Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, yerel yönetimlerde seçimlere katılma sebeplerinin “kolektif mutfaklar, çamaşırhaneler, toplu taşımacılık, kreş hizmeti ve etütler ile emek kooperatifleri mücadelesi vermek” olduğunu söyledi
Rahvancıoğlu: Artan fiyatlarla temel ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor, zamlanmayan tek şey emek
Kuzey Kıbrıs TV’de Melis Günel’in sorularını yanıtlayan Rahvancıoğlu, programın başında ekonomik gidişatla ilgili açıklamada bulundu. Rahvancıoğlu, sürekli bir yoksullaşma döngüsü içerisinde olduğumuzu ve halkın artan fiyatlarla en temel ihtiyaçları bile karşılayamaz durumda olduğunu ifade etti. Zamlanmayan tek şeyin ise emek olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, özellikle orta ve büyük ölçekli işletmelerin muazzam karlar yaptığını belirtti.
Var olan piyasadaki döngüde emek maliyetlerinin azaldığına dikkat çelen Rahvancıoğlu, asgari ücrette artışın olmadığını ve yapılan fiyat artışlarıyla firmaların kar yaptığını söyledi. ‘Asgari ücrette açlık sınırına ulaştık’ vurgusu yapan Rahvancıoğlu, ‘Bir taraf zenginleşirken diğer taraf fakirleşiyor’ yorumunda bulundu.
“Sermayenin ne kadar aç gözlü olduğunu, bir dur noktalarının olmadığını görüyoruz”
Buna rağmen bununla yetinmeyenler de var diyen Rahvancıoğlu Taşeronlar Birliği Başkanı’nın çalışma yaşının 12’ye indirilmesini istediğini içeren açıklamasını değerlendirdi. Siyasi parti ve sendikaların bu konuyu gündeme taşımadığını söyleyen Rahvancıoğlu, bu istencin çok tehlikeli bir bakış açısının yansıması olduğunun altını çizdi.
16 yaşına kadar ülkemizde eğitimin zorunlu olduğunu anımsatan Rahvancıoğlu, “Sermayenin ne kadar aç gözlü olduğunu, bir dur noktalarının olmadığını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“Çözüm, asgari ücreti en düşük kamu maaşına eşitlemek”
Rahvancıoğlu, asgari ücret için yapısal, kalıcı çözümler bulmak yerine, iyi yöneticilerle kötü yöneticiler arasında rekabet unsuru olarak kullanılıyor. Tüm dünyada ücretsiz barınma, su, elektrik, ulaşım ve sağlık konuşulurken, biz hala daha asgari ücreti tartışıyoruz şeklinde konuştu. Kalıcı, yapısal bir çözüme ihtiyaç var diyen Rahvancıoğlu, çözümün asgari ücreti en düşük kamu maaşına eşitlemek olduğunu yineledi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi, işveren ve devlet tarafının olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, işçiyi temsil eden tarafın kamuda çalışan işçilerin sendikası olduğunu ve özel sektör emekçisini yani gerçek asgari ücretli işçiyi temsil edecek bir tarafın olmadığını belirtti.
“Kolektif mutfaklar, çamaşırhaneler, toplu taşımacılık, kreş hizmeti ve etütler, emek kooperatifleri mücadelesi için seçimlere katıldık”
Bağımsızlık Yolu olarak Lefkoşa ve Girne’de belediye meclis üyesi listesi ile seçime katıldıklarını söyleyen Rahvancıoğlu, başkanlıkta destekledikleri adayların olduğunu söyledi. Rahvancıoğlu, Lefkoşa’da Mehmet Harmancı’yı, Mağusa’da Salih Oktay’ı, Girne’de Osman Zorba’yı desteklediklerini ifade etti.
Halkın ‘biz geçim derdinde siz seçim derdinde’ düşüncesinde olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, tam da bu bağlamda seçime girdiklerini, kolektif mutfaklar, çamaşırhaneler, toplu taşımacılık, çocuklar için kreş hizmeti ve etütler, emek kooperatiflerinin mücadelesini vermek için seçime katıldıklarını açıkladı.
“Biri marka belediyecilik söylemleri ile belediyeyi şirket gibi yönetmek mantığını oturtur, diğeri de gelir şirketi batırır”
Rahvancıoğlu, mevcut belediyelerdeki sorunların neoliberal belediyecilikteki çöküş ile ilgili olduğunu söyledi. UBP ve CTP’nin bir bütünlük içinde belediyelerin batmasına sebep olduklarını belirten Rahvancıoğlu, biri marka belediyecilik söylemleri ile belediyeyi şirket gibi yönetmek mantığını oturtur, diğeri de gelir şirketi batırır ifadelerini kullandı. Hâlbuki belediyelerin kamu kurumları olduğunu, kar amacı gütmediğini vurgulayan Rahvancıoğlu, temel hedef kamuya hizmet etmektir dedi.