Sizin Yaptığınızı Düşman Yapmaz!
Devletin yürüttüğü başarısız ekonomi politikaları sebebi ile küçük ve orta ölçekli şirketler bir bir ya batmak üzere ya da battı!
Yeni şirket açılışları her yıl bir öncekine göre azalıyor, var olan şirketler kapanıyor!
Özellikle gençler yeni işyeri açmak yerine memur olmayı tercih ediyor.
Zaten pandemi sürecinden önce kendisini göstermeye başlayan ekonomik kriz, pandemi sürecinde de hükümetin, küçük ve orta ölçekli şirketleri desteklemek yerine adeta “kapat da git” der gibi uyguladığı ekonomik politikasıyla birleşince, sadece ilk etapta 5 bin küsur işletme maalesef kepenklerini kapadı…
Binlerce işletme sahibi ve çalışanı işsiz kaldı.
O süreçte işletmelerine sahip çıkmayan dünyadaki tek ülkedir belki de KKTC devleti ve hükümeti.
Çünkü her hükümet bilir ki, eğer işletmeler batarsa vergi de ödeyemez!
Devletin kasasına vergi girmez ise devletin ülke için adına yapacağı hiçbir girişim gerçekleşemez, gücünü sıfırlar.
Ama hiç umurlarında olmadı!
Birçok işletme çalışanını ödeyemedi, devlet zaten yok gibiydi ve binlerce insan hayatlarındaki en zor süreçle yüz yüze kalmak zorunda bırakıldı.
Birikmişi olanlar, çekirdek ailesinde memur olanlar veya ailesinden yardım alabilme şansı olanlar bir nebze bu süreci daha yaşanabilir atlatırken, bunlara sahip olmayanlar gıda yardımlarına muhtaç kaldılar.
Bu ülke vatandaşına ve burada çalışanlara yaşatılan buhranı ve travmayı düşünebiliyor musunuz?
Devlet sizi koruyamıyor!
Pandemi sonrası süreci atlatabilenler ve küçük ve orta ölçekli şirketler, aldığı hasarla belini doğrultmak için küçülmeye giderken, bir bölümü kalıcı olarak işletmesi ve hayallerine veda etti. Hem de bir dolu borçla!
Tabi ki geride binlerce kişi işsiz kaldı ve geri gelmeyecek milyonlarca vergi de uçup gitti.
Peki pandemiden sonraki süreçte ders alındı mı? Tabi ki hayır!
Türk Lirasının döviz karşısına erimesi ile ithal ürünler üzerindeki fiyat değişimi, ülkede inanılmaz bir pahalılığa yol açtı.
Elektrik ve yakıta üst üste yapılan zamlar zaten enflasyonu iliklerine kadar hisseden halkı tam bir ekonomik darboğaza soktu.
Alım gücünün yükseltilmesi planıyla asgari ücrete yapılan zamlar, işletmeciye yapılmayan yeterli devlet desteği ile birleşince, asgari ücrete her zam sonrası piyasanın kendini koruma moduna alarak daha da zamlanmasına yol açarken ekonomik bir sarmala döndü.
CTP tarafından yapılan; “bu derinleşen sorunu çözmek için ortak bir akılla birlikte çalışmak ve stabil para birimine endeksli muhasebe” gibi öneriler, iktidarın kibrine karşı yenik düşerek yok sayıldı.
Derinleşen ekonomik buhrana karşı hükümet tıpkı pandemi dönemindeki gibi çözümsüz kaldı.
Zaten halkın alım gücünü yükseltmeyen önlemler, işletme giderlerini de bir o kadar artırdı.
Giderler yüksek, bilançolar yerinde sayınca, birçok küçük ve orta ölçekli şirket daha kepenk kapattı veya kapatmak üzere.
Mesela yiyecek, içecek, cafe, bar gibi işletmelerde kepenk kapatma son yıllara oranla yüzde 60 arttı.
Son 2 yılda birçok küçük ve orta ölçekli butik kapanışını sundu.
2022 yılından şu ana kadar Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’nın yaptığı araştırmada, Lefkoşa’da küçük ve orta ölçekli 260 marketin 100 kapandı.
Açılan işletme sayısı her geçen yıla göre azalırken, kapanan işletme sayısı artıyor.
Çevrede konuştuğum birçok genç, girişimcilik konusunda karamsar, işyeri açmanın imkânsız olduğunu düşünüyor.
Ya bu ülkeden bir şekilde kaçmak ya da memur olup kendini garantiye almak düşüncesinde.
Hali hazırda işletme sahipleri ise nasıl kapatırsam en az hasar görürümü hesaplıyor.
Yıllarca üretimi kısırlaştırdığınız, hayvancıyı, çiftçiyi, narenciyeyi ve daha birçoğunu yok ettiğiniz gibi küçük ve orta ölçekli işletmeleri de yok ederek, oluşturduğunuz rekabetsiz ortamda bunları da büyük işletmelere ve yabancı yatırımcılara teslim etmeye çalışıyorsunuz.
Bu ülkeye her geçen gün geri dönüşü olmayacak hasarlar vermeyin artık! Sevin biraz bu ülkeyi ve içinde yaşayanları!
Bu ülkeye yaptığınızı insan düşmanına bile yapmaz!