Köşe Yazarlarımız

KENDİMİZE GELELİM


Derin bir nefes alıp ne halde olduğumuza bakar mısınız?
Birileri çıkıp kendi gibi düşünmeyenleri ülkeden kovuyor!..
Bir başkaları da çıkıp Türkiye’den gelecek yetkililere “Sizi istemiyoruz, gelmeyiniz” diyor!..
Realiteden o kadar bir uzağız ki anlatmak mümkün değil!..

Ne birileri istedi diye başkalarının ülkeden kaçacağı, ne de birleri istedi diye Türkiyeli yetkililerin Kıbrıs’a gelmekten vazgeçeceği falan yok!..
Öyle boş bir kavga ortamı var ki, boşu boşuna geriliyoruz!..
Sanki düşman gibiyiz!..

Elimize silah verseler birbirimizi vuracakmış gibi sinirliyiz!..
Elbette kendine “Lider” diyen bir insanın bu kavgayı körüklemesi ve sürekli bir şekilde açıklamalarıyla ortamı germesi ayrı bir vaka!..
Tatar, konuştukça alçalıyor, alçaldıkça da saçmalıyor!..
Burası kesin!..

Benim içimi yakan fillerin tepişmesi yüzünden ezilen çimenlerin bir daha yeşermeme olasılığı!..
Evet, öyle bir ayrıştık ki, bugünler geçip siyasi şovlar sona erince birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız?
Bakınız benim bu ziyaretle ve meclise hitapla ilgili duruşum ortada!..
Düşüncelerimi bilmeyen yok!..

Fakat bu benim bir başkasına nefret kusmama sebep olamaz!..
Bir başkasının da bana düşüncelerim yüzünden nefret kusmasına asla müsade etmem!..
Konu bu kadar basit!..

Sırf başımızdaki kişi farklı fikirlere tahammül etme yetisine sahip değil diye bizim de mi öyle olmamız lazım?
Siyasi partilerimizin bir kısmı protesto ederek bir kısmı da meclise katılarak kendi kararlarını aldı!..
Kimisinin kararını benimsedim, kimisinin benimsemedim…
Fakat nefret? Asla!..

Yapmayınız, kendinize geliniz!..
Kim ne isterse söylesin, ne isterse açıklasın, nihai karar bizimdir!..
Yeter ki dimdik ayakta duralım ve birbirimizin yüzüne bakacak olgunlukta kalalım…
48 saat sonra yine biz bizeyiz!..
Lütfen!..











Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu