Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) LTB Başkan adayı Mehmet Harmancı‘nın ekibinden LTB Meclis Üyesi adayı olan İlke Davulcu, bazı LTB adaylarının halka yalan söylediğini, hayal sattığını savunarak, belediyenin sekiz yılda neler yaptığını anlattı
Davulcu: Harmancı ve biz diye bir kavram yoktur, biz tek bir okulun öğrencileriyiz
Özgür Web TV‘de yayınlanan “Özgür Yorum-Seçim Özel” yayınında Pınar Barut‘un sorularını yanıtlayan Davulcu, yerel yönetimler mücadelesinde topluma doğruyu anlatarak ve ulaşılabilir projeler sunduklarını söyledi.
Davulcu, “Harmancı ve biz diye bir kavram yoktur, biz tek bir okulun öğrencileriyiz. Harmancı sadece bizden daha önce mezun olan, yaşça bizden daha ileride giden bir yoldaşımızdır. Bu, Harmancı’yı desteklediğimiz ilk seçim de değildir. Dolayısıyla Harmancı’yı neden destekliyoruz noktasında; ‘İnsan kendi kendini neden desteklemesin’ demeliyim. Tabii ki Harmancı’yı şüphesiz destekliyoruz” dedi.
“Meclisi Üyesi olursam toplu taşıma sorunu konusunda çalışma yapacağım”
Neden bu dönemde ben Belediye Meclis Üyesi adayı olduğuna dair de konuşan Davulcu, içinde doğup büyüdüğü şehrin daha iyiye ulaşması hedefinden bahsetti ve bu şehirde güzel şeyler olurken, bunun yanında birçok sorun da olduğunu kaydetti.
Davulcu, “Alt yapının dışında, üst yapıda da birçok sorun vardır. Bu sorunların aşılması için emekten yana bir kişi olarak ben Belediye Meclisi adayı olmayı bu dönemde uygun buldum. Bu şehrin toplu taşıma sorunu var ve önümüzdeki dönemde Belediye Meclisi Üyesi olursam; bunun üzerine çalışma yapmak isterim. 21. yüzyılda artık toplu taşımanın faydalarını tartışmayalım. Toplu taşımanın olmaması kabul edilebilir bir durum değil” dedi.
“Bazı adaylar, halka doğru söylemeyerek saçma sapan hedefler açıklıyor”
LTB iki dönemdir var olma mücadelesi veren bir belediye olduğunu, sekiz yıl önceye gidildiğinde Lefkoşa’da bir belediyenin olmadığının görüleceğini anlatan Davulcu, son iki dönemdir milyonlarca TL borç ile başlayıp sıfıra gelme kavgası verildiğini belirtti.
“Ben bazı Belediye Başkan adaylarını takip ediyorum, bir siyasetçi olarak kendilerini eleştirebilirim buradan” diyen Davuldu, “Halka doğru söylemeyerek, ulaşılamayacak saçma sapan hedefler açıklayarak; ‘altı ayda buraya kanalizasyon yapacağız’ diyerek, gündelikçi-dönemlik işçilere, ‘hiç merak etmeyin biz sizi kadrolayacağız’ gibi söylemlerle bu toplumdan oy istiyorlar. Bu doğru değil” ifadelerini kullandı.
“Harmancı göreve geldiğinde makam aracını satıp belediyenin borcuna yatırdı”
LTB’nin ekonomik yapısının bunlara el vermediği gibi önceden de bu tür şeyler yapıldığı için belediyenin batak noktaya geldiğini vurgulayan Davulcu, Harmancı’nın göreve ilk geldiğinde kendi makam aracını satıp bunu belediyenin borcuna yatırdığını hatırlattı.
Davulcu, “Şimdi ben görüyorum bir aday çıkıyor; ‘Bu araç filolarının hepsini yenileceğiz’ diyor. Kimin parasıyla? Nereden? Sekiz yıllık borç yükü altında ezilen bir Lefkoşa ve Lefkoşa Belediyesi var. Yani LTB ulvi bir şey değil, halk ödüyor bu yaratılan borcu ve siz şimdiden göreve talip olduğunuzu söylediğiniz andan itibaren; ‘Biz şunları şunları harcayacağız’ diyorsunuz” dedi.
“Bir aday çıkıp ‘Lefkoşa’yı betona gömeceğim’ diyor”
Bir başka LTB adayının ise seçmene “Göreve geldiğimizde inşaat izinleri dağıtacağız” şeklinde vaatlerde bulunduğunu söyleyen Davulcu, “Buradan söylüyorum halkımıza; ‘Gidin St. Hillarion Kalesi’ne çıkın ve Girne’ye bakın’, orada dağıtılan inşaat izinlerinden Girne’nin ne hale geldiğini görün” dedi.
Davulcu, “Şimdi bir aday çıkıp Lefkoşalıya; ‘Hiç merak etmeyin, çok katlı inşaat izinlerini çıkaracağım’ diyor, yani ‘betona gömeceğim Lefkoşa’yı’ diyor, bunun Türkçesi budur. ‘Ve ben bundan rant elde edip LTB’ye falanca filoyu alacağım’ falan filan gibi bir argüman geliştirmiş. Ben hayret ediyorum, bu insanlar kendi propagandalarını yaparlarken, yanlarında aklı başında insan da mı yok?” diye sordu.
