KıbrısManşet

Toker: Yapı malzemeleriyle alakalı 7 farklı alanda 70’den fazla kalite deneyi yapıyoruz






İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Laboratuvar Sorumlusu Enver Toker, yurttaşların oturdukları yapılarla ilgili “deprem performans” testlerini nasıl yaptıracağını, testlerin nasıl yapıldığını, başvuru sürecini anlattı, laboratuvarlarda nasıl deneyler yapıldığını açıkladı

Toker: Laboratuvarımızda yapı malzemeleriyle alakalı 7 farklı alanda 70’den fazla kalite deneyi yapılıyor

Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Yorum programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan Toker, İMO’ya ait yapı laboratuvarının 1990’lı yıllardan bu yana hizmet verdiğini söyleyerek,  2008 yılından bu yana da profesyonel personeliyle tam zamanlı hizmet verildiğini kaydetti.

İnşaat Mühendisleri Odası Laboratuvar Sorumlusu Enver Toker,

Toker, “Laboratuvarımızda genellikle yaptığımız deneyler; yapı malzemeleriyle alakalı kalite deneyleridir. Bazı deneyler bu malzemelerin imalat aşamasında ihtiyaç duyulan deneylerdir bazıları da inşaatta kullanıldığı anda yapılan deneylerdir. 7 farklı alanda 70’den fazla deney yapıyoruz” dedi.

Toker buna şöyle örnek verdi;

“Betonarme bir inşaat projesinin yapılması aşamasında, öncelikle inşaat sahasına inşaat demirleri getirilir. Bunlar normalde belirli bir standart çerçevesinde getirilir ve inşaat mühendisi gözetiminde numune alınıp laboratuvara ulaştırılması gerekir.

Yapılan deneylerde, projede inşaat demiriyle ilgili verilen mekanik özelliklerle laboratuvar sonuçlarının karşılaştırılması yapılır, bundan sonra o demirler kullanılır”

“Mal sahipleri bilinçli olup bunu kontrol mühendisinden talep etmelidir”

Toker şöyle devam etti;

“Demirlerin mekanik özellikleri proje ve şartnamede istenilen değerleri karşılıyorsa demir imalatı başlayabilir. Daha sonra inşaat mühendisi tarafından geçici bir kalıp sistemi kurulur, betonun sertleşmesi sağlanana kadar.

Demirler yerleştirilir, bunların dizilimi kontrol mühendisi tarafından kontrol edildikten sonra beton dökümüne geçilir.

Tabi pratikte bunun talep edilmesi mal sahiplerinin inisiyatifindedir. Mal sahipleri bilinçli olup bunu kontrol mühendisinden talep etmelidir. Bu olmazsa ve aldığınız uygulama projelerini kendiniz uygulamaya kalkarsanız ilerleyemezsiniz.

“Yoğun başvuru alıyoruz”

Depremden sonra ilk şokun geçmesinin ardından insanlar; özellikle son 10 günde laboratuvara yoğun şekilde başvuruyor.

Yurttaşlar; binalarının mevcut yapısının depreme karşı dayanıklı olup olmadığıyla alakalı prosedürü öğrenmek istiyorlar. Prosedürü izah ediyoruz ve bunu tamamlamak için girişimde bulunanlar laboratuvarımıza inşaat mühendisleri aracılığıyla deney talepleri yapmaya başlıyor.

Binalarının depreme dayanıklılığını bilmek isteyenler ne yapmalı? Süreç nasıl işlemeli?

İlk olarak yapınızı tasarlayan ve uygulamasında sorumlu olan mühendise ulaşmanız gerekir. Yasalarımıza göre; yapının taşıyıcı sisteminden sorumlu olan inşaat mühendisidir. Bu bilgiler ilgili ruhsat makamlarında bulunabilir.

Diyelim ki projeniz yoktur. Eğer 1974 öncesi yapılan bir konutunuz varsa; o binanın bir projesi yoktur. O zaman kendiniz belirleyeceğiniz bir inşaat mühendisine ulaşmanız yeterlidir.

Tabi projenin kendi inşaat mühendisi dışında farklı birinden ya da kurumdan da hizmet alabilirsiniz. Mesela KTMMOB’un ‘Bilir Kişi Komisyonu’ var; buraya da başvurabilir ve buradan atanacak bir mühendisle de süreci başlatabilirsiniz.

Mühendisten ne talep edeceğim?

Kaygınızı mühendise iletirsiniz. Direkt ‘test yapalım’ diye başlamamalı süreç. Eğer binanızda yıllar içinde oluşan bir çatlak ya da başka değişiklikler varsa önce bu değişiklikleri iletirsiniz. Binanın çevresinde oluşan değişikleri de iletirsiniz; örneğin çevrede başka projeler için kazılar yapıldıysa.

