Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Asım Akansoy, “Sol Güçler” dedikleri kişilerin, yerel seçimlerde neredeyse bütün bölgelerde CTP’nin karşısına rakip çıkardığını söyleyerek, hem seçim stratejilerinin Lefkoşa’da karşılık bulmadığını söyledi hem de Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) özelinde de “belli güç odaklarının” ittifak yaptığını iddia etti
Akansoy: Seçim stratejimiz Mağusa, Girne ve Lefke’de karşılık buldu, Lefkoşa’da bulmadı
Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Haber programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan Akansoy, CTP’nin son yerel seçimlerde oylarını yüzde 4 buçuk oranında artırdığını söyleyerek, bunun çok önemli olduğunu çünkü kendilerinin bu seçimleri hep bir yerel seçim gibi kurguladıklarını, bir genel seçim havası içerisine sokmadıklarını kaydetti.
Akansoy, “Bir rövanş alma duygusuyla hareket etmedik. UBP-CTP hesaplaşmasına, bir muhalefet-hükümet hesaplaşmasına dönüştürmedik. Biz ‘Bizim adaylarımız daha katılımcı bir anlayışla yönetir, mali disiplini sağlar ve şu anda belediyelerde var olan standardı yukarıya çeker’ dedik. Buna göre projelerimizi hazırladık ve sokağa çıktık, halkımıza bunları anlattık. Bu yaklaşım bazı bölgelerde karşılık buldu. Mağusa’da, Girne’de, Lefke’de, Çatalköy’de. Bazı bölgelerde de karşılık bulmadı. Karşılık bulmayan yerlerden bir tanesi de Lefkoşa’dır” dedi.
“Seçim kapıdadır, KKTC sürüklene sürüklene seçime gitmek zorundadır”
Yerel seçim sonuçları ne olursa olsun bir erken genel seçimin kapıda olduğunu çünkü toplumda büyük bir öfke var olduğunu belirten Akansoy, insanların alım gücünün düşmesinden dolayı ne yapacağını bilemez halde olduklarını ve dolayısıyla bir değişiklik talep ettiklerini söyledi.
Akansoy, “Dolayısıyla seçim kapıdadır. Sürüklene sürüklene KKTC seçime gitmek zorundadır, bu da bir realitedir. CTP’nin belediyelerdeki durumu dışında bu bir toplumsal realitedir. Dolayısıyla olaya böyle bakmakta fayda var. Yerel seçimler bitti diye insanların sorunları çözülmüş değil. Erken seçim mücadelesi bizim için başladı, olayı böyle görüyorum ben” ifadelerini kullandı.
“Lefkoşa hariç diğer bütün bölgelerde birleşmeden kaynaklanan bu problemle karşı karşıya kaldık”
Seçim sonuçlarını değerlendirirken birçok faktörü yan yana koymak gerektiğini, bir faktörün belediye sayılarının azaltılması olduğunu kaydeden Akansoy, bu duruma şu örneği verdi;
“Örneğin Erenköy ve Karpaz’ın birleştiği noktada oradaki dengeler değişti. Galatya, Büyükkonuk ile birleşince oradaki dengeler değişti. Lefkoşa hariç diğer bütün bölgelerde birleşmeden kaynaklanan bu problemle karşı karşıya kaldık”
İkinci noktanın da bir Güzelyurt seçmeninin yerel seçimlere bakışıyla, Lefkoşa seçmeninin ya da Mağusa seçmeninin yerel seçimlere bakışının ya da herhangi bir seçime bakışı arasında farkın varlığı olduğunu söyleyen Akansoy, bölgelerin sosyo-ekonomik şartlarını iyi okumak gerektiğini, Güzelyurt’un hala bir kasaba kültürü ile yaşadığını vurguladı.
“Solda ilk bölünme Güzelyurt’ta yaşandı”
“Güzelyurt gelişmiyor. Güzelyurt göç veriyor, Güzelyurt’ta gençler kenti terk ediyor, istihdam sorunu var” diyen Akansoy, bu şartlarda bir seçime girdiklerini ve solda bir bölünmenin de orada olduğunu anlattı.
Akansoy, “Başka bir aday çıktı, o aday bize ‘bizden de aday çıkmak istediğini’ söylemişti. Biz kendi adayımızı çıkardık, kendisi bağımsız aday oldu, TDP de UBP’nin yarısı da onu destekledi ve günün sonunda o kişi belli bir miktarda oy aldı. Bu da bir gerçek” dedi.
