KIBRISLININ BÖYLE BİR TALEBİ YOK!
Kıbrıslı Türklerin din ile en ufak bir derdi yoktur!..
Hatta iddia ediyorum, Kıbrıslı Türkler dini en güzel yaşayan ve bu konuda örnek alınması gereken bir toplumdur…
Örneğin Ramazan Ayı’nda, oruç tutan ile içki içen iki insan aynı masada oturtabiliyor…
Birisi orucunu açarken diğeri içkisini yudumlayabiliyor…
Kimse kimsenin inançlarına karışmıyor, aksine saygı duyuyor…
Şimdi böyle bir toplumun Kuran Kursu ve/veya İlahiyat Koleji talep ettiğini iddia edebilir misiniz?
Mümkün mü?
Kıbrıslıların böyle bir talebi ve isteği yoktur…
Bu ülkeye bir şekilde sonradan gelen insanlar da buna saygı göstermek zorundadır…
Çünkü aslolan gittiğiniz ülkeye kültürünüzü dayatmanız değil, o ülkenin kültürüne ayak uydurmanızdır…
Burada da aslolan Kıbrıslıların kültürüdür…
Elbette her bir bireyin bu topraklarda inançlarını özgürce yaşaması bir haktır ve yaşamalıdır da!..
Ancak bu inançlar mevcut kültürün önüne geçemez!..
Hele de mevcut kültürün yönetimine kadar asla giremez!!!
Ne yazık ki bıraktım kültürümüze yapılan tecavüzü, Laik sistemimiz de şeriat tutkunları tarafından taciz ediliyor…
Son olarak gerçekleşen açılışta Din İşleri Başkanı’nın, Başbakan ile aynı seviyede protokolde yer alması utanmazlığın daniskasıdır!!!
Laik sistemin açıkça taciz edilmesi ve ona gözdağı verilmesidir!..
Bu tarihi rezaleti bir Kıbrıslı’nın kabul edebilmesi söz konusu dahi değildir…
Ne demek dua ile açılış yapmak?
Ve ne demek bir imamın Başbakan mertebesinde açılışa katılması?
Bugün bu terbiyesizliği normal karşılarsak yarın bir gün gözlerimizi Şeriat rejimine açarız!..
8 yaşındaki kız çocuklarının nasıl sapık heriflerle evlendirildiğine, aynı yaştaki kız çocuklarının nasıl hamile bırakılıp anne olduklarına şahitlik ederiz!..
Bu rezaleti bizlere yaşatanları unutma Kıbrıslı!..
Ve sahip çık o güzel kültürüne, demokrasine ve laik sistemine…
Bizi güzel yapan yaşattığımız ve yaşatılmasına saygı gösterdiğimiz özgürlüklerimiz ile özgürlüklerdir…