“Karanlığın sebebi toplumu 20 yıldır yönettiğini iddia eden partilerdir”
Davulcu şöyle devam etti;
“Bu konuda en nazikçe söyleyebileceğim; ‘Doğruyu söylemiyorlar’ Kimse yanlış anlamasın, ben kimseyi hayalcilikle suçlamıyorum. Bizim de hayallerimiz var evet, ‘Daha yeşil bir Lefkoşa, daha yaşanılabilir bir Lefkoşa, daha ışıl ışıl bir Lefkoşa’
Ancak sanki tüm bunlar LTB’nin sorumluluğundaymış gibi bir hava yaratmaya çalışan bazı çevreler vardır. Bunun LTB ile ne alakası vardır? Kendileri Milletvekilidir, bağlı bulundukları siyasi partiler vardır. Bu ülkenin 20 yılında; 10 yılını biri, 10 yılını diğeri yönetti. Bu karanlığın sebebi bu toplumu 20 yıldır yönettiğini iddia eden o iktidar partileridir.
“Bizim artık tüketecek bir enerjimiz, sabrımız kalmadı”
Bugünkü karanlığın, ülkenin içinde bulunduğu karanlığın baş mimarı, baş sorumlusu iki siyasi parti; CTP ve UBP’dir. LTB’de ‘Sokaklarda aydınlatma yanmıyor’ diyorlar. Belediyeye mi bağlıdır bu aydınlatmalar da yanmıyorlar? Hayır, merkezi hükümete bağlıdır.
Bu topluma niye yalan söylüyorsunuz ki? Bu kadar bir basit yalan üzerine biri çıkıp doğruyu söylediğinde, sizin doğruyu söylemediğiniz ortaya çıkacaktır.
Şimdi Sayın Harmancı gayet naif bir dille bu seçimi götürüyor ama ben bir siyasi parti yöneticisi olarak; siyaseten onlara cevap veriyorum buradan çünkü bunlar kabul edilebilir argümanlar değiller.
Kaldı ki; siyaset yapılacaksa bu ülkeye yapılabilecek en kötü şey yalan söylemektir. Çünkü bizim artık tüketecek bir enerjimiz, sabrımız kalmadı. Kıbrıslıtürkler çok ciddi bir göç dalgasının altında ezilirken küllerinden doğmuş bir Lefkoşa Belediyesi’ni yine alıp da çöplerin içine atacak bir pozisyona atacağını düşünmüyorum ben halkın.
“Yapılan her seçime açık şekilde müdahaleler yapılmıştır”
AKP iktidarı kendinin son dönemine girdi ve bu dönemde de artık nihayetine geldiğimiz bir süreci yaşıyoruz, çok hırçınlaşmaya başladı. İstanbul Belediyesi ile ilgili olan gelişmelerden sanırım tüm toplumumuz haberdar, tüm dünya da haberdar.
Bu bir ilk miydi? Hayır değildi. Bu son 3-4 yıldır Ankara’dan sonra neredeyse seçilmiş il, ilçe belediye başkanı kalmadı Türkiye’de. İstanbul’a gelince şimdi aynı anda tüm haber kanallarında yayınlar yapılmaya başlandı çünkü 6 kusur milyon oy almış bir insanı saçma sapan gerekçelerle oradan indiriyorsunuz.
AKP iktidarı açık bir şekilde; sadece Mağusa, Lefkoşa, Girne falan değil, kendi kendisinin de demokrasisini yok edip bunun artçılarını da bize yaşatır bir pozisyona bizi sokar pozisyondadır son 10 yıldır. Yapılan her seçimlerde açık şekilde müdahaleler yapılmıştır.
“Mağusa’da Maraş meselesi yüzünden yapılan tüm müdahaleler bellidir”
Bu müdahalenin resimlerini yayınlayan bir kurum olarak da size ayrıca teşekkür ederim ve sizleri de tebrik ederim. Hakkınızda açılan tüm davalarda da yanınızdayım.
Dolayısıyla olay söyle bir noktaya geldi artık: Kendi belediyemizi, kendi belediye başkanlarımızı, kendi meclis üyelerimizi, muhtarlarımızı bile seçememeyle karşı karşıya geldik. TDP ve TKP’nin mücadelesinin altında yatan temel gaye; bu toplumun kendi kendini yönetme istencidir. Kıbrıslıtürklerin kendi kendini yönetme iradesinin karşısında kim duruyorsa; ben onunla mücadele ettiğimi zaten açıkça söylüyorum.
Dolayısıyla; Mağusa’da Maraş meselesi yüzünden yapılan tüm müdahaleler bellidir. Vardır orada müdahale. Bunun arkasına saklanmanın bir manası yok. Daha ilerisi yok bu müdahalenin.
“On binlerce insana yemek dağıtan bir sosyal belediye yarattık 8 yılda”
Bu şehirde neler yaşandı son iki dönemde; Bir kere hepimizin de katıldığı bir Maraton yaratıldı. Bu Maraton sosyal belediyecilik anlayışıyla yapıldı ve gelirlerinin nerelere bağışlandığını herkes biliyor.
Bu şehirde Kadın Sığınma Evi yapıldı, çocuklarla ilgili bir sürü proje yapıldı. Dolayısıyla bu belediyecilik anlayışını sürdüren bir dönem için halktan oy istiyoruz. On binlerce insana yemek dağıtan bir sosyal belediye yarattık 8 yılda.
Benim görebildiğim kadarıyla en elzem konu trafik konusunun ele alınmasıdır. Ben seçildiğim takdirde LTB’de bunun takipçisi olacağım”