki zaten Tatar’ın istediği de bu… Elbette herkes bildiği gibi yapsın… Benim bildiğim bu hayatta kim olduğunuzu ne olarak doğduğunuz değil, ne yaptığınız belirler…
Kimlik temelinden bir bölünmeyi kışkırtan Tatar’ın her dediğini önemsemeden önce, asgari ücretin eriyişi, benzin ve tüp gaz zammı, doğanın talanı, kadına yönelik şiddet, parası olana sağlık gibi sıkıntılar karşısında hangi kimlikten oluşunuzun bir önemi olup olmadığını düşünün derim…
Kimliği ile böbürlenen Tatar’a, kimlik ile böbürlenerek yanıt verilmesi sadece Tatar’a ve onun ajandasına yarar… Peki sizin ajandanız ne?”