BU NASIL VİCDAN?
Şu görüntülere bakar mısınız?
Devlet okulları pislikten geçilmiyor!..
Ve bizler çocuklarımızı her sabah kendi ellerimizle bu pisliğe teslim ediyoruz!..
Her türlü hastalığın yayılabileceği böylesi bir ortama ülke yöneticileri nasıl seyirci kalabiliyor!..
Bu nasıl bir vicdan?
O kadar gereksiz konuyu çözen hükümetin, bu kadar acil bir sorunu görmezden gelmesi vicdansızlıktır!..
Seçim rüşvetlerinin havada uçuştuğu şu günlerde, kamu okullarındaki hademe krizini çözmek ne hükümetin ne de ilgili bakanlığın aklına geliyor!..
Yahu “Hademe” dediğimiz kim kardeşim?
Çocukken bizlerin, şimdi ise çocuklarımızın “Hafize anaları”…
Çocuklarımızı öğretmenlerimizden sonda emanet ettiğimiz kişiler…
Bu insanlar, geçmişte bizlerin, şimdi ise çocuklarımızın her türlü kahrını çeken emekçiler!..
Ve “Devlet” bizlerin hayatına bu kadar net dokunan bu insanları görmezden geliyor!..
Onların hakkı olan kadroyu açmayarak, bu insanları özel sermayenin iki dudağı arasına mahkum ediyor!..
Ne bir güvence, ne hakları olan maaş, ne de gününde hesaplarına yatan bir para!..
Afedersiniz ama halkın anlayacağı dilden affınıza tekrar sığınarak yazıyorum, çocuklarımızın dışkılarını dahi temizleyen emekçi insanların bu kadar değersizleştirilmesini hazmedemiyorum!..
Bu insanlar yeri geliyor çocuklarımıza okul saatinde “Ana-baba”…
Yeri geliyor arkadaş oluyor!..
Derhal hükümet bu insanların sorununu çözmelidir!..
Okulları resmen b.k görüyor arkadaş!!!
Tek bir çocuğa bu yüzden bir şey olursa, bunun tek sorumlusu ülkeyi yönettiğini iddia edenlerdir!..
Vicdansızlar!..