“‘Sol Güçler’ dediğimiz arkadaşlar, neredeyse bütün bölgelerde karşımıza rakip çıkardılar”
Akansoy şöyle devam etti;
“Bir başka gerçek de şu; CTP’nin tüm bölgelerde aday çıkaracağı kararı yaklaşık bir yıl önce alınmıştı. Bunu sağır sultan duydu ve hatta Lefkoşa’daki aday konusunda da çalışmalar başladı.
Mağusa açıklandı, Lapta Belediyesi için Emre Efendi açıklandı diğer yerler de açıklanıyordu. Bir anda her bölgenin açıklanmamasının sebebi de seçimlerin hangi tarihlerde yapılacağı ile ilgili belirsizlikti. Dolayısıyla biz ‘her yerde aday çıkaracağımızı’ söylemiştik.
Gelinen en son noktada ‘Neden Lefkoşa’da aday çıkardınız’ diye sorarak; bizim bu ‘Sol Güçler’ dediğimiz arkadaşlar, neredeyse bütün bölgelerde karşımıza rakip çıkardılar.
“Bu algıyı çok iyi oynadılar”
Lefke’de çıkardılar, Güzelyurt’ta başka bir adayı desteklediler, Mağusa’da başka bir adayı desteklediler, zaten Lefkoşa’da başka bir adayı destekliyorlardı, bu algıyı çok iyi oynadılar.
Sanki CTP birilerine inat olsun diye her bölgede aday çıkardı gibi göründü. Burada başka bir mesele daha vardı; ‘Zayıf adayı çıkarırsanız sorun değil, güçlü aday çıkarmayın karşımıza’ meselesi. Lefkoşa için bizim karşımıza zayıf aday çıkarırsanız problem yok, güçlü aday çıkarırsanız problem var.
“Bizi dürüst ve açık bir şekilde destekleyen tek bir parti oldu; BKP”
Mesele Sıla Usar İncirli‘nin aday çıkması meselesi. Güçlü bir aday olarak Lefkoşa’da aday olmasıyla birlikte bütün bölgelerde aday çıkarıldı. Dolayısıyla bir denge değişimi yaşandı. Göz ardı edilen bir bölge vardı; Girne. Girne’de Zeki Çeler‘in aday çıkmasıyla ilgilenilmedi. Bizi dürüst ve açık bir şekilde destekleyen tek bir parti oldu, BKP.
BKP ne aday çıkardı ne de bir talepte bulundu, ilkesel olarak sizin yanınızdayız dediler.
Bizim aldığımız oylara bakıldığında, bu oylar örneğin Lefkoşa’ya bakıldığında bizim kemik oylarımızdır. CTP’lilerin oyları kaymadı. CTP’liler her bölgede çatır çatır oylarını verdi. Genel seçimlerde CTP’ye oy veren seçmen yerel seçimlerde CTP’ye bire bir oy vermemiş olabilir.
“Lefkoşa’da konjonktürel bir ittifak vardı”
Biz özeleştirimizi yapmak zorundayız; sonuçlardan hepimiz sorumluyuz. Her noktada gerekli değerlendirmeyi yapacağız. ‘Örgütün’ önemini hiçbir şey değiştiremez, ne sosyal medya ne de böyle konjonktürel ittifaklar değiştirebilir.
Konjonktürel ittifaklar dönemseldir. O dönemin ruhuna ve psikolojik ortamına göre oluşur ve sonra dağılır. Lefkoşa’da böyle bir ittifak vardı. Bu ittifak Sayın Mustafa Akıncı’dan başlayan ve UBP’nin içine yapılan müdahalelerle ilerleyen bir ittifak bütünüydü ve doğan sonuç da bunun bir sonucudur.
“Bu ittifak tabandan bir ittifak değil, yukarıdan bir ittifaktır”
Burada en dürüst davranan kişilerden bir tanesi Sayın Serdar Denktaş olmuştur. Çıktı ve Mehmet Harmancı‘yı destekleyeceğini söyledi. Gerekçeleri kendisine aittir. Kendisiyle ben de görüştüm, bunu açıkça bana da söyledi.
UBP’nin içinde yaşanan bütün bölünmeler ve gerilmeler, Lefkoşa bölgesinde bir ittifakın doğmasına sebep oldu ve bu ittifak tabandan bir ittifak değil, yukarıdan bir ittifaktır. Keşke halk ile ilgili olsa ama böyle bir şey yok. Belli güç odaklarının tek bir kişi üzerinde kenetlendiği bir yapı ortaya çıktı”
