ONLAR BİTERSE BİZ DE BİTERİZ

Onlarca örnekten sadece bir tanesini aktaracağım!..
Bir kadın sağlıkçı…
Evinin yolunu unutmuş durumda!..
Evli ve bir çocuğu var…

Şu anda iş yoğunluğu ve ailesine gerekli zamanı ayıramaması yüzünden boşanma aşamasında…
“Yuvam yıkıldı” diyor!..

“Özellikle mesaiye kalmak bizim özel hayatımızı bitirdi” derken, çocuğunun kendisine “Anne neden diğer kadınlar gibi sen de topuklu ayakkabı giymiyorsun, yoksa senin topuklu ayakkabın yok mu” diye sorgulamasını da gözyaşlarıyla paylaştı!..

Hani bazı çevrelerin “Neden sağlıkçılar ek mesai ödeneği alıyor veya istiyor” diye hadsizce sorguladığı konudan bahsediyorum!..

O ek mesai bu insanların birçoğunun yuvasını yıktı!..
Özel hayatını bitirdi!..
Psikolojisini bozdu!..

Üstelik dibe vurmuş bir sağlık sistemi içerisinde çırpınıyor bu insanlar!..
Ve bizleri iyileştirmek için kendi hayatlarını riske atıyorlar…
Hem de her Allah’ın günü!..

Yılmadan usanmadan kendi hayatlarından vererek bizler için ellerinden geleni yapıyorlar!..
“Sistem yok” derken abartmıyorum!..
Hatta “Sistem yok” demek bana göre hafif kalır!..
Öyle olaylar yaşanıyor ki, bunları önümüzdeki süreçte sizlere aktaracağız…
Gerçek olan eğer sağlık emekçilerinin iyi niyeti ve azmi olmasa inanınız ölüm oranları bizi şok ederdi!..

İnsanlar tedavi olacak yer dahi bulamazdı!..
Bu iş bina yapmakla, ekipman almakla olmuyor!..
Ve hiçbir şey dışardan görüldüğü gibi içte yaşanmıyor!..
O nedenle bu insanlara kulak vermeliyiz!..
Bilime inanmalıyız!..

Ve aşı olmak için derhal soluğu aşı merkezlerinde almalıyız!..
Yoksa çökmüş bu sistemi ayakta tutan sağlık çalışanlarını da kaybedeceğiz!..
Unutmayınız, onlar biterse biz de biteriz!..