InstagramKöşe Yazarlarımız

The Chair




Zorlu Töre’nin bitmeyen başkanlık macerası, sanırsınız bir telenovela!

Bir yandan hastane köşelerinde Ali Pilli ile köşe kapmaca oynuyor, öte yandan evrak sahteleyerek kendini başkan ilan ediyor, Meclis kürsüsüne zıplıyor.

Öyle bir ülke ki; artık siyasiler koltukları hastane koridorlarında kapma yarışına giriyor, pazarlıklar orda sürüyor.

Hani mahallede 31’lik toplarla oynardık ve kaleye kimse geçmek istemezdi, Zorlu Töre de o kaleden çıkmayan ve kalede topa basan çocuk gibi, top elinde, “banane ben oynaycam” der gibi.

Ama burası oyun sahası değil, sonuç olarak burası bir ülkenin CÜCE meclisi veya köy kahvesi.

Asıl trajikomik olan, bu meclisin meclis başkanlık koltuğuna aday çıkartmakta iktidarın sınıfta kalması.

Her defasında “başkanlık” makamına oturamayan Zorlu Töre’nin onursuz ısrarı.

Ah be ada ne sevenin var ne isteyenin

Gerçek mi bu? Yoksa başımıza gelen bir şaka mı?

Muhalefet “İn oradan!” diye bağırırken, bizim Zorlu ne yapıyor?

Ben Başsavcıya sordum, Başkanım” diyor ve meclisi kapatıp çıkıyor. İşte bu, tam bir ‘başkanlıktan kovulup başkan kalan‘ durumu!

İşgale o kadar alışmışlar ki artık işgal etmek bile doğal hal aldı.

Gelin şu oylamalara bakalım bir;

49 vekilin katıldığı ilk tur: 25 ret, 24 kabul.

İkinci tur: yine 25 ret, 24 kabul.

Üçüncü tur: hala ret oyu önde. Ama Zorlu Töre’ye sorarsanız, başkanlık cepte.

Dördüncü turda yine aynı tiyatro, 25 kabul, 24 ret…

Ee, ne olacak şimdi?

9. tura geçildi ama değişen bir şey yok. Sonuç? 25 ret, 23 kabul, 1 geçersiz oy.

Şaka bir yana, ülkenin düştüğü duruma bakınca, bu tiyatroya gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz.

Meclis artık tam anlamıyla “yaşanmaz” hale geldi. Hastane köşelerinde başkanlık kapma yarışı oynanıyor, ülkenin yönetimi ise zaten çoktan çökmüş durumda.

Bu adanın yarısına sıkışıp kalan bizlere ne kalıyor? Ne yaşanacak bir yer var ne de gidecek bir meclis.

Ama Zorlu Töre hâlâ başkan! Ne diyelim, başsavcıya sormuş, sonuçta o “başkan“…

Meclisteki bu durumun bize tekrardan hatırlattığı tek şey var; işgal altında siyaset, vasıfsız koltuk sevdası olmaktan öteye gitmeyecektir.

Koltuk değil, taht bu arkadaşlar için, sebebi ise kendini bilmez toplumun kendi çıkarları için bu tip şaklabanları alkışlaması. Biz de izleyici olarak bu koltuk kapmaca oyununu izlemeye devam ediyoruz…

Ta ki ülkenin altından koltuk çekilene kadar!









Başa dön tuşu