Köşe Yazarlarımız

Kıbrıslıtürkün çocuklara isim koymakla imtihanı




PEŞİN NOT: Bu yazıdaki bütün çocuk isimleri hayal ürünüdür

Biz Kıbrıslıtürkler zor bir coğrafyada, yerel şartların yarattığı büyük zorluklara rağmen hayatta kalmayı başarmış bir halkız.

Charles Darwin amcam bugün yaşasaydı; “Türlerin Kökeni” adlı araştırması için tee Galapagos adalarına gidip yıllar sürecek araştırmalar yapmak yerine Kıbrıs’a gelir hem yerel ortama uyum sağlardı hem de paşa paşa bilimsel araştırmasını üzerimizde yapardı.

Kıbrıslıtürklerin değişen ortamlara uyum gösterme ve bu konuda evrimleşme becerisi o derece üstündür.

Çocuklarımıza isim koymak da bu değişim, uyum gösterme ve evrimleşmenin, hep birlikte yaşadığımız canlı bir göstergesidir.

Gelin sabrınız varsa Kıbrıslıtürkün çocuklara isim koyma evrimindeki ana kategorilere ve örneklere bakalım;

• YEREL YÖNTEMLER:

-NENE DEDE ADI KONULMASI:
En çetrefilli konudur ama getirisi de büyüktür. Aklı başında evlat konuyu hiç tartıştırmadan nenenin ya da dedenin adını çocuğuna kor. Çocuğun tüm masrafları, getir götür, okul parası, her şey garanti.

Ammaaa! Konuyu akıllıca yönetmek ve çözmek lazımdır çünkü dünürler kendi taraflarından isim konulmayacağını öğrendikleri zaman “sağlıklı olsun da birşey değil, adımı gomasanız da olur” der ama gerçekte içlerinde volkanlar patlar.

Birinci çocuk oldu? İkinci İçin hemen diğer tarafa söz verin ki öğlen yemeklerinden da mahrum kalmayasınız. Dikkatli olunması gereken bir alandır, bu yüzden 30 yıl küs kalmış dünürler vardır.

-BÜKÜLMÜŞ NENE DEDE ADI KONULMASI:
İşte bir duruma başarılı bir biçimde adapte olma örneği. Hem dedenin adını koyup çocuğun masraflarını onlara kilitlemek istiyorsunuz hem de dedenin nenenin adını eski buluyor, çocuğunuza yakıştırmıyorsunuz.

Eşinizin dırdırı da cabası. İşin kolayı var, yanına bir de yeni ad ekler Kıbrıslıtürk: Hüsamettin Can veya Şükufe Su gibi.

Olmadı Hasan Alp, Muazzez Gül. Yalnız dikkatli olun, yanlarında evde yaptığınız gibi sadece yeni adıyla çağırmayın çocuğa, papara kopar, ona göre!

-UYAK / KAFİYE ARAYANLAR:
Çocukların adı illa ki uyaklı olacak. Konu uzadıkça yaratıcılık sorunları yaşanan bir kategoridir. Diyelim ki ilk çocuğun adını Ertan koydunuz.

O zaman ikinci Bertan, kısmetse, üçüncü de Toptan olmalıdır. Ya da kızsa Ayten, Nurten, Gülten, Sürten gibi. Kendi içinde tehlikeler barındıran bir alan. Hasan, Kasan, Basan veya Diyez, Fadiyez, Badadez. Dikkatli

• MODERNCİLER:

Fatmaa? Hasaaan? Ahmeeet? “Delisin, hiç da goyamam çocuğuma öyle eski isimler”

Peki ne koymalı?
Böyle Evropai, ne bileyim hem modern, söylerken ağzı dolduran hem da az bilinen bir isim olmalı. Cesika ya da Afrodit. Ceylinay ya da Fiona mesela. Abartıyorum, bu isimlerde çocukların baby showerlerine gitmişliğim vardır, şimdi bazıları üniversite yaşına geldi hatta.

Ne kadar modern isim, o kadar popülarite, unutma! Burada da dikkate dilecek noktalar vardır ama! Koyduğunuz isme mutlaka bir da anlam uydurun çünkü sorulduğunda “Türkçedir tabii ki, anlamı da armudun sapı” diyebilesiniz. Topluluk içinde çağırdığını hayal et, Ceylinaaaay!

Çok güzel.

• İDEOLOJİYE / İNANCA GÖRE İSİM KOYANLAR:

Sağcı mı solcu mu, çevreci mi yoksa dindar mı olduğunuza göre değişir koycağınız isim. Yaşam biçimi ve dünya görüşü bu grupta belirleyicidir. Örnek isimler; Devrim, Evrim, Çevrim veya Şehabettin, Mahbube, Alp Kutadgubilig.

-KUZEYDEN İTHAL YÖNTEMLER:

Orada ne varsa burada da olacak demişti bir ünlü siyasi komedyen, pek çok alanda olduğu gibi isim koyma evrimizde de yerini buldu ithal yöntemler.

-ÇİFT İSİM KOYANLAR:

Çift isim koyun, çocuğu hem olgun hem akıllı hem de zengin gösterir. Nerde sadece Kemal, az şekerli çay gibi, nerde Kemal Efe, bol akideli ekmek kadeyfi gibi. Dağlar kadar fark var.

Kızsa da örneğin Zeynep Sude. İthal olması şarttır isimlerin. İleride yanına bir de koca soyadı eklendi mi al sana bir paragraf isim, Zeynep Sude Özangolemli.

-ORTA ASYA’DAN KOPUP GELENLER:

Bu ithal kategoridekiler, “at, avrat, silah” üçgeninden dışarıya çıkamamış, ruhları Orta Asyada yaşayan ebeveynlerdir. İlteriş, Kültigin, Aybike, Asena veya Tigin gibi isimlerle kökenlerini sürekli yad ederler. Boş vakitlerinde ok atar, yay gererler, caramel makiyato içip Kızılderililerin Türk olduğunu anlatırlar.

KIbrıslı Türkün imtihanı serisinde bu hafta çocuklara isim koymaya büyüteç tuttum, hiciv abartma kredimi de kullanarak “bu kadarı da olmaz yahu” dedirten ama pek çoğunu artan dozda yaşadığımız kategoriler bunlar.

Sürç-I lisan ettiysek affola.









Başa dön tuşu