Köşe Yazarlarımız

Devrim enerji kaynağının değişmesidir

AB‘de rüzgâr ve güneşten üretilen enerji, fosil yakıtlardan elde edilen enerji miktarını geçti. Büyük bir devrimin kapısını açacak adımlar bunlar.

Türkiye’de bunu yeterince fark edemesek de yaşam derinden değişiyor.

Çürümüş siyaset kurumu nedeniyle cehennemin kapılarını kapatamadığımız gibi bir de yaz sıcakları bizi cehennem ateşinde yakmaya başladı…

İnsanlık doğaya aykırı davrandıkça doğa da insanlığı cezalandırıyor. Küresel iklim felaketleri hız kazanarak artıyor.

Bu yaşama biçimini sürdürürsek ve bunun sonunda dünyanın sıcaklık artışı 2 derece ile sınırlı kalmazsa, karşılaşacağımız felaketler dünyayı yaşanılamaz bir yere çevirecek. Neyse ki dünyadan gelen son haberler kötümserliğe çok da fazla imkân tanımıyor.

xxxxxx

Bunaltıcı, sığ ve insanı gerileten Türkiye’nin abuk sabuk gündeminde yer almasa da Avrupa Birliği’nde Mayıs ayı boyunca rüzgâr ve güneşten üretilen enerji, bütün fosil yakıtlardan elde edilen enerji miktarını geçti. Avrupa Birliği’nde ilk kez tam bir ay boyunca yenilenebilir enerji kaynakları, diğer kaynaklara göre daha fazla enerji üretti. Bunun ilk kez olması, yeni bir çağın da başlamak üzere olduğu anlamına geliyor.

Çünkü enerji kaynağı değişince dünya da kökten değişiyor.

Sanayi devrimi de buharın enerji olarak kullanılması ile gerçekleşmedi mi?

xxxxxx

İlk kez klasik enerjinin yerini ciddi bir biçimde alternatif kaynaklar almaya başlıyor.

Petrol ve kömür yerine güneş ve rüzgâr…

Gelişmeler bununla da kalmadı… Bilim insanları, karanlıkta çalışabilen ve yağmurlu günlerde de güneşten güç alabilen güneş panelleri geliştirdi.

Bu olağanüstü bir gelişme.

Eskiden güneş panelleri, güneş ışığından enerji alıyor ve gün boyunca elektrik enerjisi üretiyor, geceleri veya hava bulutlu olduğunda ise çalışmıyordu.

Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarının bu sorunun üstesinden gelmek için geliştirdiği yeni çözümler sayesinde güneş enerjisi 24 saatlik bir güç kaynağına dönüştü.

Bu yeni buluş, dünyanın net sıfır emisyona geçişinin de kapısını açıyor bir anlamda.

xxxxxx

Jeremy Rıfkın “Üçüncü Sanayi Devrimi” kitabında enerji kaynağının değişiminin nasıl yaşamı da değiştirdiğini şöyle anlatır:

“Eski fosil yakıt enerjilerinin artan maliyetleri ile yenilene­bilir enerjilerin azalan maliyetleri arasında giderek açılan fark, küresel ekonominin büyük bir değişimden geçmesi ve 21. yüzyıl için yeni bir ekonomik paradigmanın ortaya çıkması için zemin hazırlıyor.”

xxxxxx

Nasıl bir paradigma?

“Güneş ve rüzgâr teknolojilerinin ticari anlamda büyümesi, kişisel bilgisayar ve internet kullanımının büyük oranda yaygınlaşmasını anımsatıyor.

İlk kişisel bilgisayarlar 1970’lerin sonlarında kitlesel pazara sürülmüştü. 2008’e gelindiğinde sayıları bir milyarın üstündeydi.

Aynı şekilde, internet kullanıcılarının sayısı 21. yüzyılın ilk on yılında ikiye katlandı, 2010’a gelindiğinde iki milyardan fazla kullanıcı vardı.

Şimdi güneş ve rüzgâr tesisleri her iki yılda bir sayılarını ikiye katlıyor ve önümüzdeki 20 yılda kişisel bilgisayar ve internet ile aynı yolu takip edecek gibi görünüyorlar.”

xxxxxx

Enerji kaynaklarının değişmesi, eski ile yeninin cenkleşmesi, toplumsal kasırgaların kopması, ülkelerin yapısal değişimler yaşaması demek…

Ama statüko tahtını hiçbir zaman kolayından bırakmaz.

“Ancak, eski enerji sanayileri, en başta devletlerin enerji politikalarını şekillendirirken, onlara etki edebilen zenginler yüzünden güçlerini halen koruyor.

Devlet ödenekleri ve adam kayırma biçimleri, yeni yeşil enerji sanayileri karşısında haksız bir avantaj sağlayarak miadı dolmuş enerji sektörünü suni olarak ayakta tutuyor.

Petrol, kömür, gaz ve nükleer sanayileri, yeşil enerjilerin yükselişini istemeye istemeye kabul etmek zorunda kalsalar da küresel ekonomiyi yürütemeyecek kadar hafif ve yetersiz olduklarını ve en iyi ihtimalle fosil yakıtlara ve nükleer enerjiye bir ek görevi görebileceklerini öne sürüyorlar.

Ancak bu iddiaları herhangi bir araştırmaya dayanmıyor.”
Henüz bunu kullanabilecek düzeyde olmasak da biliyoruz ki bir saatlik güneş ışığı, küresel ekonomiyi bir yıl yürütecek enerji sağlayabiliyor.

xxxxxx

Devrim nedir?

Enerji kaynağının değişmesidir.

Mayıs ayı itibariyle yeni enerji kaynağı Avrupa’da ilk kez bir üstünlük sağladı.

Ayrıca güneş enerjisinden 24 saat yararlanma olanağı doğdu.

Büyük bir devrimin kapısını açacak adımlar bunlar.

Biz Türkiye’de bunu henüz yeterince fark edemesek de yaşam derinden ve hızlıca değişiyor… Yeni bir çağ ve yeni bir dünya yaklaşıyor.

Enseyi karatmayın.

İnsanlık yeni bir döneme doğru ilerliyor ve istesek de istemesek de biz o
insanlığın bir parçasıyız.











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu