CORONA DEĞİL, PİSKOTTA CORNETTO…!!!
Yahu biz Jet skandalı ile tüm karantina kurallarını hiçe sayıp, halkın sağlığını tehlikeye atan bir Turizm Bakanını görevden alıp, sekiz ay sonra Sağlık Bakanı yapan bir milletin çocuklarıyız…
“Neslin Turizm Bakanı”, “Ceddin Sağlık Bakanı”…
Always Minister be gavole…???
Yes, hem da ne “Yes”…
Bize Corona vız gelir, tırıs gider, piskotta Cornetto isteyin, dükkan sizin…
Adamlar sevgilileri ile birlikte uçuşların yasak olduğu dönemde Ercan’a iniyor, Girne’de Merit Royal otelde kalıyor, Girne çarşısında alış veriş yapıyor, İskele’de yeni bitmiş satılık bir oteli ziyaret ediyor, Mağusa’da kahvaltı yapıyor ve tekrar Ercan’dan uçup gidiyor… Bu skandal ziyaret sırasında oteldeki tüm kamera kayıtları siliniyor, bilgisayarlar formatlanıyor… “Mission Imposibble 18”…
Her şey 2020 yılında Salamis otelde bir Alman turist ile başlamıştı, bir yıl sonra Salamis otelde tekno parti ile Covid-19’un yıldönümünü kutladık, tam üç bin kişi ile…
Köpük partileri, ısırgan otu dansları, ya ya ye koko Jambo ritüelleri piskotlu Cornetto’ya bire bir… Cem Yılmaz’ın dediği gibi bir götümüze buzlu badem sokmadığımız kaldı… “Antikor yükseltiyor” iddiaları var, sakın inanmayın…
Z kuşağı zaten kış aylarında dağda, bayırda, hamamda, ormanda kaçak ama gizli olmayan tekno partilerle “Buzul” çağını kapamış, “Havaya Sekmeli” modern çağı başlatmıştı, Cornetto buzdolabı istemiyordu, dondurmanın erimesini engelleyecek hava şartları fantastik boyutta idi…
Yaz aylarına girdik, %67 boşanma oranı ile İsveç’ten sonra dünya ikincisi olan Kuzey Norveç Törkish Cumhuriyetinde şeker suya düşmüş, erimeden evvel düğünler başlamıştı… Binlerce davetli para takıyor, gelin ile damat göbek atıyor, boşanma avukatları ise ellerini ovuşturuyordu…
Ardından Eğitim Bakanımız on bin kişilik düğün organizasyonu ile Guinness rekorlar kitabına giriyor, diğer Bakanlara korku, seçmenlere ise mavi boncuk dağıtıyordu… Komşular hasetten çatlarken, orman meyveli Cornetto yanlarına bile yaklaşamıyordu…
Z kuşağı: “Genciz, gecelere akarız, zaten Cornetto dondurma bizim yaşımızı tutmaz, biz Gin Tonikciyiz” özgüveni ile cafe, bar ve clubları doldururken, Sağlık Bakanlığı denetlemeyi rüyasında yapıyordu… Oysa vaka sayılarındaki yaş ortalaması hızla düşüyordu…
Yazın başlangıcı olan Haziran ayındaki günlük ortalama 25 vaka sayısı, Temmuz ayının ilk on gününde günlük ortalama ile 86 vakaya fırlarken, günlük rekor da bir anda 133 vaka ile tüm zamanların rekorunu kırıyordu…
Daha önce 66 vaka ile kapanan Kuzey Norveç, 133 vaka ile direniyordu, diren #NuriAlço…
Bu hastalık ortamında belli sağlık kuralları çerçevesinde her türlü aktivitenin yapılmasına hiçbir itirazım yok, ama;
- Düğünlerde göt göte sıra bekleyenler…
- Gayri ihtiyari tokalaşanlar, sarılıp, öpüşenler…
- Maske takmayı zul sayanlar…
- Bileklik ile markette alış veriş yapanlar…
- Torpilli pozitif vakaları evlerine gönderenler…
- Semptom göstermediği için kendini James Bond sananlar…
- Sanki ayıpmış gibi temaslı olduğunu saklayanlar…
- Cafe ve barlarda gençliğin ateşine kapılıp, İbiza havasına girenler…
Maske, mesafe, hijyen mi…???
Hadi canım sende, dondurmadır o, Cornetto çikolatalı, kapiş…???
Yapmıyoruz, yapamıyoruz, uymuyoruz, uyamıyoruz…
Bünye kaldırmıyor, alışkın değiliz, kimyamız bozuluyor…
Genelleme yapmıyorum, işini düzgün yapanlar, kurallara uyanlar yok mu…???
Var, ama birçok konuda olduğu gibi “Az şekerli kahve” tadında, “Çok şekerli” olanlar onları da boğuyor…
Peki ya “Son Bağımsız Müslüman Törkiş Cumhuriyeti”…???
Denetleme…???
Kontrol…???
İlgi…???
Alaka…???
Ceza…???
Nasıl der Sedat Peker…???
“Lannn bırak”, işte aynen öyle…
Bıraktılar zaten, hiç tutmadılar ki…
Bu yazı iyi geçirin, çok eğlenin, eğlencede arşa varın…
Kaleyi fethettik, sıçtık, bu ay içinde sıvayacağız ve tüy dikeceğimiz günü mutlaka göreceğiz…
Sekizinci ayın son şafağında doğuya bakın, orada ebemizi göreceğiz, yeniden doğacağız…
Biz Kıbrıslılar böyleyiz…
Birçoğumuz “Ne değilsek, oyuz”…