Mühendis binaya gelip gözlem yapar, burada sizin göremediğiniz fakat mühendisin gördüğü bazı sorunlar olabilir ve yapısal sistemin dıştan muayenesi yapılır.

Doğru mühendislik yaklaşımı şudur; mühendis binaya bir risk analizi yapmalıdır. Bu bina gerçekten bir risk taşır mı ya da taşımaz mı diye.

Doktor kontrolü gibidir bu; bir yeriniz ağrıdığı zaman doktora gidersiniz ve doktor önce göz ve el ile muayene yapar. Bu da böyle ilerler.

Dayanıklılık raporu olmasına rağmen içiniz rahat etmezse ne yapılmalı?

Varsayalım ki yapınızla ilgili görsel muayene sonucunca inşaat mühendisi kanaat getirdi ki; yapınız depreme dayanıklıdır. Mühendis bunu raporladı ya da sözlü olarak bildirdi.

Ama her halükarda içiniz rahat etmiyorsa ya da mühendis yapılan gözlemde binanın riskli olduğunu söylüyorsa; bu durumda yapıların deprem performans testi yapılması gerekir. Bu laboratuvarda yapılan bir test değildir, mühendisler tarafından yapılan bir hesap yöntemidir.

Bunun sonucunda oluşan raporda; yapının olası bir depremde ne kadar hasar alacağı, can güvenliğini tehlikeye atacak bir risk olup olmadığı hesaplanır.

Mühendis bu hesabı yaparken belli veriler kullanır. Bunlar; binanın taşıyıcı siteminin geometrik şekli, kolonların boyları, plakaların kalınlıkları, tipleri gibi verilerdir.

Bu veriler projeye ile karşılaştırılır, proje yoksa yerinde yapılan doğrusal ölçümlerle hesaplanır. Taşıyıcı sistemin tüm detayları hazırlanır ve hesaplar için kullanılır. Bu bilgi toplama sürecinde yapının taşıyıcı sisteminde kullanılan malzemelerinin kalitesini de bilinmek zorundadır.

Bilgi toplama ve laboratuvar süreci nasıl ilerler?

Kıbrıs’ta hali hazırda kullandığımız Deprem Yönetmeliğinde; bilgi toplama yöntemleri açıkça anlatılmıştır. Mühendis eğer binanın yapı malzemelerinin kalitesiyle ilgili bilgi edinmek isterse, öncelikle yönetmelikteki ilgili kısımlara göre bir numune alır ve saha programı hazırlar.

Buna göre laboratuvardan deney talebinde bulunur. Mühendis taşıyıcı sistemin betonuyla alakalı bilgi edinmek isterse, yapının kolonlarından karot sistemi dediğimiz aparat yardımıyla asgari düzeyde ve 10 cm çaplarında numuneler aldırır.

Bu numune alımı, ehil bir kişi tarafından yapıldığında binaya zarar gelmez. Mühendis laboratuvardan gelen teknisyene nereden nasıl numune alacağını iletir.

Bu numuneyi laboratuvarlar alır. Numune alınan yerler de kaliteli bir malzemeyle doldurulur ve kapatılırsa bir zararı olmaz.

Ülkemizde bu deneyleri yapacak birçok farklı laboratuvar da var, üniversitelerin laboratuvarları da bu hizmeti yerine getirir.

Laboratuvarlar konusunda yasal düzenleme var mı? Deprem performans analizi ücretli midir?

Kıbrıs’ın kuzeyinde bu konuda yasal bir düzenleme yok. Bir yapı malzemeleri laboratuvarının nasıl olması gerektiğiyle ilgili bir denetim de yok. Belgelendirilmiş olma zorunluluğu da bulunmuyor.

Ancak İMO laboratuvarı uluslararası agretide bir durumdadır.

Yapının deprem performans analizi bir mühendislik hesabıdır ve mühendis bunun için bir zaman harcar. Bu bir mühendislik hizmetidir. Bununla ilgili bir ücret ödenmesi de gerekmektedir.

Odanın yayınladığı, hizmetlerle alakalı fiyat çizelgesi vardır. Laboratuvardan alınan hizmetlerin de bir bedeli vardır ama İMO kâr amacı gütmediği için ödenen bedeller maliyet bedelleridir.

“Konsensüs içinde hareket etmek daha doğru”

Talep yoğunluğu eski yapılarda yaşayan insanlardan geliyor. Ama son yıllarda bitmiş binalardaki insanlar da endişe yaşayıp başvuruyor.

Benim tavsiyem; ikiz villa olabilir, apartman olabilir, buralarda yaşayanların bir konsensüs içinde hareket etmesinin daha doğru olacağıdır.

Orada yaşayan herkesin o binada söz hakkı vardır”









Başa dön tuşu