Köşe Yazarlarımız

Karar verin; Noter misiniz? Yoksa rektör mü?






‘Akademik özgürlük’ bir günde ve toplu bir hareketle nasıl yerle bir edilir diye sorsalar,
Bu haberi örnek verirdim;

“21 üniversitenin rektörü, Türkiye’nin dayattığı ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın dillendirdiği, ‘2 devletli, egemen eşitlikli’ sözde çözüm modeli söylemine destek belirtti ve altına imza attı”

Şu cümleyi okurken de,
Yazarken de
Ülkem için nasıl kaygılanıyor
Ve nasıl öfkeleniyorum anlatamam…

Hatta önce inanamadık,
Sorduk;

‘Sayın hocalarımız, doğru mudur bu haber?’ dedik.

Tam 1 gündür ses yok.
Ve bu sessizlik bize çok şey anlatıyor…

***

Belki de bunun bir cevabı yoktur rektörlerimizde.
Ne diyecekler mesela;

“Yukarıdan talimat geldi, hayır diyemedik” diyebilirler mi?

Ya da
“Biz rektörüz ama patronlar var, onlar istedi, hayır diyemedik” mi diyecekler?

Yoksa,
“Evet biz imzaladık, konuyu üniversitede de tartışmadık, kimseye sormaya da gerek duymadık, biz doğru bulduk ve imzaladık” mı diyecekler?

Bunların hepsi birbirinden fecaat cevaplar olurdu.
Zira siz bir üniversiteye her şeye ‘evet’ diyen bir noter olmak için rektör olmadınız.

Siz bir üniversitenin başına, yukarıdan gelen talimatları uygulamak ve baskılara boyun eğmek için de rektör olmadınız.

Hele hele, patronların emir eri olmak için rektör olmadınız…

Sizler bulunduğunuz bilim yuvalarında,
Özgürlüğü,
Demokrasiyi,
Bilimi,
Akıl yolunu,
Bağımsız düşünceyi,
Ve bireysel fikrin önemini savunmak, öğretmek, örnek olmak ve bu değerleri korumak için rektör oldunuz…

Eğer orada bulunma görevinizi unuttuysanız,
Bunları size hatırlatmak da bize düşüyor demek ki…

***

Bulunduğunuz makamları,
Siyasete değil bulaştırmak,
Siyasetin asla ulaşamayacağı alanlar olarak korumakla mükellefsiniz…

O okullarda okuyan on binlerce öğrenci, yıllarını ve deve yüküyle parayı,
Biat etmeyi öğrenmek için mi harcıyor yoksa?

Uluslararası akademik onaylar beklerken,
Ambargolar yüzünden öğrenci getirmek kolay değil derken,
Şimdi bu ve benzeri binlerce sorunu mıh gibi ülkenin ortasına çivileyip,
Bizi tamamen yalnızlaştıracak olan bir sözde çözüm modeline mi imza atıyorsunuz?

Ben hala çıkıp bu 21 rektörden, hocalarımızdan bir açıklama bekliyorum.
Bunu bu halka, öğrencilerinize ve bize borçlusunuz,
Hatta mecbursunuz.

Çıkın söyleyin ve karar verin,
Hangisi olacaksınız?

Söyleneni onaylayan birer noter mi?
Vicdanı ve fikri hür bir nesil yetiştirecek olan bilim insanı mı?

Not: Türkiye, 144 ülke arasında 135. sıradaki yeriyle, dünyada akademik özgürlüğün en az olduğu ülkeler arasında









Başa dön tuşu