Köşe Yazarlarımız

Dünya Bir Yazılımsa, Bizler De O Yazılımın Çöp Kutuları Gibiyiz




“Dünya bir yazılımsa, bizler de o yazılımın çöp kutuları gibiyiz; her gelen çöpü alkışlayarak karşılıyoruz.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi sahnede, var olan egemenlerin 40 yıldan fazla süredir devam eden iktidar oyununu gözler önüne sermek kolay.

Kimin vezir, kimin rezil olduğunu belirlemek artık zor değil. Siyaset sahnesindeki figüranlar arasında dolandırıcıların, yalancıların ve sadece kendi çıkarlarını düşünenlerin sayısı hayli fazla.

Cem Karaca’nın ifae ettiği gibi, ‘dostlarım hep Napolyon, hepsi Sezar; bol miktarda Hitler de çıkar.’

Tek sıkıntı, bu topraklarda geçim derdi olan herkesin dostu olmayan bir sistem var; kemalimiz dürüst değil, tatarımız koyun kaçakçısı, meclis başkanımız puro kaçakçısı.

Kısır döngü başı var ama sonu yok, yani çıkışı yok.

Bütün bu karmaşanın içinde bizler varız, adanın kuzeyine sıkışmış çeşit çeşit düşünce ve yaşam biçimleri.

Sokağa inmek isteyene ‘sen mi kurtaracan memleketi’, konuşana ‘sus da iş bulmaycan’, ve tabii ki en sevdiklerimizden her şeye ‘sın da gülle geçsin’ deyip seçimlerde ise ‘benzin koyan oyumu alır’ diyenler.

Bu karmaşanın içinde, cesur düşünce ve yaşam biçimlerimizle adeta adanın kuzeyine sıkışmış durumdayız fakat bu köşe yazısını okuyorsan zaten içinde bir ümit var demektir, umut sensin, benim ve biziz.

Evet, biz kurtaracağız, biz konuşacağız ve biz sinip kalmayacağız.

Kısaca kendi kendimize uyguladığımız ‘el freni’ modeliyle yaşama hissimizi kaybediyoruz.

Bunu biz bize yapıyoruz.

Gerçek sorunların üzerini örterek siyasetçilerin oyunlarıyla avunurken, aslında kendi kurtuluşumuzun anahtarını elimizde tutuyoruz. Belki de sadece bir adım atarak, bu kısır döngüyü kırıp gerçek değişim için adım atabiliriz.

Unutmamalıyız ki, alkışlayarak sadece çöplüğü genişletiriz, gerçek değişim ise bizim elimizdedir”









Başa dön tuşu