Geç Gelen Adalet, Adalet Midir?

Son bir yıldır Polis Müdürlüğü’ne geçtiğimiz gün Özgür Gazete’nin manşetindeki gibi kaç dava ulaşmıştır acaba?

Kaç polis tahkikatını yürüttüğü dosyalar daha kapanmadan görev yerinden başka bir bölüme geçirilmiş, kaç dosya şubenin tozlu raflarında beklemektedir bileniniz var mı?

Kaç zanlı teminatla dışarıda? Kaç zanlı teminata bile çıkmadan B.A.E gibi cezaevinde?

Kaç kişi daha zanlı konumundayken basında ve kamuoyu önünde “suçlu” addedilip yargılanma sürecinde suçsuz bulundu?

Kaç zanlı suçsuzluğu ispatlanana kadar itibar kaybı da dâhil onlarca kayıp verdikten sonra aklandı?

Toplumdaki linç kültürünün; kişiye, onun ailesine ve çocuklarına yaşattığı ekonomik ve sosyal etkileri ve kayıpları saymıyorum bile.

Şimdi soruyorum size “Geç Gelen Adalet, Adalet Midir?”

Lefkoşa Adli Şube’de son iki yılda kaç polis memuru geldi geçti?

Kaç tahkikat memurunun görev yeri değiştirildi biliyor muyuz?

Ben size söyleyeyim “12 Nisan 2023 tarihinden bugüne Lefkoşa Adli Şube’de, o dönem görev yapan çavuşların ve amirlerin biri hariç hepsinin görev yeri değiştirildi”

İstismar, kadına şiddet gibi kritik davaların tahkikatlarını yürüten bu polisler şimdi Trafik Şubesi’nde kaza ve ceza rapor ediyor.

Bu polislerin takip ettikleri dosyalar, yürüttükleri tahkikatlarla ilgili son durum nedir bilen var mı? YOK!

Bu dosyaların tahkikatları devam ediyor mu? BİLEN YOK!

Tahkikatları tamamlandıysa dosyalar Savcılığa gönderildi mi? HAYIR!

Savcılığa sorsan “Bende değil daha polis göndermedi” der, polise sorsan “Bilgi veremeyiz, dosyayla ilgili bir gelişme olursa size haber verilir” der.

“Dosyayla ilgili bir gelişme olursa size bilgi verilir”in KKTC’deki meali “Dosyanız rafta bekler, tahkikatı tamlayacak memurumuz yok. Dosyayı mahkemeye bulduğumuz gibi götürürsek üstünden bu kadar zaman geçti ve kapatmadık diye hâkimden fırça yeriz, e zaten dosyada daha önceki ekibin yazdığı raporda da bir şey yoktu, iyisi mi dokunmayım takipsizlikten kendi düşsün”dür.

Peki, bu yaşananlar vatandaşın suçu mu?

Tahkikatı zamansızlıktan yürütemeyen, dosyaya gerekli mesaiyi ayıramayan ve delilleri topla(ya)mayan bir teşkilatın işleyişinden niye güvenerek kendini adalete teslim eden vatandaş zarar görsün?

Bu ülkede adaletin hızlı işleyebilmesi için önce polis teşkilatının ve yargının tüm eksikleri giderilmeli, toplumda infial yaratan bu ve bunun gibi suçlar için özel ekipler, nöbetçi mahkemeler devreye konulmalı, uzman ekipler tahkikatlarda sıfır hata ile çalışmalıdır.

3 sene bir insanı özgürlüğünden mahkûm ederek cezaevinde tutup sonra da “Serbestsin biz seni suçlayacak delil bulamadık” demek bir insanlık suçudur.

Ve unutulmamalıdır ki; adalet bizim ona ihtiyacımız olduğu an tecelli olmazsa, sonrasındaki sadece teselli olur…