BİZ ÜÇ KİŞİYDİK, İKİ MERYEM, BİR ASYA…!!!
Yıl 1974, savaştan hemen sonra
Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi piyasada
Çok geçmedi, Şubat 1975
Kıbrıs Türk Federe Devleti, o da piyasada…
Sonra 1983
Prematüre doğan bir KKTC
1974 – 2021
Dile kolay, tam 47 yıl
Ömrü yenen,
Ömrü tüketilen,
Tam üç jenerasyon…
Ve bugün törenlerle, hamasi nutuklarla ve vatan, millet, bayrak söylemleriyle 38. Yaşını kutlayan bu zavallı yapı, “Devlet” oluşumundan çok, “Kabile” görüntüsünden bile öteye gidememektedir…
Aylarca oyaladıktan sonra hiçbir şey yapmayan, kamuoyu baskısı artınca da SMA hastası 10 aylık Asya bebek için, 10 adet Bakanının, 10 kişilik yemek parası olan 10 bin TL’yi utanmadan, yüzleri kızarmadan “Yardım” diye bağışta bulunmaya cesaret gösterdiği bu ceberut devletin rezilliği çok eski bir hikaye değildir…
Ama “Bağımsız Devletimiz” 38 yaşında, patlasın şampanyalar, içilsin rakılar…
Sonuçta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, sebebi ister politik kazanım olsun, ister dünya kamuoyuna mesaj olsun, isterse de gerçekten vatandaşı diye konuyla ilgilenmesi ve özel ambulans uçağı ile Asya bebeği Türkiye’den alıp Kıbrıs’a getirmesi ve tedavisini başlatması ile sonuçlanan bu “İnsanlık Dramı”, bize “Devlet” olmanın ne demek olduğu konusunda bir kez daha ders vermiştir…
Ama “İki Devletli, iki egemenli” Devletimiz, iki millet, sekiz devlet ile tam 38 yaşında, çalsın sazlar, oynasın kızlar…
İnsanlık dramı bu ülkede hiç bitmeyen bir dizi halini almıştır…
Daha Asya bebek travmasını atlatamadan, Yamaçköy’de sakin 39 yaşındaki engelli bir vatandaşımız Meryem Toprak, 25 Ekim tarihinde kaybolmuş, tam 22 gün boyunca bulunamamıştı..
Dün acı haber geldi, Meryem’in ölüsü bir ovada atılmış olarak bulundu…
Evde 0.3 gram uyuşturucuyu bulabilen “Muhteşem” Devletimiz, 50 bin asker, yüzlerce polis, sivil savunma personeli, onlarca helikopter ve dron ile, kanlı, canlı 39 yaşında engelli ve muhtaç bir vatandaşını bulmakta aciz kaldı ve ailesine ölüsünü teslim etti…
Aile perişan, vicdanlar yaralı, utancımız tavan, ama anlı şanlı KKTC Devletimiz tam 38 yaşında, 41 kere maşallah…
Günlerden 9 Kasım
Sekiz yaşında bir kız çocuğu, halsizlik şikayeti ile hastaneye götürülüyor
Onun adı da Meryem…
Annenin anlattığına göre Meryemciğe yapılan PCR testi sonucu tam altı saatte çıkıyor
Gece sekiz buçukta covid 19 tanısı ile acil durum hastanesine gönderiliyor…
Gece on buçukta kan alınıyor
Gece yarısı 12’de serum takılıyor
Ertesi gün Meryem’e oksijen takılıyor
Ve Meryem ölüyor…
Sekiz yaşındaki bir kız çocuğu, bu Devletin hastanesinde, teşhis dahi konulmadan, 24 saat içerisinde henüz hayatının başında hayata veda ediyor…
O aile de perişan, ama “Son Bağımsız Müslüman Türk Cumhuriyeti”, dünyanın kıskandığı “Fantastik Devletimiz”
38 yaşında…
38 pare top atışı yapın
38 adet havai fişek atın
38 tane mum yakın
38 tas su döküp
38 defa sabunlayın
38 defa yıkayın
38 defa cilalayıp, parlatın…
Bu Akdeniz’in fahişesini
38 pezevenkle
38 defa pazarlayın…
Biz üç kişiydik, iki çocuk, bir engelli
İki Meryem, bir Asya…