Köşe Yazarlarımız

Akdeniz’in En Büyük Adası Sicilya’dan Kıbrıs’a Bakış

20-27 Ocak 2024 tarihleri arasında, Kıbrıs Türk Rehberler Birliği (KITREB) Genel Sekreteri Umut Eserer, Yusuf Nida ile birlikte, İtalya’nın Sicilya Adasında 20.’si gerçekleştirilen Uluslararası Turist Rehber Birlikleri Konvansiyonu’na katıldık.

Çizmenin ucunda yer alan Akdeniz’in en büyük adası olan Sicilya, İtalya’nın beş özerk bölgesinden biri özelliğine sahip.

Sicilya, tarihi, kültürel, doğal ve konuksever insan özellikleriyle, çekim gücü yüksek bir ada. Akdeniz’in geçiş yolları üzerinde yer almasından dolayı Ada, tarihi anlamda zengin bir mirasın izlerini taşıyor.

Sicilya’nın nüfusu yaklaşık 5 milyon kişi. Ayrı bir bayrağa ve idari yapıya sahip Sicilya’nın; Başkent Palermo. Katanya, Messina ve Siracusa, diğer en önemli yerleşim yerleri olarak öne çıkıyor.

Coğrafyası, şarabı, mutfağı, bitki örtüsü, narenciye ağaçları, limonu, seramik sanatı ve babutsası Adanın, en önemli simgeleri arasında…

Bu ürünler, turizm tanıtımında oldukça öne çıkıyor. Tüm turistik hatıra eşyaları üzerinde bu simgeler görülebiliyor.

Bahar aylarındaki, portakal ve limon kokusu, Adanın en güzel dönemi olarak tanımlanıyor.

Akdeniz Mutfağı, Akdeniz diyeti derken her köşede yaşatılan mutfak ve yerel kültür karşınıza çıkıyor. En bilinen yemekleri; hemen hemen her menüde karşınıza çıkan arancini, zeytin yağlı, sebze ve özellikle patlıcan ağırlıklı yiyecekler, bölgeye özgü soslarla servis edilen makarnalar, sardalya, deniz ürünleri ve elbette ki pizza. Tatlıların kralı ise tartışmasız Sicilya Kanolisi…

Şarap olarak da İtalyan şarabı yerine ‘’Sicilya Şarabı’’ tanımını kullanan Sicilyalılar, bu alanda da oldukça başarılı.

Avrupa’nın en yüksek aktif yanardağı, UNESCO koruma alanı Etna Dağı, heybetli görüntüsüyle ziyaretçilerine apayrı bir görüntü sunuyor. Krater tepeleri arasında en bilineni Silvestre Krateri, fotoğraflık bir özelliğe sahip. Dağın yüksek noktalarına teleferik ve arazi araçlarıyla tırmanabilmek mümkün. Etna’sız bir Sicilya ziyareti, eksiktir.

Siracusa’daki Ortigia Bölgesi, özel koruma tedbirleriyle korunan tarihi bir yer. Belirli saatlerde tarihi şehre araçlar giriş yapamıyor. Ortigia’da; Barok mimari tarzın şaheserlerinden biri olan bölgenin kalbinde yer alan tarihi Doumo Katedrali, deniz kenarındaki Maniace Kalesi, tiyatro salonu, Papirus Müzesi, Yahudi Banyoları, Apollo Tapınağı, tarihi kilise altında yer alan çok büyük bir alanı kapsayan sığınaklar, Arkeoloji Müzesi, Arkeoloji Parkı ve Kukla Müzesi mutlaka görülmelidir.

Tarihi Ortiga’nın, daracık taş sokakları arasında yavaş adımlarla yürümek, yerel yiyeceklerin tadına bakmak ve sıcakkanlı ada insanlarıyla selamlaşmak ruha iyi gelen bir terapi niteliğinde.

Siracusa’ya yakın film platosu gibi bir görünüme sahip Noto kasabası, kesinlikle ziyaret edilmeli. Konumu ve mimari özellikleriyle Avola şehri, bir diğer önemli durak olarak düşünülebilir.

Tarihi tiyatrosu Etna Dağı ve muhteşem bir manzaraya sahip Taormina, pahalı bir bölge olsa da, etkisi çok yüksek bir bölge.

Sicilya’nın yerel dokusu sonrasında, Ercan havaalanına varır varmaz karşılaştığımız casino reklamları, Akdeniz’in üçüncü adası olan ve son derece büyük bir tarihi, kültürel değere sahip ülkemizde nasıl bir turizm istiyoruz? sorusu ile bizleri düşündürdü.

Elbette ki olması gereken, toplum odaklı, özgün, yerel, tarihi, kültürü, doğayı önemseyen, planlı sürdürülebilir turizm hedefi olmalı… Hayaller ve gerçekler!











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu