Köşe Yazarlarımız

SADECE KUZEY KIBRIS’A ÖZGÜ FOBİ TÜRLERİ

Tutulmuş Köşe olarak şiarımız konu, alan ve bilim dalı ayrımı yapmadan ota moka, her konuya yazı yazmaktır. İşbu belgeden hareketle bu yazımızda rotayı psikiyatriye kırdık, konumuz fobiler.

Önce kitleyi bilgimizle dövelim ve biraz Wikipedia’cılık yapıp tanımı ortaya koyalım.

Fobi nedir?
Fobi, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi halidir.
Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos ise Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.

Zorlu Töre ve Tahsin Ertuğruloğlu için başlı başına bir fobi kaynağı olabilir fobi kelimesinin kökeni.

Ne demek Yunanca kökenli ve Yunan tanrısı?
Kabul edilemez bir durum. Eşit egemenliğe aykırı bir kere.

Koskoca liderlerimizi fobik etmeye ne hakkı var bu Yunan fobi lobisinin?

Konumuz fobi ama alanın duayenleri, ulemaları zaten bilimsel araştırmalar yapmışlar, yayınlamışlar, evrensel fobileri tanımlamışlar.

Ben ise yerel bazda bakmak isterim konuya, kuzey Kıbrıs’a ve Kıbrıslıtürk’e dair fobileri tanımlayıp onlar hakkında bilgi vereceğim yazımda.

İşte yerel fobi türlerimiz.

● MANGALAFOBİ:

Et ve kebap düşkünü Kıbrıs insanında, 500 TL’ye varan et, aşırı pahalı pide ve kömür fiyatları sonucu mangal yakamama korkusu olarak da tabir edilen bir fobidir. Gonyak pahalılığı da Mangalafobonin tetikleyicilerindendir.

Geceleri kabuslara ve vejetaryen beslendiğinin görülmesine ve kan ter içersinde uyanılmasına sebep olur Mangalafobi.

Et yerken bile yoksunluk hissi yaratır ve haftaya kebap yapamayacak mıyım acaba endişesi kişileri yıpratır.
Kısmi çözümü Güney Kıbrıs’tan et almaktır. Mangalda tavuk yaparak bu fobiyi çözmeye çalışanlar ise aşırı soslu veya yanık tavuk kokusundan daha da depresif hale gelebilmektedir

● STERLİNOFOBİA (DÖVİZOFOBİ):

Sürekli döviz patlamalarından etkilen insanlarda görülen kalıcı bir fobidir. Sterlinle ev, araba borcu ödeyenlerde, yurt dışında çocuk okutan sabit TL gelirlilerde ve dövizin bir arttığı zaman marketlerdeki fiyatların 3 artacağını bilen kişilerde görülür.

Kuzey Kıbrıs’ın en yaygın fobisidir. Bilinen bir tedavisi maalesef yoktur. Durumdan zevk alınması önerilir otoriteler tarafından.

● VAATOFOBİ:

İşkembeden atmasyon politikacı vaatlerinin hedef seçmenlerde geri dönüşü imkansız bir şekilde fobiye dönüşmesi olarak tanımlanır.

Politikacılara sinkaflı yağdırma ve her politikacı adı geçtiğinde biyo çekme vaatofobiden etkilenenlerde görülen davranışlardır.

Sandığa gitmeyerek vaatofobiyi tedavi edebileceğini düşünenler olsa da bu yöntemin bilimsel geçerliliği ispat edilememiştir.

● ERSİNOFOBİ:

Yeni görülen bir korkudur. Tüm sosyal medya mecralarında ve pek çok KKTC televizyon kanalında fazla Ersin’e maruz kalma durumudur. Bu fobiden etkilenen kişiler ‘Toroslar’, ‘günaydın’, ‘sağlığımıza dikkat edelim’ gibi sözcükleri duydukları zaman endişe ve irkilme hissi yaşarlar.

Bu kişilerde ayrıca aşırı hızlı konuşma da görülebilen etkiler arasındadır. Fobi yeni olduğu için tedavisi henüz bulunamamıştır.

● BETONMİKSERİ FOBİA:

Tabakhaneye bok yetiştirecek hızda giden, zig zag çizip makas atan, her köşeden aniden önünüze atılabilecek beton mikserlerinden kaynaklanan korku olarak tanımlanır.

Bu korkudan muzdarip olanlar arasında dümende ağlama krizi geçirenler ve korkudan sürücü koltuğundan arka koltuğa geçenler görülür. Yeni dökülmüş betona basma veya imza atma gibi yan etkileri de vardır.

● ÇUKURAFOBİ:

Kıbrıs’ta özellikle Lefkoşa ve Mağusa bölgelerinde görülür. Çukurafobi hastaları ikiye ayrılır. Birinci kategori çukura düşmeden duramayanlar ve kendilerini her gördükleri çukura atanlar ve düşenlerdir.

İkinci kategori ise ortada çukur yokken bile ciddi bir çukura düşme endişesi yaşayanlardır. Tedavi için Mağusa ve Lefkoşa’dan taşınılması önerilir.

● BOKOFOBİ (lağımafobia):

Evvelden sadece Haspolat köyü ve çevresinde yaygın olmakla birlikte plansız vahşi yapılaşmayla birlikte artık tüm adada görülen bir fobidir. İstençsiz bir biçimde lağım dökülen yerlerde denize girme isteği, temiz havada irrite olmak ve solunum yetersizliği hissetmek Bokofobinin bilinen etkileridir.

Çaresi maske takmaktır diyemeyeceğim çünkü kendim şahsen bizzat ve pek çok yurdum insanı Covidofobik hale getirildiğimiz için, değil takmak, maske lafını dahi duymak istemiyoruz.

Güzel coğrafyamızda, orijinal fobilerimizle hepinize mutlu bir yaşam dilerim.











Başa dön tuşu