“KIZIMIZ BİR HATA YAPMIŞ”
Düşünün; ülke Sahte Adapass skandalı ile çalkalanıyor.
Bugün itibariyle tutuklu sayısı 5’e çıkıyor (biri polis).
Sahtekarlığın yapıldığı şirketin sahibi, Sağlık Bakanlığı memurunun (Alihan Pehlivan) eşi (Duygu Eroğlu Pehlivan) çıkıyor.
Memur Pehlivan, özür falan dilemek şöyle dursun, kendi şirketlerinde yaşanan sahtekarlıkla ilgili sorumluluk bile kabul etmiyor..
Hatta şirket sahibi olarak ortadaki büyük suçu hafifletmek istercesine de “Kızımız bir hata etmiş, bir cahillik yapmış” diyor.
‘Bize bir şey olmaz’ imajı veriyor.
Bu arada kendisi aynı zamanda özel sektörde, şirket sahibi eşi de Alsancak Belediyesi’nde çalışıyor
Memur Pehlivan, sosyal medyadan önüne gelene sallıyor, ‘hodri meydan’ çekiyor, özelden mesaj atarak ‘sizi izliyorum’ sözleriyle aklınca alttan tehditler savuruyor.
Yani bu skandalla ilgilenen ve doğal olarak şirket sahipleriyle ilgili soru soran gazetecisinden sade vatandaşına ve siyasetçisine kadar herkes bu arkadaşların düşmanı..
Böyle bir akıl tutulması yaşıyor ve savunma mekanizması geliştiriyor..
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali.
Kimin suçlu kimin suçsuz olduğuna yargı karar verecek.
Nedir bu telaş ve saldırganlık?
Suçun yoksa zaten aklanırsın..
Kaldı ki, bu iş ihalesiz bir iş.
Sağlık Bakanlığı, kendi memurunun şirketinden ‘hizmet alımı’ yapıyor.
Olayın aslında direk muhatabı Sağlık Bakanı Ünal Üstel ise tek satır açıklama yapmıyor.
Sormayacak mıyız ?
Sizin dokunulmazlığınız mı var?
Siz kimsiniz de insanlar adınızın karıştığı bir olayda sizin de sorumluluğunuz olup olmadığını sorgulayamayacak ?
Ali kıran baş kesen misiniz?
Hayırdır?
Bu skandal en az ‘Jet Skandalı’ kadar mühim bir skandaldır.
Uzaktan yakından işin içine karışan herkes sorgulanmalı ve varsa bu işten para kazananlar ortaya çıkarılmalıdır.
İhalesiz verilen Adapass Kayıt Sistemi işini de yargıya taşımak gerekiyor..
Belli ki, birilerinin canı daha çok sıkılacak.