Köşe Yazarlarımız

Basına Dair ve Ortaya Karışık Bir Edebiyat Tarih Harmanlaması




Günümüz Kıbrıs’ında bir insan neden medya işi yapar, neden gazete çıkarır?

İşini düzgün yapan kurumsallaşmış yapılara ve basın emekçilerine selam vererek bu soruya yanıt arayalım.

Para kazanmak bu sorunun cevaplarından birisi olabilir. Olabilir ama esas motivasyon güç elde etmek, gereğinde elde tutulacak bir kırbaç gibi kullanılabilecek bir yaptırım kaynağına sahip olmaktır.

Bunun türevleri ve feriştahları mevcuttur güzide mandıramızda, son yıllarda artarak çoğalmaktadırlar.

Reçetesi de hazır ve kolaydır;

Son beş on yıl içerisinde büyümüş, ona, yirmiye katlanmış ama bununla yetinmeyip medyanın gücünü kullanarak elliye, yüze katlanmak isteyen bir patron;

Başında halktan görünen ama misyonunu asla aksatmayacak birisi;

İlla ki ve mutlaka çarpıcı bir isim, sivri ama bizden olsun;

Ondan sonra gelsin 5N 1K gazetecilik tekniğini, icabında 1N 0K’ya kadar indirgeyebilecek, haberi tıklatacak, “detaylar az sonra” ile yoğrulmuş, bozuk Türkçeli haberler.

Sonuçta bir tık dünyaya bedeldir.

Bunu dahi yapmayıp emek koyanların haberlerini, noktasına virgülüne kadar kopyalayarak indira gandi yapanlar sülükler de var ama kısıtlı kelime sayımı onlara harcamak istemem.

***
OLMAZ DENİLENİ OLDURMAK;

Kartacalı general Hannibal, Romalılara eşi benzeri görülmemiş bir şaşırtmaca yapmak için, 30.000 asker, 37 fil ve 15.000 attan oluşan bir orduya 16 günde Alp dağlarının zirvelerinden geçirerek günümüz İtalya’sına getirtmiştir.

YAŞAM FELSEFESİ OLARAK İYİMSERLİĞİ VE MUTLULUĞU BENİMSEMEK;

Çocuk edebiyatının baş klasiklerinden, eserin adı ve baş karakter olan Pollyanna gelir aklımıza mutlaka. Wikipedya’ya göre “Roman, ne olursa olsun bir olaydan mutluluk verecek bir sonuç çıkarmak anlamındaki “Pollyanna ilkesi” ya da “Pollyannacılık” sözcüğünü dünya dillerine kazandırdı. Bu terim iyimserliğin saflığında olan kişiler için ya da gerçekleri benimseyemeyen kişiler için aşağılamak için de kullanılır.”

DÜZENİ VE SİSTEMİ SİKELEYEBİLECEK AĞIR POLİTİK ELEŞTİRİLER YAPMAK;

İlk bakışta bir çocuk kitabı gibi görülen Gulliver’in Gezileri, aslında sisteme ağır politik eleştiriler getiren bir eserdir. Bir gemi kazası sonucu bir adaya düşen Gulliver’in devler ve cücelerle olan maceralarını sembollerle yoğrulmuş olarak politik hiciv şeklinde anlatır.

***

Bu yazının amacı Pınar Barut’a güzellemeler yapmak değildir.

Değildir ama ilk bölümünde değindiğim, mevcut basın ortamında giriştiği şey, eller giderken Mersin’e, onun gitmesi tersine, basılı gazetecilik sadece ülkemizde değil dünyada terk edilirken onun, “benim anlatacak ve ispat edecek şeylerim var” demesi de takdire şayandır.

Teşbihte hata olmaz der eskiler.

Giriştiği şey adeta bir Hannibal operasyonudur, Pollyanna iyimserliğidir, Gulliver tarzı sistem eleştirisidir.

Bu yolda bendeniz de naçizane, elimden gelen desteği vermeye devam edeceğim.

Emin olduğum şey şudur: Kağıda basılı,m ürekkep kokulu Özgür Gazete bu ülkede daha çok ses getirecektir.









Başa dön tuşu