Surda Gedik Açmak
2019 yılında Halkın Partisi’nin 4’lü hükumeti bozması ve UBP’yi iktidara getirmesiyle başlayan süreç beşinci yılını doldurdu. Bu süreçte Halkın Partisi’nin kuruluş amaçlarına ters düşen birçok olay yaşadık.
İşte, kaderin bir cilvesi(!)
Bir ömür yaşamaması gereken olayları beş seneye sığdırdık. Envayi çeşit, ardı arkası gelmeyen skandalları yaşadık. Bunları yaşadığımız yetmiyor, bir de sürekli tekrar tekrar duyuyoruz. Artık bitsin istiyoruz.
İnsanların birçoğu umutsuz ve huzursuz.
Bu noktaya gelişimizin en önemli sebebinin hükumetin halka başka, bazı sermaye sahiplerine başka yaklaşması olduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki, bir taraftan senelerce tüm eylemlerin sonuçsuz kaldığı, halkın ve emekçilerin artık sesini çıkartmayı bile “boşuna uğraş” olarak nitelendirildiği bu dönemde, diğer taraftan bazı sermaye sahiplerine milyonluk vergi afları, izinler verildi.
Emekçinin taleplerine karşı “geri adım” atmayan hükümet bu sermaye gruplarına sadece “yürü” demedi, adeta onları bu bitmeyen yolda halkın sırtında taşıtmaya devam ediyor.
İşte, genel hatlarıyla yaşadığımız düzen budur.
Gerçekleşen eylem ve protestolarla, hükumetin verdiği izinleri, hibeleri ve vergi aflarını ayrı düşünemeyiz. Emek-sermaye çelişkisinin geldiği durumu artık konuşmanın vaktidir.
Bir taraftan hak için verilen mücadeleyi destekleyip, diğer taraftan bu sermaye gruplarının kayrılmasına sessiz kalmak tam bir tezattır. Esas olan, kaynakların adil dağıtımıysa işin iki tarafında da olacaksınız.
Daha iyi bir geleceğin önünde duvarlar duruyor. Bunu somut bir örnekle açıklamak istiyorum.
Tam gün eğitimde yaşananları hatırlayalım. Hemen hemen tüm taraflar tam gün eğitimin olması gerektiğini savunuyor ancak mevcut sistemin doğru bir yapı olmadığını söylüyor. Öğretmenler bu mevzu ile ilgili grevler yaptılar, bedelini maaş kesintileriyle ödediler.
Peki, ne oldu?
Hükumet “Biz yaptık, oldu” duruşundan geri adım atmadı.
Şimdi hayvancıların başlattığı bir eylem toplumsal bir boyut kazandı. Hükumet ise yine geri adım atmıyor.
Eylemin çıkış noktasını, taleplerin ne kadar haklı veya haksız olduğunu şu an tartışmıyorum. Bu konu ile ilgili kapsamlı görüş sunmam için bana ayrılan yerin tamamını kullanmam gerekiyor. Ancak, değindiğim konu bundan daha önemlidir.
Uzun zamandan sonra ilk defa hükumete geri adım attırabilecek bir toplumsal muhalefet süreci başladı. Bir taraftan borçlanıp izin dağıtan, vergi affeden hükumet, diğer taraftan bu toplumsal muhalefetle karşı karşıya kaldı.
Hükumet geri adım atar ve surda gedik açılır mı, onu göreceğiz.
Ancak, yaşanan emek-sermaye çelişkisini ve yaşanan süreci tam kapsamıyla eleştirmeden, yerine daha adil bir sistem çalışması yapmadan, surdaki gedik uzun vadede hükumetin propaganda aracına dönüşecektir.