POLİSİN ELİNİ-KOLUNU KİM BAĞLIYOR?
Sokağa çıkma yasağını deldiği yetmedi, polisin görevini yapmasını engelledi, hakaret etti.
Ama polis, hareketlerinden alkollü olduğunu da düşündüren bu kişiyi, hiçbir cezai işlem uygulamadan arabasına bindirip gönderdi.
Geçtiğimiz hafta sonundan bahsediyorum.
Türkiye Süper Ligi’nde Beşiktaş’ın şampiyon olması sonrası yüzlerce kişinin sokağa döküldüğü, yasaklara rağmen kutlamalar yapıldığı o geceden.
Aslında bunu tahmin etmek çok zor değildi.
Normal zamanlarda dahi, yasakları hiçe sayan ve kural dışı hareket eden insanların olacağını kabul etmek gerekiyor.
Polis de o gece yaşanması muhtemel kutlamalara karşı önlem almış ve toplanılması beklenen caddelerde konuşlanmıştı.
Tabi insanların sokağa dökülmesine ya da maskesiz-mesafesiz bir araya gelmesine engel olamadı ama çaba sarf etti diyelim.
***
Fakat kameralara yansıyan en ilginç görüntülerden biri, polisin görevini yapmasına engel olan, üzerine yürüyen ve hakaret eden bir kişiye, polisin öylece arabasına binip gitmesine izin vermesi oldu.
Ben görüntüleri Havadis Web TV’nin canlı yayınında izledim o gece.
Şampiyonluk kutlaması için aracıyla sokağa çıkan ve izlediğim kadarıyla alkollü olduğu izlenimi veren bir şahıs;
Dereboyu’nda arabasından iniyor, elinde formayla kutlama yapıyor.
Polis mensubu yanına yaklaşıp bu kişiyi uyarıyor, yasakları hatırlatıyor.
Şahıs polisi dinlemediği gibi, ‘Sen bana bağıramazsın’ tarzında cümlelerle üstüne de yürüyor ve aslında zaten bağırmamış ve sadece uyarmış olan polis mensubunu azarlamaya başlıyor.
Burada olmasını beklediğimiz ilk şey, tabi ki o polisin diğer polis arkadaşlarından yardım alarak kişiyi tutuklaması ve merkeze götürmesi.
Ama öyle olmuyor.
Araya o şahsın birkaç arkadaşı giriyor, onu sakinleştiriyor ve polis de öylece aracın direksiyonuna geçip gitmesine izin veriyor.
Peki, polis neden bu şekilde davranıyor?
***
Bunun birkaç nedeni olabilir;
– Polis zaten yüzlerce kişiyi tutuklamayacağı için, bu şahsa da işlem yapmayı gereksiz buluyor. Çünkü ona işlem yapsa diğerlerine de yapması gerekecek,
– Bir diğer ihtimal, iddialara göre o şahsın zaten belalı(!), sürekli polisle sıkıntı yaşayan, problemli bir kişi olması ve bundan dolayı polis uğraşmak istememesi,
– En korkunç ihtimal ise polisin elinin kolunun, yukarıdan(!) gelen direktifler ile bağlanmış olması. Yani aslında polis işlem yapmak istiyor ama sonrasında ‘zor kullanmak’, ‘aşırı güç kullanmak’ gibi suçlamalarla yargılanacağını ya da hakkında soruşturma açılacağını düşünüyor ve deyim yerindeyse başına bela almamak için işlem yapamıyor.
Bu ihtimallerden en kuvvetli ve korkunç olanı son ihtimal tabi.
***
Konuştuğum ve danıştığım birçok polis mensubu arkadaş bunu doğruluyor.
Daha önce, zor kullandıkları için haklarında açılan davalardan, disiplin soruşturmalarından dem vuruyor ve polisin cesaretinin kırıldığını vurguluyorlar.
Konuyu görüştüm polis arkadaşların cümleleri aynen şöyle;
“Bu görüntüler sadece basına yansıyanlar ve polisin maskara olduğu, rezil olduğu görüntüler. Burada ‘polise hakaret’, ‘görevinden men etme’ gibi birçok suç var. Kişi de muhtemelen alkollü. Ama polis aracına binip gitmesine izin veriyor.
Çünkü polis müdahaleden korkuyor. Müdahale etse sıkıntı yaşayacak ve soruşturma manyağı olacak.
Böyle durumlarda müdahale eden birçok arkadaşımız oldu ve şimdi ‘ciddi darp’tan yargılanıyorlar. Mahkeme bunu makul güç olarak değerlendirmiyor. Amir ve genel müdürler de korkuyor. Böyle davranılmasını istiyor”
***
Polis arkadaşların söylediklerinden de anlıyoruz ki, üst düzey yetkililerin çekindiği kişi ya da kişiler var.
Polisi aciz gösteren ve görevini yaptırmama noktasına getiren durumlarda dahi elini kolunu bağlı bırakan bu durum, halkta güven problemi de yaratıyor elbet.
O zaman nerede kaldı güvenlik?
Nerede kaldı halkın kendi güvenlik güçlerine saygı duymasını sağlayacak o özerk yapı?
Bence bu çokça konuşulması ve tartışılması gereken bir konu.
***
Çünkü merak ediyorum;
Polis görevini yaparken kimden ve neden korkar?
Yetkileri çerçevesinde müdahale edecek olması gerekirken neden geri adım atar?
Ülkede hükümete karşı yapılan muhalif gösterilerde, eylemcilere müdahale etmekten çekinmeyen polis, aynı müdahaleyi kimlere, neden yapamaz?
İşte bu soruların cevapları, ülkedeki düzenin de nasıl işlediğine dair ciddi veriler barındırıyor.
En kısa zamanda, korkmadan, çekinmeden her şeyi konuşabileceğimiz günler gelecek mi bilinmez…
Ama soru işaretleri içinde şeffaf bir yapıya kavuşmamız da mümkün görünmüyor.