ÇEVRE VE İNSANLIK İÇİN YARDIM TALEP EDİNİZ

İşimiz her konuda Allah’a kalmış durumda!..
Suriye’den sızan yakıtın Kıbrıs’a ulaşıp ulaşmaması da öyle!..

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Rüzgar sayesinde umuyoruz ki bizi teğet geçecek”…
Hale bakar mısınız?

“Ummak” da ne demek?
Her türlü olasılığı gözetmek ve her yerden yardım talep etmek gerekirken bakan çıkıp “Umuyoruz” diyor!..

Felaket geldikten sonra değil Sayın Ataoğlu, gelmeden önlem alınır…
Şu ana kadar Kıbrıs Cumhuriyeti benim takip edebildiğim kadarıyla 3 ayrı açıklamada bulundu ve yardım etmeyi teklif etti…

Bizden ise bu konuda tek açıklama yok!..
Üstelik Rumlar uluslararası yardım talebinde bile bulundu!..
Bu konuda da bizden tık yok!..

Neden?
Türk’ün Türk’ten başka dostu yok mu?
Osmanlı her sorunu kendisi mi çözer?

Geç kalıyorsunuz beyler!..
Uzmanlara göre bugün 16:00 civarında yakıtın bize ulaşma riski var!..
Hem de azımsanmayacak derecede!..

Siz hala “Kriz masası oluşturduk” diyorsunuz…
Ondan bundan araç takviyesi yapıyorsunuz!..
Bu sorun değil bizim, dünyanın en ileri ülkelerinin bile boyunu aşan bir konumda…

Yani destek şart, elzem…
“Kısmetse” diyerek bu sorunu geçiştiremezsiniz…
Derhal ama derhal uluslararası camiadan yardım talep etmelisiniz…

İki kamyon bir vinç ile bu felaket önlenmez…
Burada oyun falan oynanmıyor…

Kimin yardım ettiğine bakılmaksınız destek almak zorunluluktur…
Bir insanlık görevidir…

Hem yardım alan, hem de yardım eden için…
Bu sorun dediğim gibi bizi aşar…

Rumları da aşar…
O nedenle çevre ve insanlık adına yardım talep ediniz, yoksa bu felaket hepimizi kirletecek…

Bilmem anlatabildim mi?