Genel

Nomas Dergisi’nin Kıbrıs Sayısı






Editör Lina Stefanu ve fotoğrafçısı Yannis ile birkaç ay önce Lefkoşa’da tanıştım. Derginin Kıbrıs sayısını hazırlamak için bir haftalığına gelmişlerdi adaya.

Söyleşi için Güney Lefkoşa’daki bir kitabevine davet ettiler beni, hayır dedim, siz buraya gelin, Rüstem’de yapalım söyleşiyi.

Geldiler, radikal bir söyleşi oldu.

Hatta diyebilirim ki İngilizce dilinde bugüne kadar yaptığım en iyi söyleşi oldu.

Editör Lina Stefanu Atina’da yaşayan bir şair. İkimiz arasındaki bağlantıyı kuran kişi de şair. (Şairlerin evrensel ilişkisi.)

Derginin 20. sayısı bu. 19. sayının konuğu Japonya’ydı.

Baf’da yaşayan kardeşimin adresine postalandı dergi. Kuzeydeki adresimi verseydim eğer, Türkiye üzerinden buraya gelene kadar yedi defa kaybolacaktı. Daha önce birçok defa olduğu gibi. Bir yazı da posta servisi hakkında yazmam lazım aslında, çok komik bir yazı olabilir.

Bağımsız bir dergi olan Nomas, Gezi ve Sanat Dergisi.

Kâğıdı, tasarımı, baskısı ve içeriğiyle birinci sınıf bir dergi. (Sanat pahalıdır!) (İtiraf etmeliyim ki, benim gibi bir Sokak şairi için biraz fazla kaliteli bir dergi)

Dergideki sanatçıların çoğu Kıbrıslırum…

Kıbrıslıtürk olarak Nurtane Karagil, Hüseyin Çağlayan, Mustafa Hulusi ve ben varız. Hüseyin Çağlayan ve benimle yapılan söyleşi; Nurtane Karagil ve Mustafa Hulusi’nin de birer işi yer alıyor dergide.

Ayrıca, Emin Çizenel’in ‘Peace Prize Antiques’ eserinden bahsediyor editör giriş yazısında.

Kıbrıslırum sanatçılar da bizim sanatçılarımız tabii ki. Ben yine de ‘Azınlık’ sanatçılarına odaklanayım bu yazıda, izninizle.

When we lose everything, we find ourselves” (Her şeyi kaybettiğimiz zaman, kendimizi buluruz), koymuş Lina benimle yapılan söyleşinin başlığını. (Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyledim bunu. Eminim benden önce birçok insan söylemiştir, yazmıştır bunu)

Fırsat bulmuşken söyleyeyim, Nurtane Karagil kuşağının en yetenekli sanatçısı. İşleri sadece iyi değil, şaşırtıcı da.

Şaşırtıcı ve kışkırtıcı. Bir sonraki işi ne olacak diye kırk merak beklediğim genç sanatçılardan biri.

Mustafa Hulusi, bildiğim kadarıyla Londra’da yaşayan genç bir sanatçı. İşlerinde çoğunlukla Akdeniz’e, Kıbrıs’a özgü çiçek ve meyveleri kullanıyor. (Fankadelik esrimeler)

Nomas Atina merkezli bir dergi. Dili İngilizce olduğu için Amerika, Kanada, Avusturalya, Avrupa’nın birçok ülkesinde satışa sunuluyor.

Lina’nın dediğine göre, şubat ayında derginin tanıtımı yapılacakmış Limasol’da…











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu