Köşe Yazarlarımız

SOSYAL SİGORTALAR ŞİMDİ BATMADI!

Sosyal Sigortalar emeklilik sisteminin battığı konuşuluyor.
Şimdi batmadı.
Zaten batak doğdu.

Kamu emeklilik sistemi de öyle. Hatta çok daha kötü durumda.
Sistemler Kıbrıslı Türkleri adada tutmak adına yaratılan bir PAYGO emeklilik sistemi olarak kuruldu. Yani çalışanların primler ile emeklileri ödediği bir sistem.

Erken emeklilik, adaletsizlik, sürdürülemezlik ve aktüeryal dengeyi bozacak tüm hatalar sistemin yapıtaşları oldu. Amaç siyasiydi ve sistem mevcut düzende TC’nin adadaki çıkarlarını koruyabilmek adına yaratılmıştı.

Kıbrıslılar adadan kaçmamalıydı.
Nasıl olsa kurulan sistemlerin bedeli uzun yıllar sonra karşımıza çıkacaktı ve yeni nesillere ödetilecekti.

Süreç içerisinde oluşacak açıklar da bağımlılığı daha da artıracaktı. Sorun büyüdü büyüdü şimdi ise patladı.

Zaman içerisinde iyileştirilmesi ve sistemin kendini finanse edebilmesi adına gerekenler yapılmadı. Sistemin açığının TC’ye bağımlılığı artıran en önemli neden olduğunu defalarca anlatmaya çalıştık. Makaleler ve doktora tezi yazdık.

Olmadı.
Anlaşılmadı.
Şimdi reformlar kaçınılmazdır.

Daha önce de söylediğimiz gibi geç kalındığı için de reçete çok daha acı olacaktır.

Kitaplarda yazan reformlar sanki de burası “normal” bir ülkeymiş ve sıkıntı da “normal” ülkelerdeki sıkıntılara benzermiş gibi davranılacaktır.

Mesela emeklilik yaşı artırılmaya çalışılacak. Halbuki bu uygulama mevcut sistemde uzun dönem yükü daha da artırabilecektir ve çözüm üretmeyecektir. Yaratacağı diğer sıkıntılar da cabası.

Sadece sorunu yeniden erteleyecektir.
Veya prim oranları artırılacaktır. Bu da vergi yükünü artıracak ve kayıt dışılığı daha da teşvik edecektir.

Adaletten uzak reformlar kapıdadır.
Palyatif ve parametrik çözümler üretilecek ve yılların hatalarının yükü dar gelirli kesimlerin, nüfusun çoğunluğunu oluşturan asgari ücretlinin ve düşük gelir beyan edemeyen, vergi kaçıramayan bordrolu çalışanların üzerine yüklenecektir.

Esas sorumlu ise yaşananlarda hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi olanları izlermiş gibi yapıp bizi daha da parçalayacak protokolleri yazacaktır.

Bugüne kadar olduğu gibi.

Ne de olsa Kıbrıslı Türklerin artık adada kalmalarına gerek yoktur. Yeterince nüfus oluşmuştur, taşınmıştır.

Ve “Kıbrıslı Türkler” eşit egemen devlet savunacak bir “irade” göstermişlerdir.











Başa dön tuşu