Bir Hayat Pahalılığı Hikayesi: Erhürman’ın Muhalefet Stratejisi
Hayat Pahalılığı ödeneğinin üç ay süreyle kaldırılması için UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin yürürlüğe koyduğu Yasa Gücünde Kararname, bir süreden beridir toplumun gündemindeki yerini koruyor
HP’nin kaldırılması neredeyse her boyutuyla konuşulmuş durumda. “Neredeyse” diyorum çünkü bu konunun hiç konuşulmayan bir boyutu daha var!
Konuşulmayan boyutunu iyice anlayabilmek için gelin konuşulmuş noktaların üzerinden hızlıca bir geçelim:
1- Hayat Pahalılığının kaldırılması, ekonomik sıkıntılar nedeniyle daralan bütçeye kaynak yaratmak için emekçilere yöneltilmiş saldırıların sonuncusudur. Özel sektör emekçileri, esnaf, meslek sahipleri ve kamu emekçilerini etkileyen kararlar dizisi içinde sadece ultra zenginler bedel ödememiş durumda. Ultra zenginlerden servet vergisi alınmasını halk ezici bir çoğunlukla talep ederken hem hükümet hem de muhalefet bu konuda sessiz.
2- Hükümet HP’nin kaldırılmasını Yasa Gücünde Kararname ile yürürlüğe koydu. Oysa Meclis açıkken ekonomik konularda YGK çıkarılamaz! Bu noktadan hareketle başta HakSen olmak üzere kamu sendikaları mahkemeye başvurdu ve ara emrinin görüşülmesini bekliyor!
3- Mahkemenin Ara Emri kararının sendikalar lehine olacağını bilen hükümet 7 Nisan tarihinde Hayat Pahalılığını kaldırmayı öngören bir Yasa Tasarısı hazırladı ve Meclis’e sevk etti.
4- Meclis’e sevk edilen yasa tasarıları için uygulanan prosedür şöyle, ya ivedilik alınarak ilgili Komitede hemen görüşülmesi sağlanmalı, ya da 20 gün Meclis gündeminde bekletilerek ardından ilgili Komite’ye sevk edilmeli…
5- Nisan ayının 7’sinde Meclise sevk edilen HP’yi kaldıran taslak için ivedilik başvurusu yapılmadı. Hesaplayabileceğiniz gibi 20 gün de geçmedi. Ancak bugün hükümet tamamen usulsüz bir şekilde taslağı Komite’de görüştürmek istedi.
6- Ekonomik konular ile ilgili tasarılar Meclis’in “Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi”nde görüşülür. Bu komitenin üyelerinden birisi de UBP milletvekili Yasemin Öztürk. Yasemin hanım temaslı olduğu için karantinada. Ancak ivediliği olmayan ve 20 gün de beklenmeyen tasarıyı usulsüz bir şekilde görüştürmek isteyen azınlık hükümeti, bugün karantinadaki Yasemin Öztürk’ü de komiteye getirtti.
7- Bugün sendikalar hem sağlık hem yasa hem de toplum vicdanı açısından hayata geçen bu usulsüzlükleri protesto etmek için Meclis önünde greve çıktı. Komite toplanamadı ve işlem şimdilik durduruldu! Ancak ilgili Komite’de azınlık hükümetinin karar alabilecek çoğunluğu mevcut. Bu sebeple de Komite’nin toplandığı ilk gün Hayat Pahalılığını dondurma kararını içeren yasa tasarısı onaylanarak Meclis Genel Kurulu’na sevk edilecek!
İşte tüm bu bilinen gerçeklere ek olarak bilinmeyen ve konuşulmayan kritik mesele de burada devreye giriyor:
Azınlık hükümeti Meclis’te azınlık olduğu için, Meclis’in Komitelerinde de çoğunluğu sağlayamıyor. Komiteden geçmeyen hiçbir tasarı da Genel Kurul gündemine gelemiyor ve Genel Kurul’dan geçmeyen hiçbir tasarı da yasalaşamıyor! Yani Hükümet’in hiçbir tasarıyı muhalefetin onayı olmadan Komitelerden geçirebilecek gücü yok!
Bunun bir tek istisnası var: “Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi”
Meclis bünyesinde toplam beş komite var. Bu beş komitenin dördünde altışar üye var. Bu üyelerin üçü UBP, ikisi CTP ve biri HP’li vekillerden oluşuyor. Çünkü Meclis’in aritmetiği kurulacak herhangi bir komitede 3 UBP’li, 2 CTP’li ve 1 HP’li toplam altı üyeye izin veriyor. Başka türlü bir bileşim, mümkün değil! Ama dört komitede durum böyleyken sadece “Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi”nde yedi üye var ve bu yedi üyenin dördü UBP’li vekillerden oluşuyor!
Aritmetik olarak mümkün olmayan bu durum, nasıl oldu da hayat buldu?
İmkansızı gerçek yapan bu nimetin mimarı; ana muhalefet partisi CTP’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman! Evet yanlış okumadınız, Tufan Erhürman!
2020 yılı sonunda Azınlık Hükümetinin karşısında önemli bir sorun vardı:
“2021 yılı bütçesini Meclis’ten geçirmek!” Hazırlanan bütçe yasa tasarısının önce “Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi”nden geçmesi ardından da Genel Kurul’da onaylanması gerekiyordu! Bu da demekti ki Meclis’in normal aritmetiğine göre oluşturulacak bir Komite’den; Bütçe ya muhalefetin onayı ile geçecekti ya da muhalefet onay vermediği için geçemeyecekti!
CTP için bıçak sırtı bir karar söz konusuydu; UBP-DP-YDP hükümetinin bütçesini onaylasa bunu kamuoyuna izah edemezdi, onaylamasa Tayyip Erdoğan’a izah edemezdi!
Çözümü Tufan Erhürman buldu!
Komite oluşturulurken imkansızı gerçek yapıp UBP’ye çoğunluk verildi ve UBP kendi bütçesini kendi geçirdi! Ne şiş yandı ne kebap, CTP ne etliye karıştı ne sütlüye, hem İsa memnundu hem Musa! Şükürler olsun Tufan Erhürman’a!
Ama aksi gibi aynı komitenin gündeminde şimdi Hayat Pahalılığı ödeneğinin kaldırılması var. Ve UBP, temaslı karantinasındaki bir vekili Meclise getirecek kadar bu konuda kararlı davranıyor!
Tufan Erhürman’ın yaratıcı fikri sayesinde çoğunluğa sahip olduğu komiteden, tereyağından kıl çeker gibi bu tasarıyı geçireceği de ortada!
Peki şimdi suçlu kim?
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan konularında emekçiyi değil büyük sermaye ve Türkiye’yi savunduğunu her fırsatta ifade eden UBP mi, yoksa “Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi”nde UBP’ye çoğunluğu altın tepsi içinde sunan Tufan Erhürman mı?
Buna da siz yanıt verin!