Köşe Yazarlarımız

Sayın Saner, lütfen artık köşenize çekilin ve özeleştiri yapın




Bazı şeyler sizin elinizde değildir,
Bazı şeylerin sebebini ise siz yaratırsınız ancak farkında değilsinizdir.
Bazı şeyler de tamamen sizden dolayı meydana gelir.

Başbakan Ersan Saner’in, bir yandan özel hayatını ifşa eden diğer yandan bulunduğu konum itibariyle kamuyu ilgilendiren video skandalı konusunda köşesine çekilmemesinin sebebini anlamaya çalışıyoruz günlerdir.

Saner ilk günden bu yana o kadar çok açıklama yaptıki;
Adeta ‘Bu konuyu gündemde tutun, hep konuşun’ demek istiyor.

***

Skandalın başından bu yana işin özel hayat kısmıyla hiç ilgilenmemiş bir gazeteci olarak, gerek psikolojik gerekse siyasi açıdan olayı değerlendirmek için uzmanlara da danışıyorum.

Saner’in içinde bulunduğu durum, deyim yerindeyse ‘her şeyini kaybetmiş’ bir insan psikolojisi.
‘Yenilmedim, boyun eğmedim’ minvalindeki konuşmaları ise hala bir varlık gösterme çabasını anlatıyor.

Aslında onun özel hayatındaki bu durum,
Belki de kamunun tanıdığı birçok kişi için hala var.
Ama bir farkla;

Saner’in özeli ifşa edildi ve ortaya saçıldı.
Diğerleri gizli saklı olduğu için henüz toplum tarafından afaroz edilmedi.

***

Bizler skandalın başından bu yana ne dedik?

*Başbakanlık koltuğunda oturan Saner, bu videoyla tehdit edildi mi?
*Herhangi bir çıkar karşılığı şantaja uğradı mı?
*Kamunun imkanları birilerine şantaj karşılığı kullandırıldı mı?
*Herhangi bir yasa bu şantajlardan dolayı birileri için delindi mi?
*Mafya olayın neresinde?
*Saner bu ilişkilere bulaşmış olabilir mi?

İşte bizi ilgilendiren şeyler bunlar.

Ancak Saner bunların hiçbirine cevap vermedi!
Faiz Sucuoğlu dedi, başka bir şey demedi.

Bu bir softa şaşırtması mıydı?
‘Olayın yukarıdaki bizi asıl ilgilendiren kısmı konuşulmasın, siz bunları konuşun’ mu demek istiyor Saner?

***

Aslında Saner’in bizi yönlendirmek istediği tarafı da konuşmak gerekir.
Çünkü Saner’in iddialarına da tamamen parti içi bir mesele olarak bakamayız.

Bu parti Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi yapının kurulmasında en büyük rolü oynayan ve bu yapının içinde en çok hükümet eden parti.

Bizi yönetecek olan insanların siyasi komplolar içinde olacak kadar ahlaki çöküş yaşaması bizi direk bağlayan bir konu.

Ancak skandalın ‘sadece’ bu boyutunun konuşulması, bizi asıl konuşmamız gereken yerden uzaklaştırıyor.

***

Türkiye’yi ve AKP iktidarını sallayan açıklamalarıyla son dönemde gündemi oluşturan suç örgütü lideri Sedat Peker’in dahil olduğu bir konuda, biz UBP’nin kurultay rakipleri arasında mı sıkışıp kalacağız?

Saner’in kurultayda bile kürsüye çıkıp, ‘Sucuoğlu’na oy vermeyin’ tadındaki kişisel açıklamalarını mı ciddiye alacağız?

‘Siyasetten çekilmedim, Anavatan Türkiye ile yolumuza devam edeceğiz, boyun eğmeyeceğim’ sözleriyle, ‘Türkiye beni bırakma, beni sahiplen’ çığlıklarını mı dinleyeceğiz?

Birileri ‘Özel hayat sizi ilgilendirmez’ tadındaki açıklamalarla, olayı sorgulayan biz gazetecilere ‘Konuyu kapatın’ mesajları verirken, Saner’in konuyu ısrarla gündemde tutmasına ne diyeceksiniz?

Saner elbette siyaset kurdu değil,
Rakiplerine ve içinde bulunduğu partinin geçmişine baktığımızda, henüz toy olduğunu bile rahatlıkla söyleyebiliriz.

***

Sayın Saner,
Aileniz, evlatlarınız ve sevdikleriniz bu skandalın bu kadar çok konuşulmasındaki en büyük payın size ait olduğunu bilmeli.

Bir yandan da yargıya müdahale kapsamında değerlendirilecek olan açıklamalarınız artık bir son bulmalı.
Kaldı ki, sizin hedef göstermelerinizin UBP seçmeninde de karşılık bulmadığı ortada.

Binali Yıldırım’ın kurultaya gelip müdahale eder gibi size destek açıklaması,
Yani aslında Faiz Sucuoğlu’nu üstü kapalı eleştirmesi de işinize yaramayacak.

Bu gerçekler gün gibi ortadayken, hala her gün çıkıp aynı konuyu pişirip pişirip önümüze getirmeniz, herhangi bir stratejiniz olmadığı gibi, tamamen psikolojik travmanızdan kaynaklanıyor izlenimi veriyor.

Lütfen artık hem kendiniz hem aileniz hem de Kıbrıs Türk toplumunun yararına olacak şekilde biraz sessiz kalın ve özeleştiri yapın.

Zira son 2 haftadır ülkede buhran yaratan, Türkiye ve dünya medyasında konuşulan bu skandalın, yaşanmasını istemeseniz de başrol oyuncusu sizsiniz.

Hala ne partililerinizden ne de bu toplumdan özür dilediniz.
Hep mağduru oynadınız.

Ancak aklın yolu bir Sayın Saner,
Hırsızın hiç mi suçu yok?









Başa dön tuşu