GELECEKTEN MEKTUP

Sevgili günlük pardon, sevgili köşem;

Sana bu satırları gelecekten yazıyorum.
Pek muhterem YuBiPi’li liderlerimizin ve büyüklerimizin vadettiği ve onların DiPi’li ve YeDaPeee’li saz arkadaşlarının, pardon ortaklarının katkı koyduğu geleceğe vardık sonunda.

Burası ne kadar güzel, ne kadar müreffeh, ne kadar adaletli, inan anlatamam. Klavyem bu ortamın büyüsünü ifade etmekte kifayetsiz kalıyor.

Her şeyi yapmak bizim işimiz diyen güzide partimiz ve yancı ekibi bu sefer gerçekten başarmış, ayakta alkışlıyorum.

Şaka şaka sevgili köşem;

Burası geçmişten en az on kat daha boktan hale gelmiş, memleket berbat halde, eğer henüz yola çıkmadıysan sakın çıkma, yoldaysan da diğerlerine de haber vererek geri dön bence.

Dönme şansın da mı yok?
Rotayı başka yöne çevir, biz yandık sen yanma.

Nasıl olur dediğini duyar gibiyim sevgili köşem, oluyor işte.

Peşkeşe dair tüm işlemler tamam mesela gelecekte, birileri suyun AK’ışını değiştirmeye çalışsa da AKSA işi tamam gibi mesela. Ortam ciddi şekilde elektriklendi ama normaldir, birbirlerinden elektrik almaya alışkın bizim 3 kafadarlar.

Meclis’teki “evet efendim”ci vekiller de “gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” modunda.
Halledecekler bu işi da senin anlayacağın.

Sırada Uluslararası Ercan Havaalanı’nı açmak var, inkâr edilemez başarıları birbiri ardına geliyor “geleceğe varıcılar”ın.

Orası henüz uçulacak durumda değil mi diyorsun? Kimin umurunda, uysa da açacaklar uymasa da açacaklar, emir Everest’ten.

Ardında da bordrolu kesimin maaşlarına çöküldü müydü, bu iş tamamdır.

Gerçi bizim iktidar ortakları 6 elleriyle bir yasayı doğrultamadılar, yasa geri iade edildi ama neyse, yaşlılıktandır akibet bu iktidarsızlık.

Bu arada, külliye yapılamaz diyenler de külliyen yanıldılar, betonarme mucizesi çirkin binamız günbegün yükselmekte.

Speedy Gonzales içinde oturur mu oturamaz mı sorusu var şimdi ama inan onun cevabı halen gelecekte de bile mevcut değil sevgili köşem. İlerleyen zamanlardaki gombina, peşrev ve elense durumlarından sonra belli olacak.

Memleketin genel ahvalini sual edersen sevgili köşem; aynı hamam aynı tas diyemeyeceğim.

Elektrik çok pahalı ve genellikle de kesik olduğu için artık hamamın suları ısıtılamıyor.

Tellaklar grevde çünkü hükümet hamamlar konusunda hazırlıksız reform yapmak istiyor.

İşe, mesleği bilmeyen partili tellaklar alındı, bir kısım tellak artık yüksek maaşlı müşavir ve en önemlisi, yıkanırken kullanılan hamam tasları ise çalınmış durumda, gene partililer tarafından.

Var durumu sen anla.

Ha bir de unutmadan; suya, sabuna ve dujj jeline da inanılmaz zamlar yapıldı, arada bir kısmı da geri çekildi, beş koyup bir çekiyorlar anlayacağın.

Kuzu eti de 400 TL’yi aştı bu arada ama önemli değil, eşit egemen iki devletli çözümden asla taviz vermiyor liderlerimiz.

Sınır kapıları yoğun, pahalılık aldı başını gidiyor diyenler var burada, üç beş kendini bilmez, prim vermemek lazım bunlara, anavatanla el ele sorunlar halledilecektir diyor liderlerimiz.

Bir de nüfus yapısı bozuldu, Kıbrıslı Türkün iradesi elinden gitti diyenler var ki unutuyorlar sn. eski liderimizin veciz sözünü: Gelen Türk giden Türk.

Gelecekteki en farklı şeylerden birisi de küfür durumu sevgili köşem.

Küfür ufkumuz çok gelişti, sürekli kalayıyoruz, yağdır babam yağdır.
Etkili oluyor mu eleştiri ve küfürler diye sorarsan sevgili günlük, ne gezer.

Millet yüzlerine tükürüyor, bizim şükranatör gelecekçiler yarabbi şükür, yağmur yağıyor, daha fazla yağdır diyorlar.

Ha unutmadan; artık bizim de havuz medyamız var, yazarların yaş ortalaması 112 ama olsun, çok Kanlı bir şekilde her türlü yıkama, yağlama ve köpürtme işlemlerini başarıyla yapıyorlar.

Neyse sevgili günlük, gelecekte durum böyleyken böyle.

Sanırım ben bu yazıyı yazarken muhterem hükümetimiz ve büyüklerimiz 20 ürüne daha zam yapmış, 6 karar alıp üçünü bozmuş, dört-beş pot kırmıştır.

“Bizim 3+1 kafadar yıktı perdeyi, eyledi viran
Varayım sahiplerine haber vereyim heman”